Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alındı

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alındı. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin UNESCO'ya alınmasıyla Türkiye’nin listedeki varlık sayısı 14’e yükseldi.

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesine karar verildi. Konuyla ilgili Twitter adresinden bir açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, beklenen müjdeli haberin geldiğini söyledi.

Çelik, “Beklediğimiz müjdeli haberi aldık. ''Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'' UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesine karar verildi. Haber Almanya’da Dünya Miras Komitesi 39. Dönem Toplantısı’ndan az önce geldi. Böylece Türkiye’nin listedeki varlık sayısı 14’e yükseldi. Diyarbakır Surları dünyanın en eski yapılarından. Hevsel Bahçeleri de Dicle’nin kıyısında kurulan verimli, bereketli topraklar. Aynı toplantıda Efes dosyamız da görüşülecek. Yüzleri güldürmek için şimdi sıra Efes’te. Adaylık süreci boyunca emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

HEVSEL BAHÇELERİ'NİN TARİHİ

Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri kıyısında, Diyarbakır Kalesi ile nehir vadisi arasında yer alan yaklaşık yedi yüz hektarlık verimli arazidir. 2015'te ise UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edildi. Bazı kaynaklarda asıl adı ‘Efsel Bahçeleri’ olarak da geçen Hevsel Bahçeleri geçtiğimiz yıl UNESCO'ya aday gösterilmişti. Diyarbakır’ın sebze deposu olarak bilinen tüm şehrin sebze ve meyve ihtiyacını karşılayan Hevsel Bahçeleri kültürel dünyamızda da önemli bir öneme sahiptir, şöyle ki Hevsel Bahçeleri Evliya Çelebi, Şemsedin Sami, Mehmed Uzun ve Yaşar Kemal gibi birçok edebiyatçının eserlerine konu olmuştur. Ayrıca 180’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapması nedeniyle de Doğu’nun Manyas’ı olarak kabul ediliyor.

DİYARBAKIR SURLARI'NIN TARİHİ

Diyarbakır’ın simgesi niteliğinde olan Diyarbakır Surları'nın ilk defa MÖ.3.000-4.000 yıllarında Huriler tarafından bugünkü İçkale’nin olduğu yerde yapılmıştır. Bu surlardan günümüze yok denilecek kadar az kalıntı gelebilmiştir. Bugünkü surlar MS.346 yılında İmparator II.Constantinius tarafından yaptırılmıştır. Diyarbakır surları, dünyadaki en uzun surlardan Çin Seddi’nden, Antakya surlarından ve İstanbul surlarından sonra gelmektedir. Ancak bu surların hiç birisi Diyarbakır surları kadar üzerindeki yazıtları, burçları ile bezemeleri yönünden görkemli değildir. Dicle Nehri Vadisi’nden 100 metre yükseklikte konumlanan ve birbirini tamamlayan iç ve dış kaleden oluşan Diyarbakır Kalesi ve Surları kente egemen olan 30 kadar uygarlığın mimari karakterlerini, dönemlerinin sanatsal üsluplarını yansıtan oyma ve kabartma motiflerini ve kitabelerini sergileyerek Anadolu tarihinin yazıya dönüştüğü ve toplu olarak görülebildiği tek örnektir. Diyarbakır Kalesi ve Surları geçirdikleri tarihi dönemlerin en önemli yazılı belgelerini bulunduran ve insan eli ile yapılan en görkemli ve büyük anıtsal yapılardan biridir. Sur duvarları boyunca, Dağ Kapı, Urfa Kapı, Mardin Kapı ve Yeni Kapı olarak adlandırılan, 4 ana giriş bulunmaktadır. Siyah bazalt duvarlar Ortaçağ Askeri mimarisinin önemli örneklerindendir. Duvarlar 10-12 metre yüksekliğinde ve 3-5 metre genişliğindedir.

Reklam
Reklam