Şeker hastalığı belirtileri nelerdir? Bu 10 bulguya dikkat!

Şeker hastalığı olarak da bilinen diyabet sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Dünyada en sık görülen hastalıklar arasında yer alan şeker belirtileri sayesinde kan testi yapılmasıyla ortaya çıkmaktadır. Şeker tedavisi için en önemli kriter yaşam tarzının olabildiğince düzene oturtulmasıdır. Unutulmamalıdır ki şeker hastalığı, körlük ve uzuv kaybı gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Peki şeker hastalığı belirtileri nelerdir

Yapılan çalışmalara göre 2035 yılında dünyada 600 milyona yakın diyabet hastası olması bekleniyor. Türkiye’de 7 milyonun üzerinde şeker hastası bulunuyor ve yaklaşık 3 milyon kişi ise şeker hastalığı olduğundan haberdar değil. Rakamlar ürkütücü olsa da aslında şeker hastalığından korunmak yaşam tarzında yapılacak düzenlemelerle mümkün olabiliyor. Doç. Dr. Fevzi Balkan, diyabetten korunma adına önemli açıklamalarda bulundu. İşte şeker hastalığı belirtileri ve tedavisi hakkında bilmeniz gerekenler.

Reklam
Reklam

ŞEKER HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Şeker hastalığının 3 temel belirtisi bulunur: Normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve sık idrara çıkma. Bu 3 temel belirtinin şeker hastalığının belirtileri arasında bulunanlar şu şekildedir:

Bulanık görme
Ağızda aseton benzeri koku oluşumu
Halsizlik ve yorgunluk
Yaraların geç iyileşmesi
Hızlı kilo kaybı
Ciltte kuruluk
Kaşıntı
Ayaklarda uyuşma ve karıncalaşma

ŞEKER HASTALIĞINA NE İYİ GELİR?

Şeker hastalığına ne iyi gelir sorusu son zamanlarda internette sıkça aratılıyor. Bu sorunun en doğru cevabını doktorunuza danışarak alabilirsiniz. Doğru beslenme konusunda doktorlar hastalarına gerçek anlamda yön verir ve hastalarını takip ederler. Bazı belli başlı yiyecekler ise şeker hastalığına iyi gelebilir. Örnek verecek olursak;

Balık: Şeker hastalarına kırmızı et yerine balık tüketimi tavsiye edilir. Soğuk su balıklarının pişirme şekli ise ızgara ya da haşlama olmalıdır.

Kuru yemiş: Magnezyum açısından zengin olan kuru yemişler ara öğünlerde tüketilebilir. Bu ürünler: Ceviz, fıstık, badem ve kabak çekirdeğidir.

Reklam
Reklam

Yoğurt: Özellikle Tip 2 diyabet hastalarına yoğurt tüketimi tavsiye edilir.

ŞEKER HASTALIĞI NEDİR?

Şeker hastalığı, kanda glukoz seviyesinin normalin üstüne çıkmasıyla tanımlanır ve aynı zamanda normalde şeker içermemesi gereken idrarda şekere rastlanması durumudur. Şeker hastalığının farklı türevleri mevcuttur.

ŞEKER HASTALIĞI TEDAVİSİ

Hastalıkta tedavi yöntemleri türüne göre farklılık gösterir. Tip 1 diyabet hastalığında insülin tedavisi uygulanır. Aynı zamanda tıbbi beslenme tedavisi de gerçekleştirilmelidir. İnsülin dozu ve diyet modeli doktor kontrolünde belirlenmelidir.
Tip 2 diyabet tedavisinde ise, hücrelerin insülin hormonu duyarlılığı artırılmaya çalışılır. Bunun için antidiyabetik ilaçlar kullanılır. Elbette Tip 2 diyabette de beslenme önemlidir. Şeker hastalığına sahip bireylerin sıklıkla doktor kontrolünden geçmeleri gereklidir. Unutmayın ki en doğru ve gerçek tedavi modelini doktorunuz belirleyecektir. Dışarıdan duyulan bilgiler doğrultusunda tedaviye yön vermek son derece tehlikelidir.

Reklam
Reklam

20 YAŞ ÜZERİ HER 7 KİŞİDEN BİRİ ŞEKER HASTASI

Görülme sıklığı gün geçtikçe artan şeker hastalığı, günümüzde dünyada 382 milyon kişide bulunmaktadır. Ayrıca 316 milyon pre-diyabet (gizli şeker) hastası vardır. Ülkemizde diyabet ve diyabete bağlı gelişen sağlık problemleri önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye’de her 100 kişiden 14’ünde şeker hastalığı, her 100 kişiden 12’sinde gizli şeker bulunmaktadır. Şeker hastalığı görülme sıklığının obezitenin artışına paralel olarak hızla arttığı ve 20 yaş üzeri her yedi kişiden birinin diyabetli olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalara göre, son 12 yılda diyabet sıklığı ülkemizde yüzde 90, obezite (şişmanlık) oranı ise 12 yılda yüzde 44 artmıştır. Bunun en büyük nedeninin hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme ve obezitedeki artış olduğu bilinmektedir.

EN ÖNEMLİ TEDAVİ YAŞAM DEĞİŞİKLİĞİ

Şeker hastalığı kısaca, vücudun kan şekerini uygun şekilde kullanamaması ve depolayamaması olarak tanımlanmaktadır. İnsülin eksikliğinde veya etkisizliğinde "diyabet" ortaya çıkmakta, kanda şeker miktarı artmakta ve böbreklerden idrarla dışarı atılmaktadır. Kişinin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olmasına karşın, şeker hastalığı tanısı koymaya yeterli yükseklikte olmadığı durumlarda ise kişi prediyabetik yani gizli şeker hastası olarak tanımlanmaktadır.

Reklam
Reklam

Pre-diyabetik olan kişilerin çoğunda 10 yıl içinde Tip 2 diyabet geliştiği bilinmektedir. Diyabetli kişilerde sıklıkla: halsizlik, aşırı iştah, aşırı susama ve su içme, sık idrara çıkma, kilo kaybı, bulanık görme, cilt enfeksiyonları, İyileşmeyen yaralar meydana gelmektedir. Diyabet tanısı için 10-12 saatlik açlık sonrası kan şekerine bakılır. Açlık kan şekeri 126 mg/dl'den yüksek, rastgele ölçülen kan şekeri düzeyi 200mg/dl'den yüksek, şeker yükleme testi sırasında kan şekeri düzeyi 200mg/dl veya üzerinde ise kişi diyabetli olabilmektedir ve vakit kaybetmeden uzmana başvurmalıdır. En önemli tedavi şekli yaşam değişikliğidir. Diyabet tedavisinde diyet tedavisi ve egzersiz ile şeker kontrolü sağlanamadığı durumlarda ilaç tedavisi yapılmaktadır.

Günümüzde Tip 1 diyabetin önlenmesini sağlayabilecek etkin bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Bu nedenle diyabetin komplikasyonlarından korunmak için erken tanı şarttır.

BÖBREK YETMEZLİĞİ, KÖRLÜK VE UZUV KAYIPLARINA NEDEN OLABİLİYOR

İlaç tedavileri içinde oral antidiyabetikler, insülin tedavisi seçenekleri bulunmaktadır. Ne yazık ki şeker hastalığını tamamen iyileştirici bir tedavi yoktur. Ayrıca diyaliz ünitelerinde tedavi gören hastaların yüzde 50’si diyabetlidir. Diyabetli hastaların yüzde 10-20'si böbrek yetersizliği nedeniyle kaybedilmektedir. Dünya'da her 10 saniyede üç kişi diyabet olmakta ve her 17 saniyede iki kişi diyabete bağlı nedenlerden ölmektedir. Birçok ülkede ölüme neden olan hastalıklar içinde şeker hastalığı beşinci sırada yer almaktadır.

Reklam
Reklam

Yetişkin diyabetlilerde, diyabetli olmayan yaşıtlarına kıyasla kardiyovasküler hastalıklar riski 4 kata kadar çıkmaktadır. Şeker hastalarının yüzde 60-75'i kardiyovasküler hastalıklar (koroner arter hastalığı ve inme) nedeniyle kaybedilmektedir. Şeker hastalığı, yaşam süresini beş ile on yıl arasında kısaltmaktadır. Tüm dünyada böbrek yetmezliği tedavisi uygulanan olgular ile 65 yaş altı körlük ve travma dışı amputasyon olgularının en yaygın nedenini diyabet oluşturmaktadır. Diyabet süresi 15 yıla ulaşan diyabetlilerin yüzde 2'sinde körlük ve yüzde 10'unda ciddi görme kaybı geliştiği bilinmektedir.

TİP 2 DİYABET VE KOMPLİKASYONLARINDAN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

  1. Boya uygun vücut ağırlığı hedeflenmeli ve bu ağırlığın korunmasına çalışılmalıdır.

  2. Yeterli ve dengeli beslenmeli; günde en az 5 (beş) porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir.

  3. Günlük enerjinin yüzde 25-30' u yağlardan sağlanmalı, enerjinin doymuş yağ asidinden gelen oranı yüzde 10'un altında olmalıdır.

  4. Şeker gibi basit karbonhidratlar günlük enerjinin yüzde 10'unu aşmamalı, basit karbonhidratlar yerine kuru baklagiller, tam tahıl ürünleri tercih edilmelidir.

  5. Günlük alınan tuz miktarı 5 g'ı aşmamalıdır.

  6. Fiziksel olarak aktif olunmalıdır. Haftanın en az 5 günü, düzenli olarak en az 30 dakika orta yoğunlukta aktivite (örneğin tempolu yürüme egzersizleri) yapılmalıdır. Kilo kaybı sağlanması için daha fazla fiziksel aktivite yapılması gereklidir.

  7. Sigara kullanılmamalı ve aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: