KAYSERİ, (DHA) - AKDENİZ tipi beslenmenin kalp ve damar sağlığına faydalarının yanı sıra tüp bebek başarısını arttırmaya da yardımcı olabileceği belirtildi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner bu konuda yapılan bilimsel araştırmalar olduğunu belirterek, "Yapılan çalışmalarda Akdeniz usulü beslenmenin tüp bebek başarısını artırdığı gözlenmiştir" dedi.
Tüp bebek tedavisi görecek olan çiftlere önerilerde bulunan Doç. Dr. Gökalp Öner, "Çocuk sahibi olunmaya çalışılan süreçte sigara ve alkolden uzak durmak gerekiyor. Yapılan tüm çalışmalarda sigarayı pasif veya aktif tüketmek hem yumurta kalitesini hem de sperm kalitesini olumsuz etkilemektedir. Hatta embriyonun rahme tutunmasını negatif etkileyerek tüp bebekte gebelik başarısını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca kilo vermek de önemli. Fazla kilolu olmak yumurta kalitesini negatif etkilerken, mevcut kilonun yüzde 10'u kadar kilo vermek yumurta kalitesini 5 kat arttırmaktadır" diye konuştu.
Sağlıklı beslenmenin önemine değinen Doç. Dr. Öner, "Yapılan çalışmalarda Akdeniz usulü beslenmenin tüp bebek başarısını artırdığı gözlenmiştir. Çalışmada, tüp bebek tedavisinden 6 ay önce Akdeniz usulü beslenme yapan kadınların tüp bebekle gebelik elde etme başarısı yüzde 65-68 oranında artmıştır. Akdeniz usulü beslenme balık, sebze, meyve, baklagiller ve zeytinyağı içermektedir. Bir de psikolojiyi yüksek tutmak gerekiyor. Tüp bebek tedavisi sürecinde psikolojiyi hazırlamak bu süreçte yaşanacaklar konusunda doktorunuzdan ayrıntılı bilgi almak ve güvenilir uzmanlar tarafından takip edildiğini hissetmek bu süreçte çok önemlidir" şeklinde konuştu.
'TÜP BEBEK İLAÇLARI ZAMANINDA VE ETKİN DOZDA YAPILMALIDIR'
Kişiye özel tüp bebek tedavisinin tercih edilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Öner, "Başarıyı etkileyen en önemli faktör tüp bebek tedavisini kişileştiren uzmanların her çifti ayrı değerlendirmesi ve güncel tedavi yöntemlerini sunması gerekir. Tüp bebek ilaçları zamanında ve etkin dozda yapılmalıdır. Tüp bebek tedavinizi planlayan uzmanların kadının kilosu, yaşı, yumurta rezervi, hormon değerleri, varsa önceki tedavi dozları ve ek hastalıklarına göre kişileştirilmiş tedavi dozları ayarlamalı ve her gün aynı saatte düzenli yapılmalıdır" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI