"diyabet, Retina Hastalıklarında Artışa Sebep Oluyor"

Özel Avrupa Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Halil Bayer, diyabet hastalığının yol açtığı retina hastalıklarına karşı uyarılarda bulundu.

Retina hastalıklarının iki gruba ayrıldığını söyleyen Halil Bayer, "Birincisi koncentan dediğimiz, doğuştan olan retina hastalıkları. İkincisi edinsel dediğimiz sonradan oluşan birtakım sistematik hastalıklara enfeksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkan retina hastalıkları. Doğuştan olanlar çok sık görülmeyen hastalıklar, örnek olarak gece körlüğü (retinitis pigmentoza) bu gruba girmekte. Edinsel hastalıklar yani sonradan retinayı etkileyen rahatsızlıkların başında özellikle sistematik hastalıklar diyabet, hiper tansiyon veya kalp damar hastalıklarında patolojilerin göze yansıması veya enfeksiyonlara bağlı retina hastalıkları. Bir de en önemlisi sarı nokta hastalığı dediğimiz halk arasında yaşa bağlı makula hastalıkları bu gruba girmekte" dedi.

"Dünyadaki ve Türkiye'deki görme rahatsızlıklarının en sık sebeplerinden biri de diyabetik retunapati ve yaşa bağlı makula dejineresansıdır" diyen Bayer, "Diyabet sistemik bir hastalık olduğu için vücudumuzdaki damar sistemini etkilemektedir, yani damarın yapısı bozulmaktadır. Öncelikle diyabet olan hastalar eğer şeker düzensiz giderse bu şekerin yapmış olduğu hasar göz arkasında kanama şeklinde kendini gösterir. Diyabetik hastalarda bu damar duvarı bozulduğu için bu damardaki kan ya da birtakım sızıntılar gözün görme tabakasını etkilemektedir. Gözün görme tabakası etkilendiği zaman haliyle görme azalması ya da görme kaybına kadar gidebilmektedir. Bu kanama yıllar içerisinde ilerler. Şekerde düzensiz değişim, sızıntı şeklindeki kanamalar, gözün görme noktası dediğimiz makula, yani sarı noktaya geldiği zaman görme kaybı yaşanır. Bu seviyeden sonra hekimlerin yapacağı bir şey kalmıyor. Bu durumda sağlık kontrollerini rutin hale getirmek lazım" ifadelerini kullandı.

Bayer diyabete bağlı gelişen göz hastalıklarının teşhis ve tedavisini ise şu şekilde açıkladı:

"Hasta bize geldiğinde önce hastanın görme muayenesini yapıyoruz, göz tansiyonunu ölçüyoruz, arkasından da gözüne damla damlatıp göz bebeğini büyüttükten sonra gözün arka kısmındaki damar ve sinirlerini gözün periferi dediğimiz en uç noktasına kadar inceliyoruz. Böylece hastada görme kaybı olmadan, diyabete bağlı retina gelişse bile tedbir olarak bu görme kaybını geciktirme şansımız oluyor. Tedavinin gecikmesi, göz kaybının dönülmez yola girme sebebi fakat erken teşhis her zaman olduğu gibi hayat kurtarıyor. Diyabetik hastalıklara benzer şikayetler de olabiliyor. Mesela hipertansiyona bağlı damar tıkanıklığında da kanama oluyor ya da görme kaybı yaşanabiliyor."