Doç. Dr. Çağlayan: Türkiye, Ortadoğu’daki insani dramlara kayıtsız kalamaz

Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Türkiye’nin Ortadoğu’da yaşanan insani dramlara kayıtsız kalmasının mümkün olmadığını söyledi. Bu konuda hükümet ve TBMM’nin bölgeye yönelik politikalarının doğru olduğunu ifade eden Doç. Dr. Çağlayan, “Burada altı çizilmesi gereken şey, Türkiye bölgeye dönük politikalarını belirlerken kendi kriterlerini, kendi projelerini, hesaplarını kendisinin düzenlemesidir. Ve bu kriterlerin ağırlık merkezinin Ankara kriterleri olmasını arzuluyoruz.” dedi.
Türk Ocakları Samsun Şubesi’nde düzenlenen ‘Ortadoğu’da Geleneksel Dini Akımlar ve Değişen Algılar’ konulu konferans öncesi açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Filistin, Libya, Suriye, Fas, Tunus ve Cezayir gibi ülkelerin siyasal dönüşümlerinin Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiğini kaydetti.
Türkiye’nin Araplardan sonra Ortadoğu’daki İslam coğrafyasına bin yıl hizmet ettiğinin hatırlatan Doç, Dr. Çağlayan, “Ortadoğu coğrafyası Türk tarihinin bir parçasıdır. Türk tarihinin bir bölgesi olmuştur. İslamiyet bizim için mukaddes bir dindir. İslamiyet’e hizmet etme sancaktarlığını Araplardan sonra devralan Türk milleti, yaklaşık bin sene İslam dinine ve Müslümanlara hizmet etmiştir. 300 sene kadar Arapların öncülüğü söz konusu olsa da Ortadoğu’da ve dünyada ecdadımız, bin sene hizmet etmiştir. Ve bugün Ortadoğu, Türkiye ve Türk milleti ile doğrudan irtibatlı değildir. Osmanlı sonrası Ortadoğu’yu meydana getiren İngiliz, Fransız. Ortadoğu, bugün kan ve gözyaşı içindedir. 1918’den bu yana da kan ve gözyaşı hiç eksik olmamıştır." diye konuştu.
Türk milletinin, dindaşı, ortak tarihi, kültürel bağları olan Ortadoğu’ya kayıtsız kalamayacağının vurgulayan Doç. Dr. Çağlayan, “Türkiye ve Türk milleti olarak, Ortadoğu’da meydana gelen olaylara kayıtsız kalamayız. Dolayısıyla bu toplumlarının geleceğine dönük olarak hükümet, TBMM'nin Türk Ocakları olarak Türkiye’nin bölgede aktif rol oynamasını doğru buluyoruz. Burada altı çizilmesi gereken şey, Türkiye bölgeye dönük politikalarını belirlerken kendi kriterlerini, kendi projelerini, hesaplarını kendisinin düzenlemesidir. Ve bu kriterlerin ağırlık merkezinin Ankara kriterleri olmasını arzuluyoruz. Washington kriterleri olmamalı. Burada yaşanan siyasal dönüşümde insani dramlara karşı uzak kalmamız engellenemez." şeklinde konuştu.
OMÜ İlahiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Mezhepleri Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Yıldız da Ortadoğu’nun İslam dünyasındaki siyasi, politik, sosyal ve ekonomik yönlerini anlattı.