Diyanet’in Kimsesiz Çocuklara Dini Eğitim Hizmeti

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kimsesiz çocuklara Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilecek din eğitimi konusunda, "Onların anne ve babası biziz. Ahlaki ve etik değerleri öğretmek bizim görevimiz" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Şahin, TEPAV’ın düzenlediği Kadın Girişimciliği Sempozyumu’ndan ayrılışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Diyanet İşleri Başkanlığı ile Bakanlığın işbirliği kapsamında kimsesiz çocuklara dini eğitim verileceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Bakan Şahin, bu projenin yeni bir proje olmadığını, yıllardır bunu yaptıklarını, projeyi geçen yıl daha da güçlendirdiklerini ifade etti. Şahin, “Çocuklarımızı her yönden yetiştirmek istiyoruz. Bir taraftan fiziki ihtiyaçlarını gidermek, diğer yandan akademik başarılarını güçlendirmek istiyoruz. Bir taraftan da değerler eğitimi vermek istiyoruz. Dini ve manevi değerlere uygun yetişen çocuklarımızın vatana, millete faydalı çocuklar olarak yetiştirilmesini çok önemsiyoruz. Bunlar bir bütün. Bir anne ve babanın verdiği eğitimi vermediğiniz zaman bir şeyler eksik kalıyor. Çünkü onların anne ve babası biziz. Ahlaki ve etik değerleri öğretmek bizim görevimiz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda bu konuda bir alt yapı var. Bu işbirliği çerçevesi içerisinde nasıl matematiği, coğrafyayı öğreniyorsa, milli ve manevi değerlerinin getirdiği eğitim almaları onların ihtiyacı. Bu yapılan protokol onların ihtiyacını gidermek için yapılıyor. Yıllardır yapılıyor, yeni bir şey değil” diye konuştu.

Bu eğitimin ne kadar sıklıkla verildiğine ilişkin soru üzerine Bakan Şahin şunları söyledi:

“Müftülüklerle birlikte çalışılıyor. O konuda eğitimin almış hocalardan oradaki il müdürlüklerimizle beraber boş kaldıklarında ihtiyaçları olan değerler eğitimini veriyorlar. Bundan dolayı çocuklarımızın özgüveni daha yüksek, daha mutlu çocuklar olmasını önemsiyoruz. Çünkü anne, babanın ailenin verdiği eğitimden yoksun kalmaması için bu tür destek mekanizmalarını önemsiyoruz.”

Şanlıurfa’da amcasının oğlu ile evlendirilmek istenen bir kız çocuğunun okumak istediğine ilişkin talebinin anımsatılması üzerine Şahin, “Okumak isteyen çocuklarımızın evlendirilmek istenmesine kesinlikle karşıyım. Bunun için de biz devlet olarak valilikle, il müdürümüz ile birebir takipçisiyiz. Okumak isteyen herkes okuyacak. 18 yaşından sonra üniversite eğitimini aldıktan sonra birey olduktan zaten o koşullar içerisinde kendi talebi ile yapacaktır. Daha çocuk yaştaki bu çocukların ‘Babam istiyor amcamın oğluyla evleneceğim’ şeklindeki bir bakış açısını kesinlik kabul etmiyoruz. Bu olay gibi bütün olayları takip ediyoruz. Bu aileyi takip edeceğim. Gerekirse anne ve baba ile görüşeceğim. Bütün eğitim aşamalarını bitirdikten sonra yine amcasının oğluyla evlenmek istiyorsa bu onun takdiridir. Öncelikle eğitimin tamamlamasını ve ekonomik olarak güçlendikten sonra kiminle evlenmek istiyorsa kararını kendinin vermesini önemsiyoruz. Bu aşamaların da birebir takipçisini olacağız” dedi.

Yapılan çalışmalara rağmen kadın cinayetlerinin neden engellenemediğine ilişkin soru üzerine Şahin, şunları söyledi:

“Bu iş akşamdan sabaha bitecek bir iş değil. Bu uzun soluklu mücadele ve seferberlik. Ben her zaman söylüyorum, Bir bakanlığın yapacağı şey değil. Toplumun bir zihinsel dönüşümüyle kurumların işbirliği ile yapılacak bir mesele. Biz o yüzden her geçen gün ilgili kurumlarla işbirliğimizi güçlendiriyoruz. Bize düşen görevi birebiri takipçisi oluyoruz. Ama şu bir gerçekçi açık bir toplum, ileri bir demokrasi baktığımız zaman kadın hakları, kadının sorunların çözülmesi her geçen gün güçleniyor. Daha önce kapalı bir toplumda yok sayılan sorunlar bugün görülüyor, takip ediliyor, bunun mücadelesi veriliyor, olmaması için gerekli tedbirler alınıyor. Bizde bu mücadelede sonuna kadar ilgili kurumlarla mücadele yapmaya devam edeceğiz.”

Bu konuda yeni bir yasa çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin soru üzerine Şahin, “Yasaların hepsini çıkarttık. Uygulamada artık” yanıtını verdi.

Kadına şiddeti önlemeye yönelik panik butonunun şimdiye kadar kaç kişiye verildiğine ilişkin soru üzerine Şahin, yeni bir uygulama olduğunu ve buna aile mahkemelerinin karar vereceğini söyledi. Şahin, “Orada da yanlış bir anlaşılma oluyor, herkes buton alacak diye. Bunu yeniden söylüyorum. Aile mahkemesi hakimi vakayı inceleyip evden uzaklaşma ihtiyacı varsa, uzaklaştırma verecekse evden uzaklaştırdığı vakaya butonu verecek. İzleme merkezimizde her vakanın takipçisi olacak” diye konuştu.