'GAZİANTEP MEDENİYET BULUŞMALARI'NA KATILDI Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Gaziantep'te düzenlenen 'Gaziantep Medeniyet Buluşmaları: Din ve Medeniyet' toplantısına katıldı. Burada konuşan Görmez, toplantının farklı başlıklar adı altında geleneksel hale getirilmesi gerektiğini kaydetti. Toplumların ve medeniyetlerin zor zamanları olabileceğini ifade eden Görmez, farklı dini söylemler üzerinden gruplaşmalar yaşandığını anlatırken şunları söyledi: "İnsanı bütün olarak gören, ötekiyle doğru ilişkiler kurmuş bir geleneğimiz ve medeniyetimiz var. Bunu kaybetmemeliyiz ve bu medeniyeti ilimle, bilimle beslemeliyiz. Bugün Türkiye'de de, bölgemizde de pek çok yeni yeni dini söylemler duymaya başladık. Farklı dini söylemler, televizyonlardan, sosyal medyadan veya çeşitli mecralardan inşa edilmeye çalışılıyor. Bunun üzerinden gruplar oluşturuluyor. Bu konuda çok dikkatli olmamız gerekir. Bunun üstesinden ilimle ve irfanla gelebiliriz. Dinin tabiatında da gösterir ki, insanlar farklı inanışlar taşıyabilir. Rabbimizin de böyle bir emri olmamıştır. Rabbimiz hepimizi farklı yaratmıştır ama önemli olan bu farklılıkları tefrikaya dönüştürmemektir. İnsanın tabiatı farklıdır. İnsanın mayasında hava, su, ateş ve toprak vardır. Bazılarının toprak bazılarının ateş yönü ağır basar. Ateşle su bir araya geldiğinde ne güzel olur, ateş yakmaz." "SİZİN İMAMLARINIZ CASUSLUK YAPIYOR' DEDİLER" Batı ülkelerinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderilen imamların casuslukla suçlandığını kaydeden Görmez, şöyle konuştu: "Elimizdeki pek çok şey, batı medeniyetinin ürünü. Ancak geçmişte 2 büyük dünya savaşı yaşandı. Sömürgeleri de unutmamak lazım. Sömürgelerin getirdiği insanlık dramlarını da unutmamak lazım. Mümkün olduğunca dine mesafe koyarak bilgi ve teknoloji üretmeye çalıştılar. O yüzden medeniyet ruhunu kaybetti. Böyle olursa insanı makineleştirirsiniz, o zaman da çok daha büyük problemler başlar. Tüm bunları akıllı tüm bilim adamları söylüyor, batılı bilim adaları da bunlardan bazıları. Hepsi 'Biz çöküyoruz' diyorlar. Ancak kurdukları sistem, bunları bir süre daha ayakta tuttu. Ama şimdi gelinen nokta islamifobi, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı son dönemde her geçen gün duyuyoruz. Gelişmeleri her gün hepimiz takip ediyoruz. Sadece Almanya'da Türklerin yaptırdığı 4 bin cami bulunuyor. Bu camilerdeki hizmetler, Diyanet İşleri Başkanlığınca görevliler verilerek götürüldü. Bugüne kadar da hiç bir sorun çıkmadı. Sadece kendi vatandaşlarımızın ve din kardeşlerimizin, Müslüman kimliklerini koruması ve komşularıyla da barış içerisinde yaşamaları için çok büyük katkılar sağlanmıştır. Son hadiseleri maalesef ibretle izliyoruz; 'Sizin imamlarınız casusluk yapıyor' dediler. Sonra başka bahaneler ve gittikçe bu ilişkiler tırmanmaya bozulmaya başladı. Bunlar tesadüfi değil. Her geçen gün islamafobi, yabancı düşmanlığı, ırkçılık artmaya başladı. Peki sadece onları suçlamak doğru mu, hayır. Bizlerde de hatalar var. Bizden kaynaklanan sebepleri de ihmal etmemeliyiz. Bu ihmallerin üzerinde de hep birlikte durmamız gerekir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz