Diyetle değil sağlıkla zayıflamanın sırrı

Herkese iyi haftalar... Bahar yüzünü gösterirken, yaz daha sırasını beklemekte.

Ecz. Ezgi Koçak
rumeli70eczanesi@mynet.com


Bahar mevsimi aslında bir uyanış ve hazırlık evresi değil midir? Bu hazırlık, evlerimizden başlayıp, bedenimize, ruhumuza uzanır. Çekmecelerdeki kalın kazaklar yerlerini tiril tiril tişörtlere, mayolara bırakırken bedenimiz de bu enerjiyle hafifleyip, yenilenmek ister.

Kışın kilo almak kaçınılmazdır. Kış mevsiminde vücudumuz ısı kaybetmemek adına yağ tutarken, stres hormonlarımız bilinçli bir şekilde su tutar. Yani kışın hepimiz bir parça yağlanıp, ödemleniriz. Aslında bu durum vücudun mevsimsel bir adaptasyonudur.

Reklam
Reklam

Bu yazı da size klişe zayıflama yöntemlerinden bahsetmeyeceğim. Eminim hepimiz bu bilgileri zaten biliyoruz. Eczacı olarak size sayıları sürekli artan zayıflama ilaçlarını da tavsiye etmiyorum. Mümkün olduğunca doğal yöntemlerle vücudumuza destek vererek kilo kontrolünden yanayım. Zira doğa sağlıklı olmamız için elinden geleni yapar. Bize ise sadece destek almak düşer.

Gelin vücut doğamızı bozmadan, doğadan yararlanalım.

Öncelikle sağlıklı ve iyi görünen bir vücuda sahip olmak için şu dört unsuru benimsememiz ve uygulamamız çok önemli;

Pozitif düşünce ve sağlıklı ruh hali,
Harekete dayalı bir yaşam biçimi,
Mümkün olduğunca düzenli ve doğal beslenmek,
Ve bu üç yaklaşımı destekleyen doğal besin takviyelerini bilinçli kullanmak.

İnsanların metabolizması yaşa, cinsiyete, hastalıklara, yaşam tarzına bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu yazıda genel kilo kontrolünü zora sokan en temel sebepleri ve çözüm önerilerimi anlatacağım. Kimbilir biri ya da birkaçı sizin de içinde bulunduğunuz soruna bir çözüm olabilir.
Hadi başlayalım o zaman...

Reklam
Reklam

Su bedenin şifası, yaşamın kaynağıdır

Sabahları uyanır uyanmaz aç karnına içilen bir bardak ılık su, yüzünü yıkayan insan misali bedeni yeni güne uyandırır.
Vücut, üst düzeyde çalışabilmek için günde iki litre suya ihtiyaç duyar. Yeterli su tüketmemek vücuda büyük stres yükler ve metabolizmayı yavaşlatır. İç organlar görevlerini yapamaz duruma gelir. İnsanların diyet yaparken yaptığı en büyük yanlış bana göre diyet adı altında vücuttan besini ve sıvıyı kesmektir. Hal böyle olunca metabolizma kıtlık yaşayan bir toplum misali tasarrufa gider ve yaşamsal fonksiyonlarını fazla enerji sarfetmemek adına minimum kapasitede gerçekleştirir. Bu durumda yüksek kalori yakımından söz edilemez.
Doğru olan beslenme prensibi; dengeli, düzenli, çiğneme süresi uzun ve bol su tüketilen beslenme şeklini benimsemek ve yaşam tarzı haline getirmektir.
Hayat boyu diyet yapamayız.

Sağlıklı bir beden için sağlıklı bir ruha ihtiyacımız var

Reklam
Reklam

Düzenli ve kaliteli bir uyku, bence işin başlangıç noktası burası. Birçok bilimsel araştırma bize göstermiştir ki beyindeki serotonin seviyemiz yeme alışkanlıklarımız ve uyku kalitemizle yakından ilgilidir. Birçoğumuz kendimizi mutsuz hissettiğimizde bir önceki yazımda anlattığım gibi bizi mutlu eden besinlere yönelirken, çok azımız yemekten içmekten kesilir. Peki ne yapabiliriz? Benim önerim kısa süreli mutsuzluklarda avuç avuç antidepresan yerine; vücudumuzdaki D vitamin ve omega seviyemizi kontrol ettirerek sürece başlamaktan yanayım. D vitamini serotonin seviyemizi etkilerken, omega kilo kontrolü, sağlıklı vücut ve ruh haline destek verir. Bitkisel gıda takviyelerinden biri olan 5HTP’nin (5-Hidroksitriptofan) vücuttaki serotonin seviyemizi artırarak, karbonhidrat ve alkol tüketimini azaltıp ciddi şekilde kilo ve iştah kontrolüne destek olduğu yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir.

Eğer ruh sağlığımızı hali yoluna aldıysak basamak basamak zayıflamaya devam edelim...

Bu bölüm iştahını kontrol altına tutamayanlar için...

Reklam
Reklam

İştah kontrolsüzlüğünün sebeplerinden biri ruh halimize dayanırken bir diğer etmen insülin direncimizdir. İnsülin artışı aynı zamanda vücuttaki yağ depolarının artışı demektir. Birçoğumuz sadece bu yüzden kilo almaya meyilliyizdir.
Kilo vermek için, bu gruba giren bireylerin vücudundaki hücrelerin insüline duyarlılığını artırmak gerekir. Dengelenmemiş bir insülin seviyesi vücudu daha fazla yağ hücresi üretmesi için tetikler ve beyin sıklıkla zamansız yeme sinyali alır.Yani aslında biz masumuz, insülin seviyemiz yeme komutunun beyine gitmesine sebep oluyor. Mesela aniden bastıran tatlı isteği, korbonhidratlara meyil, aniden acıkma durumu insülin seviyemizdeki dalgalanmadan kaynaklanıyor. Peki ne yapabiliriz?
Son yıllarda yapılan araştırmalarda Krom Pikolinatın kan şekerini normalize ettiği, glukoz toleransını arttırdığı ve kolestrol tedavisine de destek verdiği ispatlanmıştır.Bu sayede korbonhidrat ve aşırı şeker tüketme isteğini engelliyor. Krom ayrıca hipoglisemi tedavisinde oldukça etkin olup, spor yapan erkeklerde kadınlara oranla vücut kas kütlesini üç kata kadar arttırdığı gözlenmektedir.

Reklam
Reklam

Bir diğer insülin savaşçısı çörek otu

Çörek otu, 2000 yıldan fazla diabet ve alerji ile mücadelede kullanılan aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiren doğal bir besindir. Hücrelerin insülin hassasiyetini artırarak hücre içine glikoz alımını kolaylaştırırak kan şekerini düzenleyip kilo kontrolüne destek vermekte.

Bu bölüm için önemli bir not: insüline bağlı şeker hastalarında krom ve çörek otu ve benzer besin takviyeleri doktor gözetiminde ve düzenli kan şekeri ölçülerek tüketilmelidir.

Lif oranı yüksek besinlerle beslenmek de aşırı yeme isteğimizi durduracak bir diğer yöntemdir

Doğal besin takviyelerinden olan Psyllium lifleri sünger gibi suyu çekerek midede şişer ve beyine tokluk sinyali gönderir. Yemekten önce alınan psyllium, kitin, guar zamkı gibi doğal lifler tokluk hissi oluşumuna yardımcı doğal besin takviyeleridir.Yalnız lif ağırlıklı beslenme konusunda bir uyarı yapmak istiyorum. Kişi lifli gıdalarla beslenmeye alışkın değilse, ya da lif tüketimi sırasında bol su tüketmiyorsa lifli besinler bazı bünyelerde karında şişkinlik, gaz ve ağrıya sebep olabilir. Bu nedenle alınan lif miktarını azar azar artırarak vücudu alıştırmak gerekir. Lifli gıdalarla beslenmenin bir diğer avantajı lifli besinler, bağırsak cidarını peeling etkisi yaparak temizler, aynı zamanda kabızlık tedavisine de destek verir.

Reklam
Reklam

Kilo kontrolünde benim en sevdiğim doğal destek ürünlerinden biri de matedir

Mate, Güney Amerika’da yetişen bir bitki olup yeşil yaprakları içerisinde yüksek oranda kafein ve teobramin içerir. Kafein güçlü bir yağ yakıcı ve metabolizma hızlandırıcıdır. Bu özellikleri sayesinde kilo kaybını hızlandırır.Aynı zamanda yorgunluğu ve açlığı maskeler, atıştırma isteğini azaltır. Özellikle matenin yaşlanma ve tiroid problemlerinden ötürü yavaşlayan metabolizmayı hızlandırdığı bilinmektedir.

Peki fazla kilomuz yok ama regl dönemi öncesi veya mevsim geçişlerine bağlı vücudumuz su tutuyorsa size ananasın mucize bir besin maddesi olduğunu söyleyebilirim. Ananasın sapı ve meyvesi selülit ve bölgesel yağlanmada aynı zamanda vücuttaki özellikle karındaki ödemin giderilmesinde etkilidir. Sizin için özel bir günde daha düz bir karın için takriben 1 hafta öncesinden günde 3 kere alacağınız anans hapı size istediğiniz sonucu fazlasıyla verecektir

Bu bölüm egzersiz yapan sportmen bay ve bayanlar için...
Ne mutlu! Doğal yolla serotonin ve endorfin seviyenizi artıran sporu hayatınıza katmışsınız. Kilo kontrolü sizlerle çok daha kolay. Kimbilir sadece biraz daha metabolizma ve yağ yakımımızı hızlandırmaya ihtiyacımız var. Bakalım neler anlatabilirim siz sportmen bay ve bayanlar için...

Reklam
Reklam

L- Karnitin ve aspir yağı, içeriğindeki KLA (konjuge linoleik asit) sayesinde vücuttaki fazla yağ enerjiye dönüşmekte, yağ yakımı hızlanmakta buna bağlı kolestrol seviyesi de dengelenmektedir. Aspir yağı aynı zamanda metabolizmayı hızlandırarak yağ, kas dengesini de düzenlemekte, haricen kullanımında ise selülit tedavisinde de kullanılmaktadır.
Bu gıda takviyeleri, spordan yaklaşık 45 dakika önce tüketilmelidir.

Metabolizmamızı hızlandırmak için enerjiye ihtiyaç duyarız. Bu noktada destek alabileceğimiz besin takviyesi Koenzim Q10 ve ruşeyn yağı olabilir. CQ10, depolanmış yağların düzgün taşınmasına ve enerjiye dönüştürülmesinde gerekli en temel bileşiktir. Bu nedenle özellikle aerobik egzersizler eşliğinde kilo verme programlarında kullanılır.

Son zamanlarda ismini sıklıkla duyduğumuz bir diğer doğal besin maddesi ise Ruşeyn yağından da bahsetmek istiyorum. Ruşeyn yağı A,D ve E vitaminleri bakımından zengin bir yağ olup, buğday embriyosundan elde edilir. Antifatik yani yorgunluğu önleyici takviyeler arasında yer alır ve sporcuların kullanmasına izin verilen doğal doping takviyesidir.

Reklam
Reklam

Ve Guarana. Brezilya yağmur ormanlarında yetişen ve kutsal olduğuna inanılan bir bitki.Kahveden 2.5 kat daha fazla kafein içermekte ve bu sayede glikoz ve yağ asitlerini parçalayarak yağların atılımına yardımcı olur. Aynı zamanda güçlü uyarıcı etkisi ile diyet esnasında oluşan halsizliği engeller ve gün boyu zindelik ve enerji verir. Guarana spor yapan bireyler için kilo vermeye yardımcı doğru bir besin takviyesidir.

Evet yaz kapıda.Bünyenizi en iyi siz tanırsınız. Yukarıda anlatmaya çalıştığım gıda takviyelerleri tamamen doğal olup, kilo kontrolünüzde size yardımcı olacak doğal besin takviyeleridir.Hayat tarzınıza veya ihtiyacınıza göre anlattığım çerçevede bu ürünleri beslenme programınıza dahil edebilirsiniz. Unutmayın esas olan zayıf olmak değil, sağlıklı ve zinde olmaktır.

Bir sonraki yazı konum;
‘Yaş Almanın Durdurulamaz Cazibesi’’

Ecz. Ezgi Koçak