Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi'nden konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada, Türkiye'nin son bir yılda gerçekleştirmiş olduğu siyasi reformların Kopenhag Katılım Kriterleri'nin karşılanması yönünde temel bir adım oluşturduğunun raporda yer almış olmasının yapıcı bir unsur olarak dikkat çektiği ve ekonomik kriterlere ve topluluk müktesabatına uyum konusunun da Türkiye açısından genelde tatminkar bir şekilde değirlendirildiği kaydedildi.
Açıklamada, raporda yer alan Türkiye'nin siyasi kriterleri karşılamadığı, uygulamada eksiklikler bulunduğu ve her alanda daha fazla ilerleme kaydedilmesi gerektiği yönündeki hususların eksik bilgiden kaynaklandığı vurgulandı. Türkiye'ye yönelik olarak ileri sürülen diğer eleştirilerin dinamik bir nitelik taşıyan üyelik süreci bağlamında Türk ulusunun siyasi iradesi doğrultusunda süratle giderilmekte olduğunun açık olduğu ifade edilen açıklamada, komisyon önerilerinin ise genelde Türkiye'nin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu bildirildi.
Katılım Ortaklığı Belgesi ve Ulusal Programla uyum içinde olan söz konusu reformların bu çerçevede belirlenen öncelikleri karşılayacak ve hatta ötesine geçecek şekilde gerçekleştiğinin altı çizilen açıklamada, uluslararası ve bölgesel siyasi ilişkilerin mevcut gelişiminin Avrupa Birliği ile Türkiye'nin üyelik yönünde bir an evvel daha yakın ilişkiler geliştirmesini gerekli kıldığı vurgulandı.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Türkiye'nin, gerçekleştirmiş olduğu reformların ve ortaya koyduğu güçlü iradenin ışığında 2003 yılında katılım müzakerelerinin başlatılmasına hak kazandığı görüşünde olduğu bildirilerek şöyle denildi:
"Dolayısıyla Türkiye, devlet ve hükümet başkanlarının bir araya geleceği Brüksel ve Kopenhag Zirveleri'nde, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine ilişkin siyasi iradeyi bu kapsamda ortaya koyacak somut bir karar alınmasını beklemektedir."
Kaynak: İHA