Diyarbakır'da içme suyu ve alt yapının olmadığı köylerde, hava sıcaklığının başlamasıyla birlikte sıtma vakaları baş göstermeye başlandı. Yüzde 40 oranıyla Türkiye'de sıtma şampiyonu ünvanını koruyan il olan Diyarbakır'da, son 2 yılda aktif bir şekilde başlatılan çalışmalar, havaların ısınması ile birlikte ağırlık kazandı. Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı Sıtma Dispanseri ekipleri, kent merkezi ve köylerde kimyasal ilaç ve biyolojik çalışmalar yoluyla hastalığa neden olan sinekler ile mücadele başlattı. 130 kişilik ekip, belirli aralıklarla sineklerin ürediği su birikintileri, yeşil alanlar, kum ocakları ve bataklıkları ilaçlıyor.
SON 13 YILIN EN İYİ BAŞARISI
Diyarbakır'da sıtma ile mücadelede son 13 yılın en iyi derecesini yakaladıklarını belirten Sıtma Dispanseri Grup Başkanı Faysal Hatipoğlu, "2003 yılında Türkiye'deki toplam sıtma vaka sayısı 9 bin 222 iken, sadece Diyarbakır'da vaka sayısı 4 bin 140. Bu da, Türkiye ortalamasının neredeyse yarısının kentimizde olduğunu gösteriyor. 2004 yılında yaptığımız etkin mücadele sonucunda 4 bin 140 olan vaka sayısını 2 bin 300 civarına indirdik. Yine bu çalışmalar sırasında, özellikle Silvan ve Bismil ilçelerimizde büyük düşüşler yaşandı. 2003 yılında Silvan İlçesi'nde sıtma hasta sayısı bin 600 iken, 2004 yılında 670'e; Bismil İlçesi'nde ise bin 50 olan vaka sayısı 450'ye düştü. 2004 yılı içerisinde toplam aktif ve pasifte aldığımız kan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 40 artarak, 117 bin kişiye ulaştı. Yani her 10 vatandaştan birinden sıtma kan örneği aldık, bu çalışmalar ile son 13 yılın en iyi derecesini yakaladık. Sağlık Bakanlığı Türkiye genelinde toplam 2 bin 500 vaka hedefleniyor. Diyarbakır'da ise, hedefimiz 2 binin üzerinde olan hasta sayısını binin altında tutmak. Bunu başarabilirsek, sıtmanın Diyarbakır'daki kontrolü de sağlanmış olacak. Ekiplerimiz, 2005 yılı içerisinde gerek kışlık mücadele gerekse ev içi uygulamalarını bitirdi. Havaların ısınmasıyla birlikte lavra mücadalesi başlattık. Geçen yıl Diyarbakır'da en fazla sıtma vakasının yaşandığı Kervanpınar Köyü'nde de ilaçlama çalışması başlattık. Şu an, 2005 yılında ilk 4 aydaki toplam vaka sayımız 95, bu da 2004 yılına göre yüzde 60 düşüş anlamına geliyor" dedi.
SITMA HASTALIĞINA SİNEK YİYEN BALIKLAR DESTEK VERİYOR
Diyarbakır'da yüksek oranda görülen sıtma hastalığına karşı kimyasal ve biyolojik yöntemler ile mücadele verildiğini ifade eden Faysal Hatipoğlu, "Sıtma çalışmaları, sadece sağlık çalışanları ile yapılan bir mücadele değil, bunun için Diyarbakır'da bulunan bütün kuruluşların desteği gerekiyor. Köylerde hastalığa yakalanan vaka sayısı çok. Geçmiş yıllarda açılıp, daha sonra kullanılmayan su kuyuları ve atıl durumda bırakılan kum ocakları, sineklerin üremesi için en büyük etken olarak karşımıza çıkıyor. Sıtma ile mücadelede kimyasal ilaçların yanı sıra, yaklaşık 20 köyde de biyolojik yöntemler uyguluyoruz. Kendi üretim alanlarımızda Kambusya balıkları var. Bu balıklar, sivri sinekler ile beslendiği için hastalıkla mücadelemizde büyük destek oluyor. Aynı zamanda çalışmalarımızı, çevreyi kirletmeden yapıyoruz. Bölgede en büyük sıkıntımız, hastaların tedavilerini devam ettirmemeleri. Biz tespit ettiğimiz hastalara yönelik sıtma tedavisi başlatırken, maalesef hastalarımız tedavilerine ara veriyorlar. Bu da ikinci bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. 2005 yılında toplam bin vakanın altına düşersek, son 30 yılın en iyi derecesini yakalamış olacağız" dedi.
Kent merkezinde gerekli ilaçlama çalışmalarını belediyeler yaparken, köy ve mezralarda ise Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı Sıtma Dispanserleri ekipleri sıtma mücadelesi veriyor.