Hollanda’da yapılan yeni bir araştırma, obezite hastalarının tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerin, diyabet tedavisinde, farklı başarı oranlarına sahip olduklarını ortaya çıkardı. Obezite tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerin avantajları, dezavantajları ve başarı oranları açısından, aralarında önemli farklar olduğunun vurgulandığı çalışmada; bu farklılıkların, ameliyat sonucunda diyabeti düzelen hasta sayısında da gözlemlendiği belirtildi.Maastricht Üniversitesi ve Utrecht Üniversitesi’nin ortak gerçekleştirdiği çalışmada; farklı teknikle obezite ameliyatı uygulanan 569 obez diyabet hastası ile benzer özellikler taşıyan; ama ameliyat olmamış bin 881 obez tip 2 diyabet hastasının verileri ve diyabetin düzelme oranları karşılaştırıldı. Ekip lideri Dr. Frank de Vries; diyabetin düzelmesi durumunu hastanın tedavilerini tamamen bırakması ve üç aylık kan şekeri ortalamasının 6’dan düşük seyretmesi olarak açıkladı. Sonuçlara bakıldığında obezite ve eşlik eden diğer hastalıkların tedavisinde, cerrahi yöntemler diğer tedavi yöntemlerinden çok daha iyi sonuçlar veriyor. Buna göre; hangi ameliyatın uygulandığı fark etmeksizin; cerrahi tedavi kolundaki obezite hastalarının, şekerlerinin düzelme olasılığı, ameliyat olmamış olanlara göre 18 kat daha yüksek.Ameliyat tekniklerine bakıldığında ise, ince bağırsaklara müdahale içeren ameliyatların 43 kat ile en yüksek başarı oranına sahip olduğu görülüyor. Tüp mide işleminde ise bu oran 17 kat olarak açıklandı. Yol açtığı bazı sorunlar nedeniyle artık tercih edilmeyen mide kelepçesi tekniğinde bile düzelme oranı 7 kat fazla olarak görülüyor. Dr. de Vries; elde ettikleri veriler ışığında, kilo sorunu olan şeker hastalarının, cerrahi yöntemlerden önemli ölçüde fayda göreceklerinin söylenebileceğini ifade etse de; obez olmayan tip 2 diyabet hastaları için cerrahi tedavi konusunda çok dikkatli davranılması gerektiğinin altını çizdi.Stockholm’deki Karolinska Enstitüsü’nden Dr. Martin Neovius’a göre; yapılan çalışma, obez şeker hastalarının tedavisinde, cerrahi yöntemlerin birincil tedavi yöntemi olarak benimsenmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Sao Paulo Oswalda Cruz Hastanesi’nden Dr. Ricardo Cohen ise; araştırma sonuçlarının, kandaki şeker seviyesini düşürmek için en iyi cerrahi yöntemin mide bypass tekniği olup olmadığı noktasında başlı başına bir araştırma konusunu gündeme getirdiği fikrinde. Norfolk, Virginia’dan Dr. Sheri Colberg ise cerrahi yöntemlere daha mesafeli yaklaşıyor. Dr. Colberg’e göre; ameliyat herkes için en uygun alternatif değil. Diyet ve fiziksel aktivitenin, kilo verilmesine ve diyabetin kontrol altında tutulmasına sağladığı katkıları da yabana atmamamız gerektiğini düşünen Colberg; uygulamaya gelindiğinde ise sonuçların çok iyi olmadığını da itiraf ediyor.Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik ise konu ile alakalı şunları söyledi:"Bu çalışma ile elde edilen sonuçlar; obez tip 2 diyabet hastalarının tedavisinde, cerrahi metodların çok daha etkili ve sürdürülebilir sonuçlar verdiğini ortaya koyan benzer çalışmaların iddialarını güçlendiriyor. Ancak bu noktada, Dr. de Vries’in, aynı cerrahi metodların, obez olmayan şeker hastaları üzerinde benzer etkiyi göstermeyebileceği yolundaki endişelerine katılıyorum. Elbette bu obez olmayan tip 2 diyabet hastalarının, cerrahi işlemlerden fayda göremeyecekleri anlamına gelmiyor. Sadece cerrahi yaklaşımımızı değiştirmemiz gerekiyor. Yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde, insülin duyarlılığını ve üretimini artıran, ince bağırsak kaynaklı hormonların aktive edilmesine yönelik, mide ve ince bağırsaklara yapılan kombine cerrahi işlemlerin, sadece obez tip 2 diyabet hastalarında değil; obez olmayan tip 2 diyabet hastalarında da başarı ile uygulanabileceğini ispatladık. İleal Transpozisyon ve Transit Bipartisyon adı verilen bu işlemler her iki hasta grubunda yüksek bir başarı oranı ile uygulanabildiği gibi; kalıcı bir emilim bozukluğuna neden olmamaları ile de öne çıkıyor. Bu alanda yaptığımız önceki çalışmalar ve yakın gelecekte yapacağımız daha kapsamlı ve daha geniş çalışmalar ile bu ameliyatların uzun dönemli sonuçlarını bilim dünyası ile paylaşmaya devam edeceğiz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz