Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Öyle bir 75 milyonluk gönül halkası oluşturalım ki, kimse bu halkanın herhangi bir zincirini bir diğerinden ayıramasın. Çünkü bugün insanlığın her şeyden daha çok böylesine kenetlenmiş, inanmış bir kitleye ihtiyacı var" dedi.
Tarihi Keçi Burcu'ndaki ziyaretinin ardından Kervansaray Oteli'ne gelen Davutoğlu burada bir süre otelle ilgili bilgi aldı ve burada iki kız öğrencinin getirdiği ve kendisinin yazdığı "Teoriden Pratiğe" adlı kitabını imzaladı.
Ardından Elazığ yolu üzerindeki DSİ Toplantı Salonu'na geçen Davutoğlu, burada dün gece yarım kalan sivil toplum örgütü temsilcileri ve kanaat önderleri ile basına kapalı olarak yaklaşık 2 saat süren bir toplantı gerçekleştirdi.
Ardından, AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından onuruna verilen yemeğe katılan Davutoğlu, burada partililere hitaben yaptığı konuşmasına, "Buraya gelmeden önce Sayın Başbakanımızla bir telefon görüşmesi yaptım, hepinize kucak dolusu selamlarını iletmemi istedi" diye başladı.
"Dün akşamdan başlayarak daha 24 saati doldurmadım Diyarbakır'da ama emin olun 24 asra sığacak muhabbet gördüm" diyen Davutoğlu, "Diyarbakırlı kardeşlerim ne kadar engin bir muhabbetle bizleri sevdiğini gösterdiler. Diyarbakır'la ne kadar iftihar etseniz azdır. Diyarbakırlı olmak bir imtiyazdır, insanlık tarihinin bütününe vakıf olmaktır" ifadelerini kullandı.
Kendisinin çok sayıda Diyarbakırlı öğrencisinin olduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"O asırlardan beri gelen başkasına aynı hislerle yaklaşma, herhalde Diyarbakırlılar kadar engin düşünceli müsamahalı ikinci bir toplum yoktur. 2 sene önce sayın başbakanımızla geldiğimizde Hazreti Süleyman Camisi'nde cuma namazına gelmiştim. Çok sıcak bir gündü ön saftayız, bir anda çok terlediğimi hissettim. Elimle cebimi yokladım mendil aradım, daha ben cebimi yoklamayı bitirmemiştim ki arka saftan bir kardeşim göz mesafesinde bir mendil uzattı, Diyarbakırlı bir kardeşim. Dedi ki, 'sayın bakanım daha yeni almıştım size nasipmiş, hiç kullanmadım ne olur alın' dedim ki keşke kullanmış olsaydın ve senin terin benim terime kavuşsaydı. Alınan bu aile kültürünü, asaleti, yani önde bir safta herhangi bir başka kardeşinin bir ihtiyacını hissettiği anda tereddüt etmeden kendisinde olanı paylaşma iradesi Diyarbakırlılarda görülen bir haslettir. Bu hasletiniz dolayısıyla da tarihi bir dönemeçten geçerken yine engin hoşgörünüzle, o asil davranışınızla bu ülkedeki gelecek nesillerin kaderini etkileyecek bu süreçte bütün kardeşlerinizle kucaklaşmanızı rica ediyoruz. Öyle bir 75 milyonluk gönül halkası oluşturalım ki, kimse bu halkanın herhangi bir zincirini bir diğerinden ayıramasın. Çünkü bugün insanlığın her şeyden daha çok böylesine kenetlenmiş, inanmış bir kitleye ihtiyacı var. Tarihin dönemeç noktalarında öyle seçilmiş toplumlar vardır ki, adaleti, irfanı, vicdanı her şeyin üstünde tutarlar ve onların hayata geçirilmesi için de hiçbir fedakarlıktan kaçınmazlar. Tarihin bu dönemeç noktasında, bu misyon bu millete 75 milyonun her bir ferdine verildi. Ama özellikle de şunu vurgulamak istiyorum, bu misyonun öncüleri AK Parti'nin gönül erleridir. Onlar bu tarihi yürüyüşte bu misyona öylesine sahip çıkacaklar ki o halkanın her bir parçası birbirine daha fazla kenetlenecek."
-"Şimdi de başımızı yükseltme vakti, başımızı dik tutma vakti"-
Davutoğlu, çözüm süreci, milli birlik ve kardeşlik dediklerini fakat en basitiyle aslında selamı yaygınlaştırma emrine uyduklarını kaydetti.
AK Parti olarak, bu milletin her ferdinin bir diğerine karşı aynı emniyet hissiyle bakmasını söylediklerini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Selam verirken karşısındakinin hangi dili konuştuğuna, hangi etnik kökenden geldiğine bakmasın. Sadece selam versin ve desin ki 'ben, senden razıyım, sen de benden razı ol.' Bu rıza bu helalleşmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çünkü artık bu ülkenin davası sadece bu ülke ile sınırlı değildir. Nasıl Bosna'da savaş başladığında ve mazlumlar orada katledilmeye başladığında ilk giden kardeşlerimiz Ağrı'dan, Elazığ'dan, bu bölgedendi ve sonra oraya akın akın yardımcı oldular. Nasıl Mavi Marmara'da Filistin davası için gidenler omuz omuza vermişlerdi ve hiçbirinin diğerinin Kürt mü, Türk mü olduğuna bakmadan bir adalet adına başlarını yükseltmişlerdi, şimdi de başımızı yükseltme vakti, başımızı dik tutma vakti. Bu andan itibaren AK Parti iktidarı sadece 12 yıllık bir parti hareketi değildir. Tabii ki 10 yılda devrim mahiyetinde adımlar atmış bir siyasi hareket ama aynı zamanda Malazgirt'e doğru omuz omuza yürüyen Türklerin, Kürtlerin o yürüyüşünün partisidir. İstanbul'un fethi için omuz omuza giden her milletten insanların yürüyüşünün adıdır. Aynı AK Parti Çanakkale'de omuz omuza duranların adıdır. Şimdi biz o tarihi misyonu üstlendik. Şimdiki en önemli misyonumuz aramızdaki kenetlenmeyi tahkim ve insanlığın en çok ihtiyaç hissettiği bu dönemde bütün insanlığa deva olacak adalet reçetesini her yerde insanlığın hizmetine sunmaktır."
Dış ziyaretlerinde hiçbir zaman terk etmediği bir adeti olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Eğer orada bir tek şehidimiz daha varsa gider o şehidin başında dua ederim. Onu ziyaret ederim, arzı hürmet ederim ve o şehitlerin geride bıraktığı nesiller adına manen o ülkeye girerken onlardan da izin alırım. Yemense, Yemen Şehitliği, Romanya ise Galiçya Şehitliği, Myanmarsa, Myanmar'daki şehitliklerdir. O şehitliklere gittiğimde hep isimlere bakarım, isimler hep aynı isimlerdir. Şehit olma konusunda fark gözetmeyenler, tarihe ağırlık koyarken verecekleri mücadelede de fark gözetmezler" diye konuştu.
-"Hiçbir yerden gelecek tehlikeye karşı dizlerimiz titremeyecek"-
Myanmar'a geçen sene büyükelçi tayini yaptıklarında daha olayların başlamadığını belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büyükelçimiz geldi benden talimat istedi. 'Ne yapmamı istersiniz önce-' dedi. Dedim ki orada 6-7 bin şehidimiz var en az. Oraya İngilizler tarafından Filistin cephesinden, Mısır cephesinden, Irak cephesinden götürülen ve savaş esiri olarak bulundukları sırada orada vefat etmiş şehitlerimiz var önce onlara gideceksin ve onlara Kuran-ı Kerim, bir de al bayrak istiklalin temsili olarak götürecek ve diyeceksin ki, size Anadolu'dan selam getirdik ey Anadolu'dan 10 binlerce kilometre ötede yan yana yatan Diyarbakırlılar, Urfalılar, Mardinliler, Konyalılar, Sivaslılar, Kayserililer, İzmirliler size uğruna şehit düştüğünüz bu iki emaneti getirdim, fatiha okuyacaksınız ve onlardan izin alarak Myanmar'a gideceksiniz. Bu dedelerimiz hangi ideal uğruna saf saf durarak şehit olmuşlarsa, and olsun ki o idealler uğruna bugün onların torunları da hangi kökenden geldiklerine bakmaksızın her zaman birbirine saygı göstererek, yan yana duracaklar ve yan yana ölecekler. AK Parti hareketi bu omuz omuza yürüyüşün hareketidir. Hiçbir zaman hiçbir yerden gelecek tehlikeye, riske karşı dizlerimiz titremeyecek. Eleştirileceğiz, kıyasıya da eleştirildik Suriye konusunda, diğer konularda. Nasıl üstümüze gelindiğini biliyorsunuz Filistin konusunda. Ama kim ne derse desin AK Parti kadroları başta sayın başbakanımız olmak üzere hepimiz nerede bir zalim varsa onun elini tutacağız, nerede bir mazlum varsa da onu başımızın tacı yapıp Allah'ın huzura o mazlumun hakkıyla gideceğiz. İddiamız büyük, tekrar aramıza ekilmek istenen fitne tohumlarını yok ederek saf saf milli birliğimizi, kardeşliğimizi pekiştireceğiz, sonra yüz sene önce suni sınırlarla birbirinden ayrılmış halkları bir araya getireceğiz. Balkanlarda, Ortadoğu'da bir araya getireceğiz, sınırlara saygı göstereceğiz, herkese saygı göstereceğiz. Hiç kimseye tahakkümde bulunmayacağız ama bu sınırları anlamsız kılıcağız. İnsanlar geçmişte şehit düştüğü bu topraklardan İstanbul'a gelirken bize sorulmadan emniyet ve hürriyet içinde gelecekler ve gidecekler. Urfa-Antep, Halep'le, Diyarbakır, Musulla-Bağdat'la, Edirne, Saraybosna'yla, Trabzon, Batum'la, tekrar kucaklaşacak. Bizim davamız iddiamız bu kucaklaşmadan büyük bir güç yaratmaktır. Kim ne derse desin bu kucaklaşma gerçekleşecek."
Konuşmanın ardından AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, Davutoğlu'na Eğil ilçesindeki peygamber mekanları ile ilgili bir fotoğraf hediye etti. Davutoğlu, daha sonra uçakla Diyarbakır'dan ayrıldı.
Muhabir: Nail Kadırhan
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz