Doç. Dr. Gülçin Güven`den Öğrenci Velilerine Eğitim Semineri

Çorluda faaliyet gösteren Küçük Şeyler Anaokulunun başlattığı Anne - Baba Eğitimleri projesi kapsamında ikinci kez veli eğitimi gerçekleştirildi. Eğitimde Doç. Dr. Gülçin Güven konuşmacı olarak yer aldı.

Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi'ne bağlı olarak Çorluda hizmet veren Küçük Şeyler Anaokulunca organize edilen eğitimde yine akademiye bağlı olarak bilim danışmanı ve Marmara Üniversitesi'nde Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Doç. Dr. Gülçin Güven konuşmacı olarak yer aldı.

Furtuni ve İsak Pinhas İlköğretim Okulu`nun seminer salonunda düzenlenen velilerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirilerek 2 saat süren eğitimde konuşan Güven, Çocuklarda Cinsel Gelişim konusunu ele aldı ve katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

Cinsel gelişimin, dil gelişimi ve sosyal gelişim kadar önemli ve hassas olduğunu belirten Doç. Dr. Güven: "Cinsel gelişimini başarıyla tamamlayamamış çocukların kişilik bozukluklarına kadar birçok sorunla karşılaşabilir. Çocuklar iki yaşından itibaren vücudunu keşfetmeye başlarlar, tuvalet alışkanlığını kazanmaya başladıklarında ise 2,5 yaşından itibaren cinsel organlarını keşfetmeye başlarlar. Çocukların cinsel organlarını keşfetmeye başladıkları andan itibaren de sorular sormaya başlaması, anne - babanın en çok zorlandıkları anları oluşturur. Burada cinsellikle ilgili bilimsel bilgilerin çocuğa aktarılması, aktarırken de yüz ifadelerimize çok dikkat etmemiz gerekir. Ayıp ya da suçlayıcı ve utandırıcı bir duruma çocuklarımızı sokmamamız gerekir. Onların merakını giderici cevaplar vermemiz ve sadece sorulan soruyu cevaplandırmamız çok önemlidir. Çocuklarımıza 'ayıp, öyle söylenmez' gibi sözcüklerin söylenmesi cinsel gelişimi olumsuz etkiler. Kız ya da erkek olsun doğruyu söylemek ve onları doğru yönlendirmek ilerideki yaşantılarını etkileyeceklerini unutmamız gerekir" dedi.

Güven konuşmasını şöyle sürdürdü: "Cinsel taciz olayları ülkemizde çok sık yaşanmaktadır. Cinsel tacizi gerçekleştirenler genellikle yakın akrabalardan oluşmaktadır. Bu yapılan bilimsel araştırmalarla da ispatlanmıştır. Genellikle misafirliklerde, komşu buluşmalarında, çocukların bir arada olması cinsel taciz için en uygun ortamlar olabilmektedir. Çocukların odalarını kesinlikle açık bırakmamız, ve ara ara odaya girip "bana ihtiyacınız var mı" sorusunu sorup çocukları kontrol etmemiz gerekir. O grupta diğer çocuklardan büyük çocuklar varsa, cinsellikle ilgili merak ettiklerini uygulayabileceği kendinden küçük çocuklar onun için bir denek konumundadır. Bu konularda çok dikkatli olmamız gerekir. Çocuklarımıza özel bölgelerinin herkese gösterilmeyeceğini, anne-baba ve doktordan başkasının görmemesi gerektiğini söylememiz gerekir. Örnek olarak da biz de özel bölgelerimizi elbise ile kapatırız, eğer herkesin görebileceği organlarımız olsaydı, burnumuz, kulaklarımız gibi dışarıda olurlardı diye kısa ve anlaşılır bir açıklama yapmamız yeterli olacaktır."

4+4+4 eğitim sisteminin ülkemizde uygulanmaya hazır olmadığını da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Gülçin Güven: "Okulların, öğretmenlerin ve eğitim programının koşulları bu sistemi desteklemeye elverişli değildir. 5 yaşında bir çocuk sosyal ve duygusal olgunluk açısından yetersizdir. Bu yaşta okula başlaması gelişim özellikleri açısından hiç uygun değildir. Çocuğun bilişsel alanı desteklenebilir, telafi edilebilir, ama asla sosyal ve duygusal olgunluğun telafi edilemeyecektir. Bu olgunluk o yaş sürecinde gelişir" şeklinde konuştu.

Güven eğitim kapsamında verdiği bilgilerin ardından katılımcıların sorularını da yanıtladı.