Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu:

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki son aşamayı değerlendirerek, ''Suriye'deki son durum, bütün insanlığı ilgilendiren bir...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki son aşamayı değerlendirerek, ''Suriye'deki son durum, bütün insanlığı ilgilendiren bir trajediye dönüşmüştür'' dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Trabzon Müzesi-Kostaki Konağı'nda basın mensuplarıyla buluştu.

Davutoğlu, dün Trabzon'un Araklı ilçesinde meydana gelen heyelanda ölenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladığı konuşmasında, Türkiye'nin diplomatik gündeminden bahsetti. Geçen hafta Medeniyetler İttifakı ve Birleşmiş Milletler Somali Konferansı'na Türkiye'nin ev sahipliği yaptığını belirten Davutoğlu, her iki toplantıya çok sayıda devlet başkanı ve bakanların katıldığını ifade etti. Davutoğlu, bu toplantıların hemen akabinde Dünya Ekonomik Forumu ve Terörle Mücadele Forumu'nun gerçekleştirildiğini söyleyerek, terörle mücadele kapsamında Suriye konusunda 14 bakanın katıldığı bir toplantı yaptıklarını kaydetti.

Reklam
Reklam

Reform İzleme Grubu Toplantısı ve Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan üçlü toplantısını da gerçekleştirdiklerini belirten Davutoğlu, konuların bölgenin ötesinde önem taşıdığına işaret etti.

Davutoğlu, Suriye'de gelinen son aşamayı da değerlendirerek, ''Son aşamada geldiğimiz durum maalesef sadece bölgesel sınırlarla kayıtlı olmanın ötesinde, bütün insanlığı ilgilendiren bir insanlık trajedisine dönüşmektedir. Önce Hule sonra Hama'da yaşanan katliamlar ve bu katliamların gerek Birleşmiş Milletler Gözlemci Heyeti tarafından gerekse diğer kaynaklarla ilgili bilgilerle rejime yakın Şeria güçleri tarafından gerçekleştirilmiş olması ve devam edecek mahiyette yoğun saldırıların bugüne kadar devam ediyor olması bizi kaygılandırıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, halkına karşı bu şekilde bir saldırı düzenleyen, kadın-çocuk ayırt etmeden insanların katliamına yol açan bir rejimin meşruiyetinin kalmadığını en üst düzeyde vurguladı'' ifadelerini kullandı.

Türkiye-Azerbaycan ve Gürcistan üçlü toplantısının Kafkaslarda yeni bir alan açtığını belirten Davutoğlu, Avrasya için de ulaştırma ve enerji alanlarında büyük önem taşıdığını söyledi. Davutoğlu, Kafkasları üç ülke olarak Akdeniz'e bağlayacak bir iş birliği yürüttüklerini ifade ederek, 3 ülke dışişleri bakanlarının birlikte adım attıklarını belirtti.

Reklam
Reklam

Karadeniz Ekonomik İş Birliği Toplantısı için pazartesi günü Belgrad'a gideceklerini kaydeden Davutoğlu, 26 Haziran'da ise İstanbul'un Karadeniz Ekonomik İş Birliği Toplantısı'na ev sahipliği yapacağını söyledi. Davutoğlu ayrıca Nükleer Silahsızlanma Toplantısı'na ev sahipliği yapacaklarını ifade etti.

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Davutoğlu, İstanbul'a Ermenistan'ın gelip gelmeyeceği ile ilgili soruya, KEİ'nin bölgesel bir organizasyon olduğunu belirterek, ''Ermenistan'ın da başından itibaren üye olduğu ve İstanbul'da da büyükelçiliklerle temsil edilen bir yapıdır. Dolayısıyla Ermenistan'ın katılması doğaldır ve katılmasını bekliyoruz. Biz Karadeniz Ekonomik İş Birliğini Karadeniz ve çevresindeki havzaların barış ve istikrarı haline gelmesi için bir fırsat olarak telakki ediyoruz. Ümit ederiz ki, burada gerçekleştirdiğimiz toplantıya paralel olarak, önümüzdeki dönemde Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunlar aşılır ve Karadeniz İş Birliğinin alanı daha da genişler'' yanıtını verdi.

Reklam
Reklam

Suriye ile ilgili olarak yeni bir sürecin başlayıp başlamadığı ve önümüzdeki dönemde Türkiye'nin rolüyle ilgili soru üzerine Davutoğlu, 6 Temmuz'da Suriye Dostları grubunun Fransa'da toplanacağını söyledi. Davutoğlu, ''Biz Suriye'deki bu trajedinin bitmesi, mezhep temelli daha yoğun bir iç çatışmanın yaşanmaması ve hangi kökenden olursa olsun, Suriyeli kardeşlerimizin barışı ve huzuru için elimizden ne geliyorsa yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu mesele iki taraf arasındaki mücadele olmaktan çıkmış, Suriye halkının çok ağır silahlarla rejim tarafından katliamı şekline dönüşmüştür. Bu bir insanlık meselesi haline gelmiştir. Suriye sorununa herkesin uluslararası temel ilkeler etrafında insan hakları ve sivillerin korunması çerçevesinde yaklaşmasını bekliyoruz'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Atalay'ın sözlerinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, uzun zamandır yürüttüğümüz faaliyetlerin bilindiğini ve üçlü mekanizmanın oluşturulduğunu ifade etti. Davutoğlu, ''Bu konudaki çalışmalarımız bütün taraflarla sürdürülecektir. Türkiye bir taraftan demokratikleşme ve yeni Anayasa konusunda ciddi adımlar atarken, diğer taraftan da sadece Türkiye için değil, bölge adına büyük bir tehdit oluşturan terör faaliyetleri karşısında etkin mücadelesini sürdürecek'' dedi.

Reklam
Reklam

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun özel temsilcisi Kudret Özersay'ın istifa etmesiyle ilgili olarak Davutoğlu, ''Gelişmeleri izliyoruz. Müzakerelerin etkinliği ve sükunetine bir zaaf getirilmemesi için sürdürülmesi gerekir'' şeklinde konuştu.

Çin Dışişleri Bakanı ile görüştüğünü söyleyen Davutoğlu'na bir gazetecinin Çin'in Suriye ile ilgili olarak vetonun kaldırılmasıyla ilgili sorusuna, ''Çin için de Türkiye için de Otra Doğu'nun istikrarı önemlidir. Bugün Esad yönetimi istikrarsızlık yönetimine dönüşmüştür. Suriye bizim için dost ve kardeş ülkedir. Rejim, yönetim ne olursa olsun Suriye'nin toprak bütünlüğüne büyük önem veriyoruz'' dedi.

Davutoğlu, Annan'ın, "Esad gitsin, meşruiyetini kaybetti" şeklindeki açıklamasını desteklediğini ve Ban Kİ Moon'un tutumunu paylaştığını belirterek, ''Rejimin zaman kazanması ve katliamlara devam etmesi konusundaki rahatsızlığımızı aktarıyoruz. Her gün gözümüzün önünde insani bir trajedi yaşanıyor. Buna bizim kayıtsız kalmamız söz konusu olamaz'' şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Davutoğlu, İtalya Dışişleri Bakanının somut adımlar atmasıyla ilgili görüşüne yönelik olarak, ''Kıbrıs'ta statüko sürekli dondurulmuş, sürdürülebilmesi mümkün değil. Maalesef KKTC bütün iyi niyetli çabalarına rağmen son olarak da Eroğlu'nun Ban Ki Moon'a yazdığı mektuba karşın uluslararası konferans yapma tekliflerini reddetti. Hristofyas, aday olmadığını erken açıklayarak müzakerelerin anlamı kalmamıştır gibi bir yoruma tabi tutuldu. Buna rağmen Kıbrıs Türk Tarafı müzakere taleplerini yineledi. Rahatsızlığımızı da ifade etti. Türkiye-AB ilişkileri bağlamında en çok zarar gören Türkiye ve AB'' ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: