Diyalizin kalitesi artıyor!

Evde hemodiyaliz tedavisinin sunulmaya başlanışının 5’inci yılında, İzmir Güney ve Kuzey Kamu Hastanelerinin Genel Sekreterlikleri tarafından düzenlenen toplantıda “Ev Hemodiyalizi” masaya yatırıldı.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Arif Kapuağası, İzmir İl Sağlık Müdürü Dr. Ayhan İzzettinoğlu, Ege Üniversitesi Nefroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Ok’un konuşmacılar arasında yer aldığı konferansta, uzmanların konuşmalarının ardından Ev Hemodiyalizi hastaları deneyimlerini paylaştı.

Sağlık Bakanlığı önderliğinde 70 bini aşkın böbrek hastasının yaşam süresi ve kalitesini arttırmak amaçlı çalışmalar yürütülüyor. Gösterilen çabalar ve izlenen politikalar sayesinde, 2003 yılında 600 olan böbrek nakli sayısı, 2013 yılında 2944’e çıkmıştır. Böbrek naklini artırma çabalarının yanı sıra Sağlık Bakanlığı’nın önemle üzerinde durduğu bir diğer konu ise, diyaliz tedavisine yönelik iyileştirme. Çünkü böbrek naklinin yaygın olduğu ülkelerde dahi, hastaların büyük çoğunluğu diyaliz ile tedavi ediliyor.

Reklam
Reklam

Kronik böbrek yetmezliği vakalarındaki hızlı artış, tedavide gelinen noktanın önemini artırdı. Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu, diyaliz tedavisinde kalitenin ve etkinliğin artırılmasına amacıyla 2010 yılında Ev Hemodiyalizi uygulamasını ülkemize getirdi. Halen 350’ye yakın hasta tarafından uygulanan Ev Hemodiyalizi, diyaliz hastalarına umut ışığı oldu. Diyaliz hastalarının sürekli hastane ve klinik ortamlarına maruz kalması, hastalık psikolojisiyle yaşaması manasına da gelebiliyor. Ayrıca diyalize girilen günlerde harcanan zaman ve diyaliz sonrası yaşanan fiziksel yorgunluk, bireylerin sosyal yaşamdan silinmesine neden olabiliyor. Böbrek yetmezliği tedavi yöntemleri içerisinde önemli bir etkiye sahip olan Ev Hemodiyalizi, bireylere daha özgür ve kaliteli bir yaşam hakkı sağlıyor.

Kadavradan böbrek nakline eşit uygulama: Ev Hemodiyalizi

Günümüzün ve ülkemizin en önemli sağlık problemleri arasında yer alan böbrek yetmezliği, özellikle tansiyon, şeker ve nefrit (böbrek iltihabı) kaynaklı olabiliyor. Vücut sıvılarının yapısını, hacim dengesini ve atık ürünleri idrar şeklinde atmamızı sağlayan böbreklerin vücuttaki fonksiyonunu yeteri düzeyde yerine getirememesi sonucu böbrek yetmezliği meydana geliyor. Böbrek yetmezliği ilk aşamada ise bir süre ilaçla tedavi edilebiliyor fakat daha ileri safhalarda diyaliz tedavisi uygulanmaya başlanıyor. Klinik diyalizinin alternatifi olan Ev Hemodiyalizi ise kadavradan böbrek nakline eşit, oldukça etkili bir tedavi türü.

Reklam
Reklam

Ev Hemodiyalizi sayesinde zihinsel, bedensel, cinsel fonksiyonlarda önemli iyileşmeler gözlenebilmektedir. Üç kadın hasta ve pek çok erkek hasta, sağlıklı bir şekilde bebek sahibi olmuşlardır. Sekiz saat süren diyaliz sayesinde, tansiyon düşmesi, kramp gibi sorunlar hemen hemen hiç görülmemekte, diyalizden sonra halsizlik problemi ise tamamen ortadan kalkmaktadır. Yaşları 13 ila 75 arasında değişen bu hastaların yarıdan çoğu da aktif olarak çalışmaktadır.

İngiltere, Almanya ve Fransa’dan sonra Ev Hemodiyalizi tedavisi gören hasta sayısı bakımından ülkemiz dördüncü sırada yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerinde sunulabilen bu tedavinin maliyeti tümüyle devlet tarafından karşılanmaktadır. Klinikte 3 gün 4 saat diyaliz olma imkanına sahip olan hastalar, Ev Hemodiyalizi’ni tercih etmesi halinde 2 aylık bir eğitimin ardından kendi diyalizini kendi uygulayabiliyor ve diyaliz süresini daha uzun tutma imkanına sahip oluyor.