Yolsuzluk operasyonu sonrası yaşanan gerilime ilişkin bir açıklama da Diyanet İşleri Başkanı Görmez'den geldi. 'Susuyorum' diyen Görmez, "Nefret yüklü tartışmalar ve öfkü yüklü dualar" eleştirisi getirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, hem bir Müslüman olarak hem de ülkenin yüce değerlerine hizmet eden bir müessesenin mensubu olarak Türkiye'de olup bitenlerden, yapılan tartışmalardan son derece büyük bir üzüntü duyduğunu belirterek, "Türkiye'de olup bitenler,yapılan nefret yüklü tartışmalar, öfke yüklü dualar gönül coğrafyamızda milletimize umudunu bağlamış mazlum milletlerin umudunu artırmıyor" dedi.
Görmez, Libya İslam İşleri ve Evkaf Bakanı Ali El Beşir Hamuda ve beraberindeki heyetle görüştü. Ziyarette bir gazetecinin ''Kamuoyunda son dönemde dini terimlerle de tartışılan bir konu var. Dini argümanların olduğu konuyla ilgili siz hep suskun kaldınız. Bu dönemdeki suskunluğunuzu kamu merak ediyor'' demesi üzerine Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ''Evet, sustuğum, konuşmadığım doğrudur. Doğrusu bu konuda sevgili Peygamberimizin bu gibi hallerde 'Ya hayır konuşun ya da susun' prensibini uygulamayı şahsen tercih ediyorum'' karşılığını verdi.
'Hem bir Müslüman olarak hem de ülkemizin yüce değerlerine hizmet eden bir müessesenin mensubu olarak ülkemizde olup bitenlerden, yapılan tartışmalarda son derece büyük bir üzüntü duyduğumu, kalben hüzün duyduğumu ifade etmek isterim' diyen Görmez, şunları kaydetti:
HERKESİ ATEŞİ SÖNDÜRMEYE ÇAĞIRIYORUM
'Çünkü olup bitenler, yapılan tartışmalar, az önce Libyalı sayın bakan ile konuşuyoruz, Libya'da ülkelerini yeniden imar etmekle uğraşan Ömer Muhtar'ın çocuklarını sevindirmiyor. Türkiye'de olup bitenler, yapılan nefret yüklü tartışmalar, öfke yüklü dualar, gönül coğrafyamıza, milletimize umudunu bağlamış mazlum milletlerin umudunu artırmıyor. Türkiye'de yapılan tartışmalar, olup bitenler, Afrika'da bize umut bağlamış gönlü yaslı, gözü yaşlı mazlumları sevindirmiyor.
Aynı şekilde Türkiye'de olup bitenler, yaptığımız tartışmalar, yanı başımızda Suriye'de varil bombalarıyla katledilen çocukların feryadını dindirmiyor. Onun için bu gibi hallerde ben herkesi kin, öfke ateşini söndürmeye davet ediyorum. Herkesin eline bir kova su alıp her türlü öfkeli tartışmayı söndürmesini istiyorum. Eğer eline kova almazsa bile İbrahim'in ateşini söndürmeye giden karınca misali avurtlarında öfke değil, su taşımasını istiyorum. Tabii ki hukuka intikal eden konularda da hakkın ve adaletin tecelli etmesini diliyorum.'