DİSK'ten yabancı yatırım araştırması

Ankara (AA)- DİSK tarafından yapılan araştırmada, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının Türkiye ekonomisine yaptığı bir katkıdan söz etmenin oldukça güç olduğu ifade edilerek, ülkeye, 2005 yılında Türkiye'deki sermaye stokunun yüzde 12'sinden büyük bir yabancı sermaye girişi olmasına rağmen istihdamda ve işsizlikte herhangi bir değişme olmadığı belirtildi.

DİSK-AR'ın yaptığı araştırmada, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülke ekonomisine katkısı incelendi.

Hükümet programında doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına özel önem verileceğinin birçok defa dile getirildiğine işaret edilen araştırmada, oysa doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına ilişkin gelişmelere daha yakından bakıldığında, söz konusu değerlendirmeleri doğrulayacak kanıtlar bulmanın güç olduğu savunuldu.

Reklam
Reklam

Araştırmada, şu tespit ve görüşlere yer verildi:

"2005 yılında Türkiye'ye giren doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının miktarı 9,681 milyar dolardır. Fakat bu miktarın neredeyse tamamı devralma ve birleşme şeklinde gerçekleşmiştir. 2005 yılında en önemli doğrudan yabancı sermaye yatırımları Türk Telekom, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası, Türk Dış Ticaret Bankası ve Turkcell'in el değiştirmeleri olarak gerçekleşmiştir. Dikkat edilecek olursa, yabancı sermaye, 2005 yılında büyük oranda yurt içindeki bankalara ilgi gösterirken sanayi iş kollarına herhangi bir ilgi göstermemiştir.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'na göre, 2005 yılında Türkiye'deki sermaye stokunun yüzde 12'sinden büyük bir yabancı sermaye girişi olmuş fakat istihdamda ve işsizlikte herhangi bir değişme olmamıştır. Ayrıca, gelen sermayenin teknolojik bir kapasite taşıdığı da oldukça şüphelidir. Kaldı ki sanayiye yönelmemiş yabancı sermayenin, ülkenin teknolojik kapasitesine bir katkı sunmayacağı da açıktır.

Reklam
Reklam

Hükümet programında bel bağlanılan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının Türkiye ekonomisine yaptığı bir katkıdan söz etmek oldukça güçtür. Bu göstergeler ışığında, yabancı sermayeyi çekmek adına emek üzerindeki baskıları anlamak mümkün değildir."