Doç. Dr. Deveci: "yayladaki Menderesler Korunmalı"

Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Metin Deveci, Perşembe-Aybastı Yaylası’ndaki eşsiz güzelliğe sahip mendereslerin korunması gerektiğini söyledi.

Mera ıslahı alanında çalışmaları bulunan Doç. Dr. Deveci, Perşembe-Aybastı Yaylası’nda gerçekleştirilen cip şenliğinin o bölgenin doğasına zarar verdiğini belirterek, “Perşembe-Aybastı Yaylası’nda uzun yıllar sonucunda oluşmuş olan menderes dediğimiz bu havzanın mutlaka korunma altına alınması gerekiyor. Çünkü bu oluşum çok güzel bir doğa oluşumudur. Bunun oluşmasını sağlayan faktör sudur. Bir yerde su olmazsa o bölgede bitkinin canlı kalması mümkün değil, o oluşumun meydana gelmesi mümkün değil” dedi.

“Cip ve değişik etkinlikler insanları bir araya toplamak için önemli faaliyetlerdir” diyen Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Deveci, “Bu gibi faaliyetleri yaparken, toprak ve bitki örtüsüne zarar vermeden yapmak önemlidir. Dolayısıyla bir yerde etkinlik yaparken eğer, buradaki doğal kaynaklara her hangi bir zarar söz konusu olabiliyorsa bu zararın önüne geçmek lazım. Bitki örtüsü olmayan daha atıl, su yönünden bitki örtüsü kötü olan yerlerde yapabilirsin. Perşembe-Aybastı Yaylası’nda menderesin olduğu yerde dünyanın çok az yerinde görülen, tatlı su midyesi dediğimiz canlılar yaşamaktadır. Menderesi oluşturan su kaynağına veya oradaki yapıya zarar verecek herhangi bir etkinlik daha sonra yapılacak turizm yatırımlarına ve bölgenin turizm açısından gelişmesine engel olacaktır. Turizm açısından daha güzel yatırımlar yapılabilir. Cip şenliği farklı bölgede yapılabilir, orada yapılması şart değildir. Ben bu bölgenin korunması gerektiği inancındayım” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin en iyi bitki örtüsüne sahip yerin Karadeniz yaylaları olduğunun altını çizen, Doç. Dr. Metin Deveci, yaylaları gelecek nesillere aktarabilmek için koruma altına alınması gerektiğini savundu.

Metin Deveci şunları söyledi: “Doğu Karadeniz Bölgesi yaylaları Türkiye’nin bitki örtüsü yönünden en iyi bitki örtüsüne sahip yaylardır. Buradaki yaylarda bitki örtüsünün muhafaza edilmesi özellikle bunun devamlılığının sağlanması hem hayvancılık, hem de toprak ve suyun muhafazası açısında çok önemli bir durumdur. Toprak oluşumu neticesinde üzerinde meydana gelen bitki buna paralel olarak oluşmaktadır. Mera, yayla ve ormanlar, toprağın koruyucusu olarak düşündüğünüzde en önemli toprak koruyucuları olarak gözüküyor. Mera ıslahındaki amacımız doğal kaynaklara su, toprak ve diğer doğal kaynaklara zarar vermeden buralardan hayvansal ürün olarak düşündüğümüzde en kaliteli en iyi hayvan ürünü elde etme çabası içerisindeyiz. Amacımız bu alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Eğer biz bu alanları uzun yıllar gelecek nesillere de iyi bir şekilde emanet etmek istiyorsak buraların korunması için elimizden gelen bütün gayretleri sarf etmek zorundayız. Bizim sloganımız; 'toprağı oluştuğu, suyu düştüğü yerde tutmak'. Toprağı oluştuğu yerde suyu da düştüğü yerde tutarsanız bu bölgedeki eko sistemi, bitki topluluklarını rahatlıkla muhafaza edebilirsiniz. Bu çok önemli bir husustur. Diğer bölgelere göre çok zarar görmemiş Karadeniz yaylalarının bitki örtüsüne zarar vermemek için buraları çok iyi bir şekilde kullanmak lazım.”