Diyarbakır'da çevre toplantısı

DİYARBAKIR (İHA) - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kentin en önemli sorunlarından biri olan çevre ve hava kirliliğine karşı kapıcı ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirdi. Büyükşehir belediyesi, kış mevsiminin yaklaşması nedeniyle bir dizi yeni önlemler almak için çalışma başlattı. Mehmet Akif Ersoy Şehir Tiyatrosu'nda düzenlenen "Çevre Koruma Konferansı"na, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanı Hüseyin Bark,Yeni Emek-İş Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Ünlü, Tabibler Odası Temsilcisi Dr. Sedat Karabulut, Makine Mühendisler Odası Temsilcisi Murat Yumuk, ÇEVGÖN Temsilcisi İhsan Ay ile çok sayıda davetli katıldı. Çevre kirliliği ile ilgili slayt ve sinevizyon gösterisinin yapıldığı konferansta, katı atıklar, hava kirliliğine yol açan kalorifer yakma teknikleri, kapıcıların sendikal faaliyetleri, ideal temizlik için yapılması gerekenler ve temizlikte kapıcıların sorumlulukları gibi konular masaya yatırıldı.

Reklam
Reklam

Konferansta bir konuşma yapan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fuat Kumruarslan, çevre temizliğinde en büyük görevin kapıcılara düştüğünü belirterek, "Verilen saatler dışında çöplerini poşetlemeden sokağa atan binalara caydırıcı cezalar kesilmelidir. Diyarbakır'ın tarihi bir kent olmasına rağmen köy statüsünde olması ise belediyemiz için ayrı bir sorundur. Temennimiz bu toplantıdan sonra kentimizi köy statüsünden çıkararak belediyemiz ve kapıcılarımızla el ele vererek kentimize temiz bir çevreye kavuştururuz" dedi.

Köylerde çöp sorunu olmadığının dile getirildiği konferansta, bu sorunun büyük şehirlerde tehlikeli boyutlara ulaştığı vurgulandı. ÇEVGÖN (Çevre Gönülleri Koruma Derneği) Başkanı İhsan Ay, çevre bilincinin ana rahminden başlayarak ölünceye kadar devam ettiğini ifade etti. Ay, "Eğer doğan çocuğun yaşadığı ortam olumsuzsa çocuğu da olumsuz etkiler. Sokağa atılan çöp atıklarının bazıları kolay yok olurken, bazıları ise asırlar boyu yok olmuyor. Sokağa zamansız atılan çöplerden sızan kimyasal atıklar öncelikle toprağa karışıyor ve biz o topraklardan yetişen sebze ve meyveyi tüketiyoruz. Bu sorun gelecek kuşakları tehdit etmektedir" şeklinde konuştu

Reklam
Reklam