Gün geçtikçe hızlı tüketime olan rağbet artıyor. Bir yere yetişme çabası, insanlarda hareket kısıtlamasını da beraberinde getiriyor. Merdiven yerine asansör; yürümek yerine arabanın tercih edilmesi, kişileri sağlıklı yaşamdan uzaklaştırıyor. Daha ucuz ve daha doyurucu olması sebebiyle tercih edilen fast food’lar, vücuda kalori olarak geri dönüyor. Bu durumun, toplumu obeziteye bir adım daha yaklaştırdığını belirten uzmanlar, “Zamanım yok, işten geliyorum” gibi cümlelerin geçerli bir bahane olmadığına belirtti.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, yanlış beslenme ve hareketsizlik hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Günümüzde hızlı tüketim daha çok gündemde. Herkesin mutlaka bir yere yetişme hızı var. Asansör kullanımı, araba kullanımı… Yürüyecek vakti kendimize ayıramıyoruz.
Bu sefer fast food’lara daha çok yükleniyoruz. Daha ucuz bir maliyette daha doyurucu bir besin kaynağı arıyoruz, bu da bize kalori olarak geri dönüyor. Biz gereksinimimizin üstünde kalori alırsak, bu bize kilo olarak geri dönüyor. Bir hareket kısıtlanması, sedanter bir yaşam tarzını benimsiyoruz. Hızlı olmaya çalışırken, aksine yanlış yapıyoruz ve obeziteye bir adım daha ilerliyoruz.
GEÇEN YILKİ KIYAFETLERİNİZİ BU YIL DA GİYEBİLİYOR MUSUNUZ?
Örkçü, kişilerin kilo aldığını, bir önceki dönem giyebildiği kıyafeti bir sonraki sene giyemediğinde anladığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada sıkıntılar başlıyor. Burada kişi, kontrolü ele alması gerektiğini anlıyor ama nasıl beslenmesi gerektiğini de unutuyor. ‘Zamanım yok, işten geliyorum, hazırlayacak vaktim yok’ gibi bahaneler üretiliyor; ama bunlar geçerli bir bahane değil. Her insan doğru ve sağlıklı beslenme tarzını oluşturabilir.”
DİYETE BAŞLAMADAN ÖNCE MUTLAKA BİR UZMANA DANIŞIN!
Kişilerin ilk önce bir uzmana görünmesi ve orada istenilen tetikler doğrultusunda bir yönlendirilme yapılması gerekir.
İnternette dolaşan 3 günde 5-10 kilo verdiren çok fazla diyet listeleri var. Diyeti ‘sabır işi’ olarak tabir etmeyelim. Sağlıklı beslenmeyi hayata genel anlamda empoze etmek lazım. Beslenme kişiye özel olmalı. Bir kişi gelip bize danıştıktan sonra boyu, kilosu ya da herhangi bir metabolik durumu var mı bunları değerlendirip o şekilde kişiye özel bir diyet ya da sağlıklı beslenme listesi programlanması lazım. Burada tabii ki egzersizler ve aktivitelerin de kişiye aktarılması lazım ki, kişilerin bunu sadece ‘Diyet yapıyorum bunu ideal kiloma ulaştıktan sonra bitireceğim’ olarak değil, bunu bir yaşam tarzı haline getirmesi lazım.
ÖĞÜN ATLAMAK, BİR SONRAKİ ÖĞÜNDE DAHA ÇOK YEMEYİ TETİKLİYOR!
Ekmek tüketmemek ve günde 1 öğün beslenmenin en büyük hatalardan biridir. Bunlar diyabet hastası ya da metabolik sendromu olan bir kişi için sakıncalı bir durum. Öğün atlamalar bir sonraki öğünde daha fazla açlık durumu ya da kişinin hipoglisemiye girme durumunu tetikliyor. Bizler, üç ana öğün ve üç ara öğün şeklinde düzenli bir beslenme şekli öneriyoruz.