Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy'un bilgilendirme toplantısı

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy (2): - "(ABD ile kurulan) Bu mekanizmanın çalışma gruplarının ilk toplantısının tarihi belli oldu. 8-9 Mart tarihlerinde Washington'da yapılacak" - "Nisan ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Putin ile İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla (Suriye'ye ilişkin) bir üçlü zirve düzenlenmesi öngörülüyor" - "Kızılay ve AFAD, İdlib ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 170 bin kişi kapasiteli kamp kurulması konusunda çalışmalara başlamış vaziyette" - "(BMGK'nin 'insani ateşkes' kararı) Kararda atıfta bulunulan insani durumun endişe yarattığı bölgeler arasında Afrin adı geçmemektedir"

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD ile Türkiye arasındaki görüş ayrılıklarını ortadan kaldırmak ve karşılıklı güvenin yeniden tesisi amacıyla mekanizma kurulmasının kararlaştırıldığını hatırlatarak, "Bu mekanizmanın çalışma gruplarının ilk toplantısının tarihi belli oldu. 8-9 Mart tarihlerinde Washington'da yapılacak. Türkiye'yi Müsteşar Yardımcımız Büyükelçi Sedat Önal temsil edecek." dedi.

Aksoy, Dışişleri Bakanlığında düzenlediği bilgilendirme toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve diplomasi muhabirlerinin sorularını yanıtladı.

Reklam
Reklam

Türkiye-Hollanda ilişkilerinin sıkıntılı ve zor bir dönemden geçtiğini belirten Aksoy, 22 Şubat'ta Hollanda Temsilciler Meclisinin 1915 olaylarını soykırım olarak tanımasını "hukuk dışı, siyasi bir karar" olarak niteledi. Aksoy, "Hollanda Meclisi bilgi sahibi olmadığı bir konuda siyasi bir karar almıştır. Bu kararın bizim açımızdan hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır. Yok hükmündedir." ifadesini kullandı.

Bu kararın yerel seçimlerden önce alınmasına dikkati çeken Aksoy, "Hollanda hükümeti Temsilciler Meclisinin kararını uygulamayacağını açıkladı ve 'Erivan'daki törenlerde Hollanda'nın temsil edilmesi olayların soykırım olarak tanındığı anlamına gelmez.' dedi. Bunu da Dışişleri makamları olarak olumlu bir şekilde not ettik." diye konuştu.

- "ABD'nin Kudüs kararı endişe kaynağı"

Aksoy, ABD yönetiminin 23 Şubat'ta yaptığı açıklamada Tel Aviv'deki büyükelçiliğini mayıs ayında Kudüs'e taşıyacağı açıklamasına ilişkin, "Bu kararla, ABD yönetimi bir kez daha uluslararası hukuku, BMGK kararlarını ve Kudüs'e ilişkin yerleşik BM parametrelerini çiğnedi denilmiştir. Ayrıca barışın sağlanmasına yönelik çabalara da darbe vurmuştur. Bir BMGK daimi üyesinin bu şekilde hukuksuzluğun kaynağı olmakta ısrar etmesi bizim için büyük bir endişe kaynağıdır."

Reklam
Reklam

Aksoy, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin Filistinlilerin yanında olacağını belirtti.

- "BMGK kararında Afrin'in adı geçmemektedir"

Suriye'de insani durumun kötüleşmesine değinen Aksoy, Astana toplantılarında Doğu Guta'nın gerginliği azaltma bölgelerinden biri kabul edildiğini ancak rejimin ablukasının sürmesi ve BMGK'nin ateşkes kararına rağmen Doğu Guta'ya yönelik rejim saldırılarının devam etmesinden duyulan rahatsızlığı Türkiye'nin Rusya ve İran başta olmak üzere muhataplarına ilettiğini aktardı.

Aksoy, BMGK kararını bazı çevrelerin suistimal ettiğine dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fransa Cumhurbaşkanı (Emmanuel) Macron ve ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün (Heather Nauert) ateşkesin Afrin'i kapsadığı yönündeki iddialarını kabul etmiyoruz. Bize kararı iyi okumamızı söyleyenlere gerekli cevabı verdik. Öncelikle kararda atıfta bulunulan insani durumun endişe yarattığı bölgeler arasında Afrin'in adı geçmemektedir. Bunu gayet iyi okuyoruz. Ayrıca ateşkes kararının ikinci maddesine dikkatinizi çekerim. Terörle mücadele bu kararın dışında bir madde. Bunu da iyi okuduk. Hiçbir tereddüdümüz yok. Kaldı ki Afrin'de yürüttüğümüz harekat sivil-terörist ayrımı gözetmeyen bir çatışma değil, ulusal güvenliğimizi hedef alan teröristlere karşı yürüttüğümüz onurlu ve milli bir mücadeledir."

Reklam
Reklam

- "İdlib ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 170 bin kişi kapasiteli kamp kurulacak"

Türkiye'nin, Zeytin Dalı Harekatı'nın başından bu yana sivillerin zarar görmemesi için çaba sarf ettiğini ve insani yardım faaliyetlerini yürüttüğünü vurgulayan Aksoy, "Kızılay ve AFAD İdlib ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 170 bin kişi kapasiteli kamp kurulması konusunda çalışmalara, hazırlıklara başlamış vaziyette." dedi.

Aksoy, 10 ildeki 21 geçici barınma merkezinde 230 bin Suriyelinin barındığını, 3 milyondan fazla Suriyelinin ise şehirlerde ikamet ettiğini, onların her türlü ihtiyaçlarıyla ilgilenildiğini aktararak "30 milyar dolar civarında bir harcamamız oldu. AB'den de bu konuda daha büyük adımlar atmasını bekliyoruz. Bizi eleştiren ülkelerin omuzlarımızdaki yükü hafifletmeye yönelik adımlar atmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

- "ABD ile ilk çalışma grubu toplantısı 8-9 Mart'ta Washington'da"

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyaretinde ABD ile Türkiye arasındaki görüş ayrılıklarını ortadan kaldırmak ve karşılıklı güvenin yeniden tesisi amacıyla mekanizma kurulmasının kararlaştırıldığını anımsatan Aksoy, "Bu mekanizmanın çalışma gruplarının ilk toplantısının tarihi belli oldu. 8-9 Mart tarihlerinde Washington'da yapılacak. Türkiye'yi Müsteşar Yardımcımız Büyükelçi Sedat Önal temsil edecek. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler de yer alacak. Böylece özellikle Suriye ve Menbiç konusunun ele alınacağı ilk toplantının gerçekleştirileceğini söyleyebiliriz." dedi.

Reklam
Reklam

Aksoy, ABD ve Türkiye ilişkilerinin kritik bir dönemden geçtiğini kaydederek Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan etkileyen PYD/PKK ve FETÖ konusundaki taleplerini ABD'nin iyi bildiğine işaret etti. Aksoy, "Çalışma gruplarından beklentilerimiz bizim ABD tarafının işte bu taleplerimize ilişkin somut adımlar atması ve verdiği sözleri daha fazla gecikmeden yerine getirmesi." diye konuştu.

- "Salih Müslüm hangi Avrupa ülkesinde olursa olsun peşinden koşacağız"

PYD/PKK'nın eski eş başkanı Salih Müslüm'ün Çek mahkemesince serbest bırakmasına ilişkin ise Aksoy, "Bu karar, terörle küresel mücadeleye de aykırıdır. Aynı zamanda onlarca masum sivilin terör saldırılarında hayatını kaybetmesini Çek mahkemesinin umursamadığını da göstermektedir. Konuya ilişkin gerekli bir açıklama yaptık. Ayrıca Çekya'ya da nota verdik. Sayın bakanımızın da dile getirdiği gibi bu konunun takipçisiyiz. Salih Müslüm hangi Avrupa ülkesinde olursa olsun peşinden koşmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Almanya nezdinde de Salih Müslüm için bir girişimi olduğunu belirten Aksoy, "Avrupa Suçluların İadesi Sözleşmesi uyarınca Almanya'dan Salih Müslüm'ü istedik." dedi.

Reklam
Reklam

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'nun Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel ile yapacağı görüşmede de konunun gündeme geleceğini söyleyen Aksoy, "Sadece Almanya nezdinde değil, diğer Avrupa ülkeleri nezdinde de gerekli girişimlerde bulunuyoruz." diye konuştu.

- Türkiye-AB ilişkileri

Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin çok eskiye dayandığına dikkati çeken Aksoy, "AB eğer küresel bir güç olmak ve öyle kalmak istiyorsa Türkiyesiz yapamayacağını artık anlamalıdır. AB'nin bize vermiş olduğu sözleri tutmasını ve Türkiye'ye karşı daha yapıcı bir tutum sergilemesini bekliyoruz." ifadesini kullandı.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 26 Mart'ta Bulgaristan'ın Varna kentindeki liderler zirvesine davet ettiğini kaydeden Aksoy, "Bu zirveyi çok önemsiyoruz ve AB ile ilişkilerimizde bir hareketlenme yaratmasını ve yeni bir sayfa açmasını bekliyoruz." dedi.

- Çavuşoğlu'nun Almanya ve Avusturya ziyaretleri

Aksoy, Bakan Çavuşoğlu'nun Almanya ve Avusturya ziyaretlerinin ikili ilişkilere yansımalarına ilişkin bir soruya, "Türk Alman ilişkilerinin geçen iki yılda zor bir dönemden geçtiği ancak Almanya'daki seçimler sonrasında yapıcı bir diyalog sürecine girildiği" yanıtını verdi.

Reklam
Reklam

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Almanya'da hükümet kurma çalışmalarının olumlu sonuçlandığını, kurulacak yeni hükümetle de Türkiye'nin ilişkileri olumlu yönde ve eşit ortaklık temelinde geliştirmek istediğini belirtti. Aksoy, Bakan Çavuşoğlu'nun Avusturya ziyaretine ilişkin de her iki tarafın diyaloğun sürdürülmesi konusunda mutabık olduğunu söyledi.

Aksoy, Türkiye'nin AB sürecinde Avusturya'dan daha yapıcı bir tutum almasını beklediklerini söyleyerek Bakan Çavuşoğlu'nun Almanya ziyaretinde FETÖ ile milli güvenlik boyutunda yürütülen mücadeleye ilişkin hassasiyetin bir kez daha dile getirileceğini belirtti.

- Diplomasi trafiği

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 7-8 Mart'ta Berlin ve Viyana'yı, 12-14 Mart'ta Türkiye ve Rusya ortak stratejik planlama grubu toplantısı ile Moskova Uluslararası Seyahat ve Turizm Fuarı'na katılmak üzere Rusya'yı, ardından da Başbakan Binali Yıldırım ile Bakü'yü ziyaret edeceğini kaydeden Aksoy, "Bunların ardından (Mevlüt Çavuşoğlu)16 Mart'ta Türkiye-Rusya-İran üçlü toplantısı için Astana'ya geçecek. Dün Sayın Bakanımızın basın mensuplarına açıkladığı üzere 19 Mart'ta da Washington'da ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüşmesi öngörülüyor." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Aksoy, Türkiye'nin diplomasi trafiğiyle ilgili basınla şu bilgileri paylaştı:

"Nisan ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla bir üçlü zirve düzenlenmesi öngörülüyor. Garantör ülkelerin yani Türkiye, Rusya, İran'ın dışişleri bakanları 16 Mart'ta Astana'da bir araya gelecek ve bu üçlü zirvenin hazırlığı mahiyetinde bir toplantı gerçekleştirecekler."

Aksoy, henüz net tarihi açıklanmayan zirvenin nisan ayının başında yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.

(Bitti)