Mersin Üniversitesi (MEÜ) Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Makine ve Metal Teknolojileri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Bünyamin Demir, yaşamını müzik ve dansla bütünleştirdi. Uzun süreden beri ud, kanun ve cümbüş çalan Yrd. Doç. Dr. Demir’in halk danslarına olan tutkusu ise onu önemli ulusal ve uluslararası organizasyonlarda sahneye taşıdı.Uzun yıllar Atatürk Üniversitesi’nde görev yapan, şimdiye kadarki müzik ve dans çalışmalarını Erzurum’daki çeşitli dernek ve topluluklarda yürüten Yrd. Doç. Dr. Demir, MEÜ’de yeni işler yapmak için gün sayıyor. Müziğe, lise döneminde ud dersleriyle başlayan Demir, devlet konservatuvarı okumayı çok arzu etmiş ancak olmamış, bu ideal yüzünden üniversite sınavını bir kenara bırakmış ve müziğe hobi olarak devam etmeyi planlamış. 1993 yılında radyoculukla tanışan, 1997 yılına kadar bir radyoda programlar yapan Demir, Atatürk Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olduktan sonra enstrümanını tekrar yaşamının merkezine koymuş. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Kahyaoğlu’ndan uzun yıllar kanun dersleri almış. Yine Atatürk Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi ve aynı zamanda Alaeddin Yavaşça’nın öğrencisi olan Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Gerçek’ten de ud dersleri almış. 2004 yılı ve sonrasında profesyonel 2 hocadan hem ud hem kanun üzerine ders aldığını söyleyen Demir, "Erzurum Musiki Derneği’nde İsmail Hakkı Gerçek hocanın dernek başkanlığında belirli günlerde yapılan etkinliklerde konserler veriyorduk. UNESCO tarafından ödül almış ’Hemşin Pastanesi’ adı verilen bir mekanda programlar yapıyorduk. Cümbüş için ders almadım, kendi uğraşlarımla çalmayı çözdüm. Ancak ud perdesiz bir enstrüman olduğu için çalmak zor. Kanun ise biraz daha pratik geliyor. Kanun çalarken insanı rahatsız edebilecek hiç bir ses çıkmıyor. Gitar, bağlama, ud, keman gibi enstrümanlarda yanlış bir notaya bastığınız zaman çevreyi rahatsız edecek sesler çıkabiliyor. Ama kanun 3 telden oluşan bir enstrüman. Zaten sesin yanlış çıkması mümkün değil. Kanun çalmak çok güzel, neredeyse bir terapi gibi. Ud ise çok hassas ve ince ruhlu karakterlerin enstrümanı olarak biliniyormuş. Ben bunu, ud çalmaya başladıktan 3-4 yıl sonra öğrendim. Bu kadar tesadüf olabilir. Sonradan düşündüğümde, benim enstrümanım başka bir şey olamazmış zaten. Müzik benim hayatımın her döneminde var. Laboratuvar ortamında çalışırken bile ilk yaptığım şey müzik açmak. Müzik hem performansımı ve iş başarımı artırıyor hem de zamanı daha etkin kullanmamı sağlıyor. Müziğin olmadığı bir hayat düşünemiyorum" şeklinde konuştu.İçindeki müzik sevgisini sadece çalarak değil ona eşlik ederek de açığa çıkaran Demir, lisans öğrenimi esnasında halk dansları da yapmaya başladığını dile getirdi. Demir, "Müzik, dans gösterisi, sahnede yer almak, bir koreografiye dahil olmak hep çok istediğim şeylerdi. Üniversiteye kayıt olmaya gittiğimde, kayıt olduğum ikinci yer, öğrencilerin sosyal etkinliklerini yapabileceği ’Kültür Sitesi’ adlı halk dansları salonu oldu. 1996-200 yılları arasında buradaki dans çalışmalarına katıldım ve profesyonel hocalarla çalışma fırsatı buldum. Gönüllülük esasına dayalı bir ekip olduk. Ya provalarımız dersleri aksatmayacak şekilde ayarlanıyordu ya da biz bazı şeylerden fedakarlık etmek zorunda kalıyorduk. Çin’deki gösteriye hazırlanmak için profesyonel hocalarla beraber olağanüstü çalıştık. Herkes senkronize hareket etsin diye bazen bir figürü saatlerce çalıştığımız olurdu. Yorucu ama çok güzel bir süreç yaşadık. Hazırlıklarımızı koreograf, ışık, kostüm, sahne tasarımı konularında profesyonel bir ekiple yaptık. Gösteride semazenden tutun da Diyarbakır yöresi, Karadeniz yöresi, çiftetelliye kadar geniş bir Türkiye mozaiği sergiledik. Gerek topluluk olarak gerek takım kaptanı olarak pek çok organizasyonda da yer aldım. 2010 yılında düzenlenen 1. Avrasya İpek Yolu Üniversiteleri Toplantısı, FIS Kuzey Disiplini Gençler ve U23 Dünya Kayak Şampiyonası, Erzurum Üniversiteler Arası Kış Oyunları, 2013 Akdeniz Oyunları’nda dansçı ya da idareci olarak görev yaptım" ifadelerini kullandı.Yeni başladığı Mersin Üniversitesi’nde de bir gösteri ekibi oluşturmak istediğinin altını çizen Demir, "İlk etapta Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencileri ile birlikte bir grup kurmak istiyorum. Daha sonraki etapta ise üniversitenin geneline yönelik bir çalışma yapabilirim. Henüz yeni olduğum için, bir yandan ne yapabilirim diye gözlemliyor diğer yandan hocalarla görüşmeye devam ediyorum. Koreografide, ışık ayarlarında, kostüm, sahne tasarımında danışmanlık alabileceğim kilit karakterlere ulaşmaya ve onlarla birlikte hareket etmeye çalışıyorum. Şu an kuluçka dönemindeyim. Yeni işler yapmak için gün sayıyorum" dedi
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz