Kaya şeklindeki kaideye konulan leopar, gösterişli ve heybetli duruşuyla adeta canlıymış hissi uyandırıyor.
Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ndeki görevlilerin yardımıyla postu çıkarıldıktan sonra İstanbul'a getirilen leoparı dolduran tahnitçi İhsan Yey, yaptığı açıklamada, Kasım 2013'te kötü bir tesadüf eseri vurulan leoparın Orman ve Su işleri Bakanlığınca doldurulmasının kararlaştırıldığını hatırlattı. Veteriner Fakültesi'ndeki görevlilerin yardımıyla yüzüldükten sonra tuzlanan posta taksidermi işlemi yapan Yey, postun ilaçlama solüsyonlarında bekletildiğini anlattı. Leoparın kalıbı, dişleri ve gözlerinin Amerika'dan 1 ayda getirtildiğini belirten Yey, ufak tefek restorasyonlar yaptıktan sonra deriyi giydirdiklerini söyledi.
"BİR GÜNDE GİYDİRİLDİ"
Derinin rutin tabaklama işlemi haricinde, renk atması olmaması için kimyasal kullanılarak özel solüsyonlarda bekletildiğini anlatan Yey, şöyle devam etti: "Deri bir kaç çeşit kimyasal solüsyonda 10 gün bekletildi. Sonrasında ilaçlayıp, dipfrize kaldırdık. Kalıba göre bir kadie yaptık. Ardından Amerika'dan sipariş ettiğimiz manken geldi.
Kalıbı mankenin üzerine oturttuk. Bakış açılarını falan ayarladık. Her şeyimiz hazır olduktan sonra giydirme işlemine başladık. Sabahtan akşama kadar giydirmemiz sürdü. Çünkü, deriyi kurutmadan çabuk bir şekilde giydirmemiz lazım. Gizli dikişlerle dışarıdan görülmeyecek şekilde tüy altından diktik."
Daha sonra leopara oğku Kaan Yey tarafından yüz ifadesi, gözlerinin yerleştirilmesi, ağzının hareketleri, dişleri, dudak ekleri gibi ayrıntıların verildiğini anlatan Yey, bunların doldurma işleminde artistik bölüm olduğunu söyledi.
"TÜYLER BUHARLA TEMİZLENDİ"
Yey, sonrasında da leoparın kurumaya bırakıldığını, ardından da makyajının yapıldığını belirterek, 15 günlük kuruma süresinin ardından geçilen makyajda genel bir temizlik yapıldığını dile getirdi. Tahnitçi İhsan Yey, "Gözleri, dişleri ve dudak etlerinin temizliği yapıldı. Burnu birbirine geçen 2-3 renktir. Aslına uygun boyandı. Naturel dudak etleri, ıslaklıklar, göz pınarları ve tüz temizliği ile taranma yapıldı. Tüyleri buhar ve fön makinesiyle temizlendi" bilgisini verdi.
BÜTÜN HATLARINI GÖSTEREN KALIP
Leoparın agresif, dal üstünde, atlarken gibi 40-50 çeşit versiyonu olduğunu ifade eden Yey, "Ülkemize özgü az bulunur nitelikte hayvan olması nedeniyle bütün özelliklerini ve agresifliğini de göstermek için yarım, hafif tıslarken yaptık. Bütün vücut hatlarını ortaya koyan bir kalıp tercih ettik" diye konuştu.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün de kalıbı beğendiğini, iyi bir ölçülendirme yapıldığından kalıp geldiğinde postun milimetrik olarak kalıbın üstüne örtüldüğünü ifade eden Yey, doldurulmuş haliyle 95 santimetre kuyruğu olan, 2 metre 20 cm uzunluğundaki leoparın, büyük gösterişli ve heybetli olduğunu vurguladı.
Kaya şeklindeki kaideye yerleştirilen leoparın, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğüne teslim edileceğini belirten Yey, "Leopar, Türkiye'nin ender bulunan nadide bir türü. Bu kadar sağlam olarak ele geçmesi, incelenmeye bütün görselliğiyle hazır vaziyette olması bize bu heyecanı zaten vermişti. Başarmamız da bunu pekiştirdi. Bu heyecan ve düşünceyle başlamıştık, onunla da bitirdik. Güzel oldu" ifadelerini kullandı.