Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Saraybosna'da cuma namazı kıldırdı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş: - "Bizim kardeşliğimiz, yüce değerler etrafında birleşen iman ve takva ekseninde vücut bulan İslam kardeşliğidir. Bu kardeşliğin bir ahlakı ve hukuku vardır. Bu hukuka riayet eden Müslümanlar, bir bütünün parçaları, bir bedenin organları ve bir binanın tuğlaları gibidir" - "Bosna topraklarında, Balkanlar'da ve bütün gönül coğrafyamızda selam ve emanın, barış ve güvenliğin egemen olması için gayret etmeliyiz. Unutmayalım ki yeryüzündeki bütün muhtaçlara, mazlumlara tüm insanlığa huzur ve saadet getirecek yegane çözüm yüce dinimiz İslam'dadır"

SARAYBOSNA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Bosna Hersek'teki en önemli Osmanlı miraslarından biri olan başkent Saraybosna'daki Gazi Hüsrev Bey Camisi'nde cuma namazı kıldırdı.

Başbakan Binali Yıldırım ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic'in de bulunduğu camide, Erbaş, cuma hutbesini de Türkçe okudu.

Camiyi dolduran Bosnalı Müslümanlara Türkiye'den selamlar getirdiğini belirterek hutbesine başlayan Erbaş, "Bilesiniz ki Arap'ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap'a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir" hadisini anımsattı.

Reklam
Reklam

Erbaş, "İnsan olarak hepimiz aynı özden yaratıldık. Beşer olarak aynı anne-babadan, yani Adem ile Havva'dan geliyoruz. Hepimiz Hazreti Adem'in çocukları olarak, Allah nazarında tarağın dişleri gibi eşitiz. Hepimiz aynı dünyayı, aynı alemi, aynı evreni paylaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Geleneğimizde, medeniyetimizde insan insanın kurdu değil, yurdudur." diyen Erbaş, şunları kaydetti:

"İnsan, insanın umudu ve sığınağıdır. Her insan Allah'ın bir ayeti, eseri ve halifesidir. İnsan olmaktan kaynaklanan kardeşliğimizin bir ahlakı ve hukuku vardır. Yüce dinimiz İslam, farklı dini ve etnik gruplarla barış içerisinde yaşayabileceğimiz bir ahlak ve hukuk temeline dayanmaktadır."

Erbaş, tüm Müslümanların aynı kültür ve medeniyetin çocukları olduğunu vurgulayarak, "Aynı Allah'a, aynı peygambere, aynı kitaba, aynı hesap gününe iman ediyoruz. Aynı secdede Rahman'a kul oluyor, aynı kıblede istikameti buluyoruz. Yüce Kur'an'ın ifadesiyle bizler kardeşiz. Zira Yüce Rabbimiz, 'Müminler ancak kardeştir' buyurmaktadır. Bizim kardeşliğimiz bir soy, ırk, renk, dil, bölge kardeşliği değildir. Bizim kardeşliğimiz, yüce değerler etrafında birleşen iman ve takva ekseninde vücut bulan İslam kardeşliğidir. Bu kardeşliğin bir ahlakı ve hukuku vardır. Bu hukuka riayet eden Müslümanlar, bir bütünün parçaları, bir bedenin organları ve bir binanın tuğlaları gibidir. Kardeşlik hukukuna dikkat eden bir Müslüman, din kardeşini en az kendisi kadar değerli kabul eder. Kardeşini hor, hakir ve küçük göremez. Kendisi için istediğini kardeşi için de ister. Kardeşine eliyle veya diliyle zarar vermez. Kardeşine zulmetmez, haksızlık etmez, düşmanlık etmez. Kardeşine sırt çevirmez." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

- "İnsanlığın kurtuluş ümidi İslam karalanmaya çalışılmaktadır"

İslam coğrafyasının bugün tarihinin en zor süreçlerinden geçtiğine dikkati çeken Erbaş, "Ne yazık ki İslam toplumlarında mezhepçilik, ırkçılık, ideolojik ayrımcılık sebebiyle iç çatışmalar yaşanmakta, masum canlar katledilmektedir." dedi.

Erbaş, tarih boyunca güven ve huzur yurdu olan medeniyet merkezlerinden bugün ateşler yükseldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bütün insanlığın kurtuluş ümidi olan şefkat ve merhamet, huzur ve güven dini İslam, terör ve şiddet gibi birtakım haksız ithamlarla karalanmaya çalışılmaktadır. Dünyanın birçok yerinde Müslümanlar ötekileştirme, ayrımcılık, baskı, şiddet ve zulüm gibi insan ve vicdanla bağdaşmayan türlü uygulamalara maruz bırakılmaktadır. Her geçen gün İslamofobi hızla yaygınlık kazanmaktadır."

Müslümanlar olarak Kur'an ve Hazreti Muhammed rehberliğinde ümmet bilincini pekiştirmek gerektiğine işaret eden Erbaş, tarihi Osmanlı camisindeki hutbesini şöyle tamamladı:

"Dünyada hak ve hakikatin, adalet ve faziletin, şefkat ve merhametin hakim olması için yüce Rabbimizin hayat veren çağrısına kulak vermeliyiz. İslam diyarlarını yeniden ilim, hikmet ve mağfiret yurduna dönüştürmemiz için bütün gayretimizle çalışmalıyız. Birlik ve beraberliği, yardımlaşma ve dayanışmayı şiar edinmeliyiz. İslam'ın medeniyetler inşa eden eşsiz ilkelerine sımsıkı sarılmalıyız. İslamofobik söylemlere karşı İslam ahlakını hayatın her alanında hakim kılarak cevap vermeliyiz. Bosna topraklarında, Balkanlar'da ve bütün gönül coğrafyamızda selam ve emanın, barış ve güvenliğin egemen olması için gayret etmeliyiz. Unutmayalım ki yeryüzündeki bütün muhtaçlara, mazlumlara tüm insanlığa huzur ve saadet getirecek yegane çözüm yüce dinimiz İslam'dadır."

Reklam
Reklam

Başbakan Yıldırım ile Bosna Hersek'e gelen Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da cuma namazını aynı camide kıldı.

Anahtar Kelimeler: