İSTANBUL, Çocukların yaş aralıkları, gelişim özellikleri ve mizaçlarının göz önünde bulundurularak bu tür içeriklerden haberdar olmaları gerektiğini söyleyen Koçkar, “Okul öncesi dönemde yer alan çocukların hiçbir şekilde bu haberlere maruz kalmaması lazım. Bu yaş grubunda yer alan çocukların yanında bu tür konuları konuşmak bile rahatsız edici, çünkü her türlü belirsizlik durumu çocuklarda çok fazla stres yaratır” dedi.
“KAYGI DÜZEYİ YÜKSEK ÇOCUKLAR BU TÜR HABERLERDEN UZAK TUTULMALI”
6-11 yaş aralığındaki çocuklara bu tür haberlerin kontrollü bir şekilde verilebileceğini ifade eden Koçkar şöyle konuştu:
“Bu yaş grubundaki çocuklar da televizyonda ve gazetelerde yer alan haberleri izleyip, okumamalı. Ancak bir şekilde bu haberlere maruz kalmış çocuklara, olayın ne olduğu somut söylemlerle aileleri tarafından anlatılmalıdır. Çünkü bu yaştaki çocuklar olayları anlamlandıramasa bile anlayabilecek durumdadır. Söz konusu kaygı düzeyi yüksek çocuklar ise ülkede bomba patladığını anlatmaya çalışmak çocuğun yalnızca ruhsal dengesini bozar. O nedenle bilgi verirken çocuğun yaşı ve yapısına göre hareket etmek en uygun yol olacaktır.”
ÇOCUKLARIN ANMA TÖRENLERİNDE YER ALMASI DOĞRU MU?
Anma törenlerinde çocukların yer alıp almaması konusuna da değinen Koçkar şunları söyledi:
“Hiçbir şeyden haberi olmayan bir çocuk bu tür törenlerde yer alamayabilir. Çünkü bu çocuklar zaten durumu anlamayacaktır. Ancak çocuk bir şekilde durumdan haberdarsa, olay yakınlarda olduysa veya bir yakını bu durumdan etkilendiyse o zaman çocukların anma törenlerinde yer almasında bir sıkıntı olmayacaktır. 12-18 yaş arası ergenlik çağındaki çocuklara bakıldığında da bu durumun farkında olan çocukların anma etkinliklerinde bulunmasının bir sakıncası yoktur. Bu gibi durumlarda genel prensip ‘çocuk sordukça cevaplar verilmeli’ olmalıdır.”
ANNE BABANIN KONTROLÜ ÖNEMLİ
Özellikle okul öncesi ve ilkokul dönemindeki çocukların sosyal medyaya maruz kalmaması gerektiğinin altını çizen Koçkar, “Çocuk buna maruz kalıyorsa burada en büyük görev anne babaya düşüyor. Aileler gün içinde görülen haberler konusunda çocukla konuşabilir. Çünkü sosyal medyada şiddet içeren veya uygunsuz mesajlar taşıyan pek çok içerik de yer alıyor. Bunları tek tek anlatıp, açıklamak lazım. Bu noktada velilerin ciddi bir kontrol mekanizmasını devreye sokmaları gerekiyor. Çünkü çocuk gördüklerini anlamlandıramayabilir veya yanlış anlayabilir” dedi.
“TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU İÇİN ÖNLEYİCİ RUH SAĞLIĞI ÇALIŞMALARI YAPILMALI”
Çocuklarda yaşanan travma sonrası stres bozukluğunun önlenme yolları hakkında da bilgi veren Koçkar, “Geniş çaplı önleyici ruh sağlığı çalışması yapılması gerekiyor” dedi. Özellikle Suriye’den gelen mülteci çocuklar özelinde bu durumu değerlendiren Koçkar şöyle konuştu:
“Bu çocuklar savaşa maruz kalmanın ötesinde çok ciddi bir yaşam değişikliği yaşamış, evlerini, yaşam tarzlarını bırakıp başka bir ülkeye gelmiş durumdalar. Üstelik bunu kendi istekleriyle ve olumlu koşullarda da yapmadılar. Her türlü yaşam koşulu değişikliğinin stres yaratacağını düşünürsek hem bu çocukların hem de ailelerinin belli eğitimlere tabii tutulması gerekiyor. Özellikle anne babalara bu konuda çok fazla görev düşüyor. Eğer anne baba kendisi mutsuz veya huzursuz ise çocuğa yardımcı olamaz. Çocuklarda iştah ve uyku düzeninde değişimler yaşanıyorsa bu çocuklarda stres bozukluğu olma ihtimali vardır. Ailelerin bu gözlemi yapabilmesi önemlidir. Bu gibi durumlarda çocukla konuşmak, oyun oynamak çevresinde olan bitenlerin ne olduğunu anlatmak çok önemlidir. Çünkü belirsizlik ruh sağlığını olumsuz etkileyecek durumların başında gelir.”
(FOTOĞRAF)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz