"Diyalogdan müzakere sürecine geçişteyiz"

Abdullah Öcalan ile görüşen Aysel Tuğluk, teröristbaşının devlet yetkilileriyle yaptığı görüşmeyi diyalog sürecinden müzakere sürecine geçiş olarak değerlendirdiğini belirtti.

BURSA (İHA) - Sabah saatlerinde İmralı'ya giden avukatlar Aysel Tuğluk, İbrahim Bilmez, Sabahattin Kaya ve Mehmet Sabırtaş, terörist başı Abdullah Öcalan ile görüştükten sonra akşam saatlerinde tekrar İlçe Jandarma Komutanlığına geldi. Bu sırada ellerinde Türk bayrağı bulunan ve avukatları görmek isteyen 3 kişiyi, polis güvenlik için bekleme yapamayacaklarını belirterek uzaklaştırdı.

Avukatlar adına açıklama yapan Demokratik Toplum Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, görüşmelerin olumlu ve çok yönlü olduğunu kaydederek, "Özellikle eylemsizlik kararının uzatılmasından duyduğu sevinç ve mutluluğu ifade etmek istiyorum. Hepimizin barışa ihtiyacı var. Bu eylemsizlik süreci umarım artık ellerin tetikten çekildiği, ilelebet süren bir sürece dönüşür" dedi.

Reklam
Reklam

Öcalan'ın bazı mesajları olduğunu söyleyen Tuğluk, terörist başının, devlet yetkilileriyle bir görüşme daha yaptığını kaydederek, "Öcalan, bu görüşmenin son derece önemli, niteliksel ve ciddi olduğunu söyledi. Kendisiyle görüşme yapan devlet yetkililerinin barış konusunda daha ciddi bulduğunu bir kez daha dile getirdi. Yapılan görüşmeleri, diyalog sürecinden müzakere sürecine geçişi ifade eden bir süreç olarak gördüğünü söyledi. Bu olumlu gelişmeyle aslında devletin çözüm ve barıştan yana olduğunu, bu

süreci devam ettirmek istediğini, fakat bunun önündeki temel engelin siyasiler olduğunu söyledi. AK Parti, CHP ve MHP'nin bu sürecin barışa dönüşmesi konusunda sorumluluklarını yerine getirmediğini söyledi. Siyasi partilerin daha çok partisel ve grupsal çıkarları ve hesapları üzerine kurulu bir siyaset izlemelerinin Türkiye'ye çok büyük zarar verdiğini düşündüğünü ifade etti" diye konuştu.

Öcalan'ın, herkesten barış konusu üzerine yoğunlaşmasını istediğini ifade eden Tuğluk, "Abdullah Öcalan çözümün önünde çıkarcı, hesapçı yaklaşan siyasilerin teşhir edilmesini istedi. Kendisinin Türk ve Kürtlerin birlikte yaşamamasından yana olduğunu, önerdiği çözümlerin hiç bir şekilde ayrı bir devleti içermediğini, birlikte yaşama modeli üzerine kurulu olduğunu belirtti" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Tuğluk, ayrıca Öcalan'ın dün Taksim'de yaşanan patlama ve Hakkari'de 9 teröristin öldürülmesi olaylarının bir bütün olarak ele alınmasını istediğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öcalan bu olayların kimler tarafından yapıldığının araştırılması için hakikatleri araştırma komisyonunun kurulması gerektiğini belirtti. Özellikle meclisin önünde böyle bir sorumluluğun olduğunu, hakikatleri araştırma komisyonunun aslında bu barış sürecinin nasıl gelişeceğinin de işareti oyacağını söyledi. Görüşmelerin barışa ve çözüme ulaşması için bu komisyonun mutlaka kurulmasının temel olduğunu kaydetti."

Bir gazetecinin "PKK içinde farklı oluşumlar mı var?" şeklindeki sorusu üzerine Tuğluk, "Hayır. Öcalan tüm bu olayların önüne geçmek için bir komisyon kurulmasını istedi. 'Hakikatleri araştırma komisyonu kurulsun ve ben bu komisyonun aldığı her karara uymaya hazırım' dedi. Bu komisyon eylemsizlik, silahsızlanma konusunda bile karar verme yetkisine sahip olabileceğini söyledi. Böyle bir komisyon işlerse, sürece dahil olursa ve herkesin bu komisyonun aldığı kararlara uyma iradesini gösterirse, çözüme ve barışa katkısı büyük olur" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bir gazetecinin terör örgütü elebaşı Öcalan'ın 31 Ekim'den sonra devre dışı bırakılacağı yönündeki iddiaları değerlendirmesini istemesi üzerine Tuğluk, "Öcalan, devlet yetkilileriyle görüşmeler yapıyor. Zaten ben kendisine, kamuoyunun, Kürtlerin, sürecin içerisinde kalması, hatta bu sürecin öncülüğünü yapması konusunda beklentileri olduğunu söyledim. Ve kendisinin de, devlet yetkilileriyle görüşmesi bu sürecin içinde olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.

Ayrıca Öcalan'ın eylemsizlik sürecinin içinde olduğunu ifade eden Tuğluk, Öcalan ve kendisinin bugün İmralı Adası'nda MİT Başkanı ile görüştüğü iddialarının da asılsız olduğunu kaydetti.