Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'nde yapılan AK Parti Ankara İstişare Toplantısı'nın son gününde konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün şehit olan 3 askere rahmet ve ailelerine sabır diledi. Çavuşoğlu "Elbette şehitlerimizin kanı hiçbir zaman yerde kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. Gerek ülke içerisinde gerek Suriye'de, nerede olursa olsun ülkemize tehdit oluşturan bütün unsurları etkisiz hale getirmek için gece gündüz çalışacağız" dedi.
Sadece gündelik gelişmelere göre hareket edemeyeceklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Konjonktürel olarak farklı tartışmalar olabilir. Ekonomiyle ilgili olabilir, dış politika ile ilgili olabilir bunlar; doğaldır. Son 20 yılda ülkenin nereden nereye geldiğini, içeride ve dışarıda herkes görüyor. Görmek isteyen de istemeyen de aslında görüyor. Dış politikamızda da bütün bunları dikkatle okuyarak, aktif bir yaklaşım benimsedik. Böyle bir lüksümüz yok. Yaşanan dönüşümleri ve uzun vadeli eğilimleri iyi okumamız gerekiyor. Öngörülür tespitler yapmaz ve kendimizi sürekli güncelleyemezsek, iddiamızı kaybeder, zaafa düşeriz" diye konuştu.
Afrika'da rekabetin had safhada olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu "Uluslararası sistemde siyasi, ekonomik, sosyal, her alanda yaşanan bir dönüşüm var. Teknolojik yenilikler nedeni ile zamanın akışı hızlandı. Siyasi alanda yeni bir dünya düzeni arayışı var. Dünyada özellikle büyük devletler arasındaki rekabet her yerden hissediliyor. Rusya'nın da bazı Afrika ülkelerinde yer almasıyla beraber batı ve Rusya arasındaki rekabet de kızışmaya başladı. Bizi de Afrika'daki nüfusumuz, etkinliğimiz sayesinde rakip olarak gören ve buradaki etkinliğimizi azaltmak isteyen ülkeler ise tam tersine son zamanlarda 'ikili istişarelerimize Afrika'yı da ekleyelim' demeye başladı. Bunların başında Fransa geliyor. Türkiye'nin Afrika'da önemli bir aktör olduğu seven, sevmeyen herkes tarafından kabul edilmeye başlandı" ifadelerini kullandı.
Asya'daki gelişmeleri değerlendiren Çavuşoğlu, "Çok taraflı sistem artık zayıfladı, değişim ve dönüşüme cevap veremiyor. Reform çabaları zayıf kalıyor. Bu konuda bir tek Cumhurbaşkanı'mızın reformla ilgili çalışmaları yankı buluyor. Dünyanın ekonomik ve siyasi ağırlık merkezi Asya'ya kayıyor. Son 30 yıldır dünyada üretimin itici gücü olan Çin ile batı sermayesi arasındaki balayı bitti. Korumacı zihniyet, dünyada tekrar yükseliyor. Eşitsizlikler artıyor, zengin ile fakir arasındaki uçurum açılıyor. BM'ye göre, artan eşitsizlikler dünya nüfusunun yüzde 70'ini etkiliyor" dedi.
Yeniden Asya girişimi ile ilgili de Çavuşoğlu "Popülizm, İslam düşmanlığı, göçmen karşıtlığı Avrupa ve dünyada artıyor. Mülteci ve yerinden edilmiş kişilerin sayısı, ilk kez 80 milyonu aştı. Anarşinin hüküm sürdüğü sosyal medya toplumların sağlığını tehdit etmeye başladı. Gerçekler yerini algılara bırakıyor. Dönüşümü yönetmekten, öncülük etmekten bahsediyoruz. Yeniden Asya girişimlerimiz, arabuluculuk alanındaki öncü rolümüz bu doğrultuda. İlk defa Asya'da bulunmuyoruz, bizim köklerimiz orada. Siyaset ve ekonominin ağırlığı Asya'ya kayıyor. Buna duyarsız kalabilir miyiz? Bütüncül bir anlayışla Asya'ya tekrar dönmemiz gerekiyor. Bu batıya sırtımızı döndüğümüz anlamına gelmez" diye konuştu.
Şu an bağımsız, gerçekçi bir dış politika izlendiğini söyleyen Çavuşoğlu "Eskisi gibi başkalarının peşine takılıp olan biteni izlemiyoruz. Diplomasiden yanayız ama sahada da oldubittilere izin vermeyecek, güç, kararlılık, imkan ve kabiliyete sahibiz. Dış politikamızın dinamizmini görmek için 2021 yılına bakmak yeterli. Türkiye barış için arabuluculuk yapıyor. 2021 ve 2022'de 8 kuruluşun dönem başkanlığını yaptık. Pandemiye rağmen 4 büyük etkinliğe imza attık. Antalya Diplomasi Forumu'na 12 lider, 45 bakan katıldı" ifadelerini kullandı.
Afetlere hazır olmak için çalışmalarının devam ettiğini belirten Bakan Çavuşoğlu "Akdeniz bölgemizdeki orman yangını felaketinin üstesinden gelmek için içeride tüm kurumlarımızla beraber iş birliği yaptık. Dışarıdan da bazı dost ülkelerden destek alarak çaba sarf ettik. Görülmemiş bir afetti. 15 gün hiç ayrılmadan Antalya'daydım. Hayatımda böyle bir yangın, afet görmedim. Buna benzer yangınların Amerika'da, bazı ülkelerde aylarca sürdüğünü gördük. Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde gerçekten gece gündüz çaba sarf ettik. Bu tür afetlere daha hazır olmamız gerektiğini anladık" dedi.
Dış politika ile ilgili son gelişmeleri de aktaran Bakan Çavuşoğlu "Oturduğunuz yerden dış politika yapılmaz, dünya gündemi takip edilmez. Her masada olmanız gerekiyor. Dinamizm önemli ancak aynı zamanda sinerji de gerekiyor. Sinerjiyi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne borçluyuz. Tüm kurumlarımızla imkan ve kabiliyetlerimizi ortak hedefe yöneltebiliyoruz. Bu da sessiz devrimin devamıdır" diye konuştu.
Turizm rakamlarını artırmak istediklerini de vurgulayan Çavuşoğlu "2021 yılında 29 milyon turistle 24 milyar dolar turizm geliri ile başarılı bir şekilde yılı kapattık. Bu salgın ortamına rağmen önemli bir başarıdır. Diğer ülkeleri de bu Güvenli Turizm Konsepti sayesinde geçtik. Önce 51 milyon sonra 70 milyon hedefimize ulaşacağız. Bu sene 11-13 Mart'ta Antalya Diplomasi Forumu'nu gerçekleştireceğiz. Geçen yıl Haziran'da gerçekleştirdik. Çünkü salgın sebebiyle otellerde yer bulabiliyorduk. Gelecek yıl için rezervasyonlara bakıyoruz, şimdiden mayıs-haziran ayları dolu. Belki 2023 yılında Nisan'ın son haftasında yapabiliriz" ifadelerini kullandı.
Kazakistan'daki gelişmelerle dertlendiklerini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Kazakistan’daki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Türk Devletleri Teşkilatı Dönem Başkanı olarak Kazakistan Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, üye ülkelerin devlet başkanlarıyla görüştüler. Salı günü Dışişleri Bakanları toplantısı gerçekleştireceğiz. Bazıları ‘Bu toplantıyı daha önce niye yapmadınız’ diyor. Biz ilk günde yapmak isterdik. Kazakistan’ın olmadığı bir toplantıyı gerçekleştirmek doğru olur mu, olmaz. Kazakistan’ın olur vermediği bir açıklamayı yapmak olur mu, olmaz. Onlarla da istişare ettik. Dışişleri Bakanı ‘Benim bu toplantıda size bir sunum yapmam lazım. Bu sunumu yapabilmem için de zamana ihtiyacım var. Bu nedenle salı günü yapalım’ dedi. Kazakistan’ın da tavsiyesi ile salı sabah toplantımızı gerçekleştireceğiz. Temennimiz bir an önce Kazakistan’ın istikrara, huzura, barışa kavuşmasıdır. Bunun için Türkiye ve Türk Devletleri Teşkilatı olarak her türlü desteği vereceğiz. Türk dünyasının derdi bizim derdimizdir. Bunu tüm dünya Karabağ zaferinde gördü. Kimse bize ‘bunlarla niye dertleniyorsunuz’ diyemez.”