Diyarbakır'da 10 yılda 2 bin 667 kadın şiddet gördü

DİYARBAKIR (İHA) - Diyarbakır KAMER Kadın Merkezi sorumlusu Nebahat Akkoç, 10 yılda 2 bin 667 kadının şiddete uğradıkları için kendilerine başvurduğunu ve dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile kadın erkek eşitliğinin sağlanmadığını söyledi.

'25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Son Günü' nedeniyle Diyarbakır'da bulunan KAMER Kadın Merkezi tarafından basın toplantısı düzenlendi. Hasanpaşa Hanı'nda düzenlenen basın toplantısına Merkez yöneticileri ve üyeleri katılırken, bugüne kadar 2 bin 667 kadının merkeze başvurulduğu belirtildi. Basın açıklamasını yapan Merkez sorumlusu Nebahat Akkoç, kadına yönelik şiddet nedeniyle kendilerine başvuran 2 bin 667 kadının tamamının psikolojik baskı yaşadığını belirterek, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Şiddetin nerede, nasıl ve kim tarafından uygulandığına bakılmaksızın bir bütün olarak çalışılması gerektiğini düşünmekte ve şiddetin giderek tırmanmasını dikkate alarak farklı uygulanış biçimleri arasındaki bağı kurmak için özel bir çaba harcamayı planlamaktayız. Kadın ve çocuğa yönelik şiddet ile namus adına işlenen cinayetlerin önlenmesi için çalışmakla yükümlü olan Başbakanlık Genelgesi, KAMER'in ve kadın hareketinin önemli kazanımlarından biridir. Bu çabanın ilk eseri İslahiye Belediyesi'nin desteği ile belediye binası içinde açılan İslahiye Kadın Dayanışma Merkezi oldu. Henüz hiçbir şekilde ulaşılmamış binlerce mahalle ve köy var. KAMER önümüzdeki yıllarda tüm mahalle, ilçe ve köylere ulaşabilmenin yöntemlerini oluşturmak için çaba harcamaya devam edecek. Bize yapılan 2 bin 667 başvuruda 7 bin 786 görüşme yaptık. Bize yapılan başvurularda kadınların yüzde 100'ü psikolojik baskı görüyor, yüzde 77.5'i sözel şiddet yaşıyor, yüzde 59.9'u fiziksel şiddet yaşıyor, yüzde 12.7'si tecavüz yaşıyor.

Reklam
Reklam

Başvurularımızın yaşına baktığımız zaman 12 yaşından 70 yaşına kadar kadınları kapsadığını ama en büyük dilimin 20 ile 30 yaşları arasında olduğunu görüyoruz. Görücü usulü ile evlenmenin yüzde 55.9 olduğunu görüyoruz. AK Parti Hükümeti ve Türkiye'nin Avrupa Birliği aday adaylığı sürecinde Kadın İnsan Hakları konusunda ciddi bir ivme kazandı. Bir sürü yasa değişti, Başbakanlık Genelgesi çıktı, İçişleri Bakanlığı Genelgesi çıktı, kadına yönelik şiddetle ilgili ciddi bir proje yürütüldü. Şimdi bunun sonucunda 2010 yılına kadar sürecek ciddi bir eylem planı var, bizim yaptığımız çalışmalar var, pek çok kadın kuruluşunun yaptığı çalışmalar var, dolayısıyla artan bir duyarlılık var, bu duyarlılık nedeniyle şiddet daha görünür oldu, diye düşünüyorum. Bir artma veya azalma olduğunu tespit edemiyoruz ama artık gizli kalmadığını biliyoruz. Yalnız bir bilgimiz daha var ki kendi deneyim ve gözlemlerimizden bildiğimiz bir şey şu; son aylardaki şiddetteki genel tırmanma, kadına yönelik şiddeti de tırmandırıyor.

Reklam
Reklam

Kadınların ifadelerinden bunu çıkartmak mümkün. Bence şu an iyi bir yere doğru gidiyoruz, kolay bir iş değil zaten yüz yıllardan beri devam eden cinsiyetçi bir anlayış var. Bunu değiştirmek de ne kadar çalışırsak çalışalım onlarca yıl sürecektir. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile kadına yönelik şiddet bir sorun olarak yaşanmaya devam ediyor. Kadın erkek eşitliğini sağlamış bir rejim henüz dünyada yok."