Diyanet İşleri Bakanı Mehmet Görmez, 3 mart 1954 yılında kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir taraftan toplum nezdi açsından, bir taraftan da kamu kuruluşları açısından tartışma konusu olduğunu söyledi.Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Antalya İl Müftülüğü’nün ortaklaşa düzenlediği 8. Diyanet İşleri Reisi İbrahim Bedrettin Elmalı Sempozyumu Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Sempozyumda konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, diyanet işlerinin tarihinin mutlaka yazılması gerektiğini söyledi. Sempozyuma Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Antalya İl Müftüsü Osman Artan, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ögke, Elmalı Belediye Başkanı Ümit Öztekin, öğretim görevlileri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Sempozyum saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an -ı Kerim tilaveti ve açılış konuşmalarıyla devam etti.“DİYANETİN TARİHİ MUTLAKA YAZILMALIDIR”Diyanetin tarihinin mutlaka yazılması gerektiğini ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Gerçekten diyanetin tarihi, diyanet İşlerinin tarihi mutlaka yazılması gerekir. Geleceğe ışık tutması bakımından ibretlerle dolu bir tarih olduğunu belirtmek isterim. Bu tarih ibret alınsaydı tekerrür etmezdi. Tarihin tekerrür etmemesi açısından bu tarihin her türlü ortaya çıkması gerekiyor” ifadelerini kullandı.“DİYANET HEM TOPLUM HEM DE KAMU KURULUŞLARI AÇISINDAN TARTIŞMA KONUSU”3 mart 1954 yılında kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir taraftan toplum nezdi açsından, bir taraftan da kamu kuruluşları açısından tartışma konusu olduğunu söyleyen Görmez, “Bu kurum sıradan bir devlet, kamu kurumu olarak mı vazifesine devam edecek, yoksa bir kamu kurumu olmakla birlikte dine hizmet eden bir millet kurumu mu olacak? Bu iki açıdan sürekli gelgitler yaşamıştır. Tartışmalar olmuştur tarih boyunca. İbrahim Bedrettin Elmalı’nın aslında 10 aylık riyaseti olmuştur. Fakat 10 aylık süre içinde o kadar büyük tartışmaları bugüne dahi ışık tutması açısından bu 10 aylık sürenin bu sempozyum vesilesiyle ele alınması son derece önemlidir” şeklinde konuştu.“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI DEVLETİN, MİLLETİN VE DİNİN HASSASİYETLERİNİ DİKKATE ALIYOR”Diyanet İşleri Başkanlığı tarihine bakıldığı zaman, başkanlığın devletin, milletin ve dinin hassasiyetlerini dikkate aldığını ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Bilhassa ara dönemlerde büyük zorluklarla karşılaşsa da dinin hassasiyetleri devletin hassasiyetleri ve milletin hassasiyetlerini dikkate alan bir kurum olduğu görülür. Bu hassasiyetler incelendiğinde dinin ve milletin yanında yer alıp bu konuda devleti düzeltme yoluna gitmiştir" açıklamasında bulundu.“BU TOPRAKLAR BÜYÜK ALİMLER YETİŞTİRMİŞTİR”Sempozyumda konuşma yapan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe ise, “Bu topraklar İslam dininin halkımıza anlatılması için çok büyük alimler yetiştirmiştir. Tarihte bu fonksiyona addedilmiş ilk şehir İstanbul’dur. İstanbul’un ardından ikinci şehir konumunda Antalya vardır. Sayıları 12 milyona ulaşan turistleri ağırlıyoruz. Birçok insan iş için bu şehrin havasını soluyor. Başka bir ülkeye gittiğiniz zaman ilk gördüğünüz şey algıları oluşturur. Bu da dinleri hakkında bilgiler verir. Bu bilgileri doğru yerlere ulaştırma görevi bazı kurumlara düşer” dedi.“ÜNİVERSİTEYE CAMİ KONUSU GÜNDEME GELİNCE ÇOK TARTIŞILDIK”Üniversiteye cami yapımı gündemlerine geldiğinde çok eleştirildiklerini ifade eden Rektör Kurtcephe, “’Üniversiteye cami mi yapılır?’ Bizi cumhuriyet savcılığına kadar şikayet ettiler. Bende ’Biz her türlü inanca sahip olan kültürün bugünkü temsilcileriyiz’ dedim. Büyüklük, küçüklük cami cemaatine göre düzenlenseydi eğer, Ayasofya’yı yapanlar, Selimiye’yi yapanlar bunu düşünürdü. Bu cami şehrin camisi olması gerekiyordu. Biz de şehrin ve mahallenin camisi olması için yer temini yaptık. Biz istiyoruz ki gelen her turist camimizi merak etsin. Dinimize merak uyandırsın. Alanının en iyisi ilahiyat fakültesi üyelerimiz camiye gelen turistlere dinimizi en iyi şekilde anlatsın diye arzuluyoruz. Akdeniz Üniversitesi bu özellikleriyle de misyonuyla çok güzel başarılar elde edecek diye düşünüyoruz” diye konuştu. Rektör İsrafil Kurtcephe, konuşmasını şöyle tamamladı:“Çağrılarak gittiğim yerlerde Akdeniz Üniversitesi rektörü olduğumu söyleyince yüzümüz nasıl, beğenmiyorsanız yüz nakli yapın tarzı espriler yapılıyor. Bu durum bizi mutlu ediyor.”“MİLLİ DEĞERLERİ TANITMAYA DEVAM EDECEĞİZ”Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ögke de, “Ait olduğu toprakları bile insanlar yetiştirmeyi gaye edinmiş fakültemiz bu gaye doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmektedir. Elmalılı Hamdi yazar ile devam ettik. Bu yılda bu toprakların yetiştirdiği büyük değerlerden biri olan İbrahim Bedrettin Elmalılı ile devam etmek istiyoruz. Milli ve yerli değerlerimizi tanımaya ve tanıtmaya çalışmalarımız devam edecektir. Şehirler yetiştirdikleri kişiliklerle anlam kazanırlar” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz