Distopya nedir? Distopya ne demek?

İngilizce kökenli bir kelime olan distopya, gelecek toplumlar hakkında bazı olası fikirler vermektedir. Peki son dönemlerde sık sık karşımıza çıkan distopya nedir, bu alanda verilen eserler nelerdir? İşte distopya hakkında tüm merak ettikleriniz.

Distopya ne demek diye merak ediyor olabilirsiniz. Fakat distopyanın herkes tarafından bilinen genel bir tanımı yok gibidir. "Distopya" kelimesinin anlamı gelecekte kurulacak toplumların baskıcı ve otoriter sistem altında, olumsuz bir yaşama sahip olabilecekleri üzerine kurulan bir tezdir. Verilen sınırsız haklar doğrultusunda oluşan baskıcı ve otoriter sistem bireyi birey olmaktan uzaklaştırmayı hedefler.

Distopya Nedir?

“Distopya nedir?” üzerine sorulan sorulara cevap verirken herkesin ortaya koyduğu farklı tanımlar vardır. Aynı anlamı taşıyan fakat farklı tanımlamalar… Genelde karanlık bir dünya yaratılma amacı taşır. Çoğu kez ütopya ile karıştırılır ama birbirinden tamamen farklıdır. Distopya kelimesi ilk kez John Stuart Mill tarafından dile getirilmiştir. Türkçede gündelik yaşamda kullanılır. Ütopya; herkesin mutlu, yaşamın getirdiği sıkıntılardan ve olumsuz duygulardan uzak olduğu bir evren anlamına gelirken; distopya, bireyin sistemin dayatmalarına maruz kalıp çöküş yaşadığı ve olumsuz duygulardan asla kurtulamadığı ya da bu olumsuz duygulardan kendi isteğiyle kurtulamadığı bir evreni çağrıştırır. Distopik kitaplarda genelde günümüzden uzak yaşanacak olası kötü senaryolar vardır. Genellikle bilim kurgu türünde yazılırlar.

Reklam
Reklam

Bazen bir eserin ütopik mi distopik mi olduğu karıştırılabilir. Ütopik eserde sosyal devleti, distopik eserde baskıcı ve kuralcı polis devleti gözlemleyebiliriz. Ütopik eserlere doğal yaşam, yeşil alan, güneş hakimken, distopik eserlerin daha boğucu ve kaotik bir ortamı olduğu söylenebilir. Ütopik eserler var olmayan ve olamayacak olan bir dünyayı anlatır ve insanın toplumla iletişimini gerçeklikten uzak bir boyuta taşır. Ütopik eserlerde karakterler o yönde programlandıklarından devamlı bir mutluluk hali içindedirler. Bu durum ütopik eserlerin neden gerçekçi olamayacağının kanıtıdır. Distopik eserlerde ise karakterler onları zorlayan şartlara uymak istemediklerinden kendi istekleriyle mutsuz olurlar. Bu noktada bireyin ütopyadakine göre daha özgür ama özgürlüğün ona vadetmediği şekliyle daha mutsuz olduğu rahatça gözlemlenebilir.

Daha farklı bir şekilde anlatacak olursak; mesela teknoloji hızla ilerliyor, insana gerek kalmayacak ve belki de her işi cihazlar yapacak. Distopik denilen bu dünyada birçok duygu hiçe sayılır. Bunlar arasında; sevgi, aşk, merhamet, vicdan, şefkat, çalışmak ve düşünmek vardır. Şimdi sizlere distopik birkaç kitabın içeriği hakkında bilgiler vereceğiz. Birçoğunuz belki de bu kitapları okudunuz fakat farkına yeni yeni varıyor olabilirsiniz.

Reklam
Reklam

Distopya eserleri karşımıza birçok farklı türde çıkabilir. Gerek filmlerde gerek kitaplarda hemen hemen her alanda distopya eserlerine rastlamak mümkündür. Distopya edebiyatı ise çok geniş bir birikimi içine alır. Genelde örnekleri azdır. Halbuki bilinmeyen birçok örneği bulunur. Distopya örnekleri arasında en bilinenlerden birkaçını sizler için sıraladık.

1- Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
Aldous Huxley’in 1932 yılında yazdığı bilim kurgu türünde olan eseri, daha sonra beyaz perdeye de uyarlandı. Kitabın ütopik mi distopik mi olduğu hala tartışılıyor. Eserde geçen soma hapları bireyin tam mutsuz olmak istediği anda devreye giriyor ve sistemin dayattığı devamlı mutluluk halini sürdürmesini sağlıyor. Bu da karaktere istediği duyguyu yaşama hakkından mahrum bırakıyor. Bireyi birey olmaktan uzaklaştırdığından distopik eser kapsamında değerlendirilebilir.

2- Fahrenheit - Ray Bradbury
Ray Bradbury tarafından ele alınan Fahrenheit, ilk kez 1953 yılında yayınlandı. Konusunun kitaplar olduğu ve korkunç bir kurguya sahip, okuduktan sonra etkisi uzun süre geçmeyecek bir kitap türü denilebilir.

Reklam
Reklam

3-Demir Ökçe - Jack London
Jack London tarafından 1908 yılında yayınlanan kitap, The Iron Heel of Oligarchy adıyla beyaz perdeye uyarlanır. Kapitalizmin yönetilen topluma etkisini ve sosyalizmle olan savaşını konu edinen Demir Ökçe, en çok okunan distopik roman olan 1984’ün de esin kaynağıdır aynı zamanda.

4- Biz - Yevgeni İvanoviç Zamyatin
Ursula K. Le Guin’in; “Şimdiye kadar yazılmış en iyi bilim kurgu roman” diye belirttiği, ilk kez 1924 yılında yayınlanan bu kitap, 2016 yılında The Glass Fortress adıyla sinemaya taşındı. Matematik dilinin biraz daha baskın olduğu söylenebilir.

5-Damızlık Kızın Öyküsü -Margaret Atwood
Bu kitap kadınların maruz kaldığı korkunç yaklaşımlara tanık olmak ve onların hissettiklerini anlamak için yazılmış bilim kurgu ve dram türünde bir kitap. Kitap The Handmaid’s Tale ismiyle, televizyon dizisi olarak izleyicinin karşısına çıkmıştır.

6-Körlük – José Saramago
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli olan yazar José Saramago tarafından kaleme alındı. Birçok edebi platformda bu kitap için, kıyamet sonrası bilim kurgusu tanımlaması yapılmıştır.

Reklam
Reklam

DİSTOPİK FİLM ÖRNEKLERİ

METROPOLİS(1927)
İnsanlık artık ikiye ayrılmıştır. Yeraltında makinelerle birlikte yaşayan sınıf ve yukarıda daha konforlu bir yaşam süren yönetici sınıf. Filmde, bölünen toplumsal yapıyı, insanı bir aşktan yola çıkarak, uzlaştırmaya çalışır.

SON UMUT (2006)
Dünyanın en genç insanı ölmüştür ve insanlık tükenme olasılığı ile karşı karşıyadır. Gelecek yıl itibariyle dünya, hiçbir şekilde anlam verilemeyen olaylara sahne olmaktadır. Artık üremek diye bir şey yoktur. Yaşananlar karşısında bir grup insan var oluşlarını akışa bırakırken diğer grup ise olanları değiştirmek için mücadeleye girer.

KAYIP ÇOCUKLAR ŞEHRİ(1995)
Korkunç bir bilim adamının rüya görme yetisi olmadığı için erken yaşlanmaktadır. Tek gözlü yardımcılarının kaçırdıkları çocukları, laboratuvarında makinelere bağlayarak çocukların rüyalarını çalabilmektedir. Fakat cesur bir kız ve nazik bir dev tüm planlarını bozacaktır.