Diyanet İşleri Başkanı'ndan Ramazan Bayramı Mesajı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Bu bayram, yeryüzünü yangınlarla kasıp kavuranların, zayıfların üzerine...

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Bu bayram, yeryüzünü yangınlarla kasıp kavuranların, zayıfların üzerine basarak yükselenlerin, iktidar ve kuvvetiyle, silah ve teknolojisiyle kan ve gözyaşı akıtanların tarafını tutmayanların bayramıdır" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajında, "Ramazan-ı şerif, her yıl ruhlarımıza güzellik, gönüllerimize zenginlik vermek, iradelerimizi eğitmek ve toplumsal hayata huzur iklimi getirmek üzere yücelerden gelen bir kutlu misafirdir" diyen Prof. Dr. Görmez, "Bu kutlu misafiri yarın, bir yıl sonra aramıza tekrar karşılamak üzere geldiği yüceler katına 'elveda yâ şehr-i Ramazan' diyerek hüzünle uğurluyoruz. Ancak Pazar günü bu üzüntümüz yerini bir sevince bırakıyor. Mübarek Ramazan Bayramına kavuşuyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Bayramların, aynı dinin, aynı inancın neşesinde, yürekleri bütünleştiren, kardeşliği pekiştiren, kırgınlıkları onaran ilahi armağanlar olduğunu kaydeden Görmez, "Bayramlar, milletçe iman kardeşliğinin gerçek tezahür sahneleridir. Bayramlar, inancı, ibadeti, tarihi ve kültürü bir sevinç atmosferinde buluşturarak bizi istikbale taşıyan ve tarih sahnesinde biz Müslümanlara süreklilik kazandıran müstesna zaman dilimleridir" diye konuştu.

Müslümanların her akşam iftarı hak ettiği gibi bayramı da hak ettiğini belirten Görmez şunları söyledi:

"Ramazan bayramına nice günlerden, nice iftarlardan, nice sahurlardan sonra eriştik. Onca gün oruç tuttuktan sonra neşenin, sevincin ve huzurun eşiğine vardık. Susuzluğa razı olduğumuz, açlıkla sınandığımız uzun gündüzlerin sonunda geldik bu selamet ve esenlik günlerine. Zafer için sabrettik. Kötü konuşmamak için sustuk. Susuzun hâli ile hemhâl olmak için susadık, bekledik. Milletçe aynı sofranın etrafında her akşam çocuklar gibi sevindik, sevindirdik, sevindirildik. Hep birlikte aynı bekleyişin yolcusu olduk. Topluca aynı sevinçleri paylaştık. Müslümanlar olarak aynı çaresizliklerin sırdaşı; aynı kederlerin halkası olduk. Bizi ayrı kılan farklarımızı unuttuk, kalplerimiz ile var olmayı öğrendik. Sevgi ve barış dokunuşu 'selâm'ı ihya ederken, bunun bir sonucu olarak kardeşliklerimizi, dostluklarımızı, yakınlıklarımızı, tanışıklıklarımızı güçlendirdik. Bir olduk, birlik olduk, bire bin olduk. Her akşam iftarı hak ettiğimiz gibi bayramı hak ettik. Allah’a sonsuz hamd ü senalar olsun! Bayramımız mübarek olsun."

Reklam
Reklam

"RAMAZAN BAYRAMI, İNSANLIK ADINA BİR ÜMİT ATEŞİDİR"

"Müslümanlar olarak idrak ettiğimiz bu bayram, aslında tüm insanlık adına bir ümit ateşidir" diyen Görmez, farklı coğrafyalardan, farklı dillerden, farklı ırklardan, farklı yaşlardan ve farklı kültürlerden milyonlarca Müslüman’ın bu bayramda aynı sevinç etrafında halkalanması, merhamet kuraklığı çeken insanlığın merhameti yeniden kuşanması için tutuşturulmuş bir rahmet meşalesi olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Görmez, şunları kaydetti:

"Bayramın bu rahmet meşalesi, dünyayı kana bulayan ve ateşe atan ırkçılığın ve ayrımcılığın, insanlığı aç ve yoksul bırakan sömürgeciliğin, azgınlaşan ve şımaran iradelerin hak-hukuk tanımayan zulüm ve haksızlıklarının pekâlâ yenilebileceğinin en güzel göstergesidir. Bu bayram, başkalarını aç bırakarak doyanlara, diğerlerini ezerek muktedir olanlara, ötekilerini yok sayarak var olanlara karşı Hakk’ın yanında yer almanın bayramıdır. Bu bayram, bir Ramazan gecesi olan Kadir gecesinde inmeye başlayan o Kutlu Söz’ün hakkını verenlerin, Kitap’ın tarafını tutanların, Kur’ân’ın yanında yer alanların bayramıdır. Bu bayram, yeryüzünde acı ve açlık üretenlerin yanında olmayanların; Rahmet Peygamberinin tarafında duranların, yeryüzünün dertleriyle hemdert olanların, dil-din ayırımı yapmadan, ırk-renk farkına aldırmadan, 'Sonra biz de aç kalırız' kaygısına kapılmadan infak edenlerin, sadaka verenlerin, yardım edenlerin, yığanlardan ve istifleyenlerden olmayanların bayramıdır. Bu bayram, bencillik kabuğunu kıranların, ikram edenlerin, ekmeği bölüşenlerin, huzuru paylaşanların, gönül kapılarını kardeşlerine açanların bayramıdır. Bu bayram, diğerkâm olanların, veren ellerin, yetim ve öksüzü itip kakmayanların, isteyeni azarlamayanların, muhtacı horlamayanların, yolcuyu yolda bırakmayanların, yoksulların ellerinden tutanların bayramıdır. Bu bayram, yeryüzünü yangınlarla kasıp kavuranların, zayıfların üzerine basarak yükselenlerin, iktidar ve kuvvetiyle, silah ve teknolojisiyle kan ve gözyaşı akıtanların tarafını tutmayanların bayramıdır.

Reklam
Reklam

Bu bayram, kendini beğenmişlerin, kendine yontanların, sırf kendi çıkarını düşünenlerin, komşusu açken tok uyuyanların, kardeşi mahzun iken sevinenlerin, insanlığı aç, mazlumları yalnız bırakanların değil; yapılanlara seyirci kalmayıp çaresizlerin çaresizliğini resimlemek yerine çare sunanların bayramıdır. O halde kardeşlerim, bu bayramda yapacaklarımızı unutmayalım. Bizden bayram neşesi bekleyenlere beklediklerini ikram edelim. Bayramın sevincini ve coşkusunu içimizde hissedelim. Onun muştusunu gönüllerden gönüllere, evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere taşıyalım. Varlık sebebimiz olan anne-babalarımızı; hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla mutlaka tanıştıralım. Aile büyüklerimize, akrabalarımıza, komşularımıza, arkadaş ve dostlarımıza hürmet ve muhabbetlerimizi gösterelim. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım. Yetimlerin, gariplerin, yaşlıların, mahkumların ve kimsesizlerin tebessümü ile bayramlarımızı aydınlatalım. Hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini alalım. Bayram yapamayanlara bayram yaptıralım. Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlüklere son verelim. Başta Suriye ve Myanmar/Arakan olmak üzere dünyanın muhtelif yerlerinde zorda, darda ve sıkıntıda olan bütün kardeşlerimize dua edelim. Zaferler ayında cennet vatanımız için canlarını seve seve feda eden muazzez şehitlerimizi, başta 17 Ağustos depremi olmak üzere doğal afetlerde hayatlarını kaybeden kardeşlerimizi ve geçmişlerimizi rahmetle yad edelim. Bu duygular içinde vatandaşlarımızın, yurtdışındaki kardeşlerimizin ve tüm İslam aleminin mübarek Ramazan bayramlarını tebrik ediyor; bayramın, başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere alem-i İslam ve insanlık için hakikî anlamda bir bayram ve sevince dönüşmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: