Alan Adı Sistemi diğer adı ile DNS, oldukça basit bir sistem işe çalışır. Makinelerin karşılıklı olarak etkileşimini sağlayan bir sistemi vardır. Ağ üzerindeki her birim kendine ait bir IP adresine sahiptir. Ancak bu IP adreslerini hatırlamak oldukça zordur.
Bu sebeple IP adresi ezberlemek yerine domain isimlendirme işlemi uygulanır. Bu adresler tarayıcıya yazılarak, mevcut server bağlantı kurabilmek için o IP adresini kullanır.
İngilizce Domain Name System ifadesinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma ile bilinir. DNS olan bu kısaltma Türkçede Alan Adı Sistemi ya da Alan İsimlendirme Alanı ifadelerinin karşılığı olarak kullanılır.
1984 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. DNS sisteminden önce HOSTS adı verilen metin dosyaları bu işlevi görüyordu. Bilgisayar kullanıcı sayısı arttıkça HOST yeterli olmamaya başladı. HOST sisteminde kayıtlı olan verilerin çokluğu sistemi zorlamaya başladı.
Ayrıca bu sisteme göre her bilgisayara farklı bir isim verilmesi gerekiyordu. Bu zorunluk uygulamayı daha sorunlu bir hale getirdi. Kullanılan bu sistemin sürekli güncel kalabilmesini sağlamak mümkün olmuyordu. Yeni bir sistem geliştirildi ve DNS sistemi uygulamaya geçti.
DNS sistemi, veri tabanının daha karmaşık bir hale gelmesine sebep oldu. Ancak aynı zamanda bilgisayarların yapısını da hiyerarşik bir düzene bağlamayı başardı. Herhangi bir ülkedeki herhangi bir bilgisayar, o ülkenin DNS sunucusu tarafından kayıt edildi. Bu işlem internet ağında aktif olan tüm sistemlerin bir tek merkezde kaydedilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırdı.
İnternet üzerinde bulunan arama motorlarında herhangi bir konu için arama yaptığınız zaman bu aramalara karşılık gelen IP adresinin bulunması gerekir. Bu adresi bulmak DNS sisteminin yapacağı bir iştir.
İnternet üzerinde yapmak istediğiniz her arama DNS tarafından anlaşılır ve bulunur duruma getirilir. Bu sisteme sahip olan DNS alan isimlerini bünyesinde saklar. Herhangi bir arama yapılırken DNS sistemi kendisine kayıtladığı o adrese yönlendirme yapar.
Alan Adı Sistemi ya da diğer adı ile DNS, çözümleyici ve sunucu adı verilen iki faktör tarafından çalışır duruma getirilir. Çözümleyiciler DNS talebinde bulunur. İsim sunucuları ise IP adresi bilgilerini korumakla görevlidir. Çözümleyici, bilgisayarın ismine karşılık olan bir IP adresine ulaşmak bu adresi bulmak istediği zaman sunucudan yardım alır. DNS sistemi bu şekilde çalışır.
Kullanıcıların girmek istedikleri internet siteleri için her DNS yeterli olmayabilir. Bu gibi durumlarda işletim sistemine göre bir değişiklik ayarı yapılmalıdır. PC, tablet ya da telefonlarda farklı işletim sistemleri olabilir. DNS ayarlarını değiştirme işlemi tüm işletim sistemleri için farklı şekilde uygulanır.
Bunlar dışında bilgisayarlar için en çok tercih edilen manuel DNS ayarları şu şekildedir: 8.8.8.8./8.8.4.4. Ayrıca Google, Level 3, Cloudflare, Verising, comodo, Yandex gibi farklı DNS sunucuları da vardır.
Tüm cihazlar ve işletim sistemleri için cihazın kendi ayarları doğrultusunda DNS ayarlarında değişiklik yapabilmek mümkün olur. Menü ve ayarlar sekmelerindeki DNS menüsüne girilmelidir. Birincil ve ikincil DNS adreslerini bu menüde açılan kısma yazmak DNS ayarlarını değiştirebilmek için yeterli olacaktır.