Charles Kellogg, 2 Ekim 1868 tarihinde Susanville yakınlarındaki bir çiftlikte doğdu. Annesi henüz Kellogg bebekken öldüğü için babası ve Çinli madenciler tarafından büyütüldü. Doğaya olan tutkusu çocuk yaşlarda başlayan Kellogg’un yeteneği ise görenleri kendisine hayran bırakmaya yetti. Çünkü sıradışı ses tellerine sahip olan Kellogg, 12 oktavlık sesiyle insan kulağının duyamayacağı frekansta şarkılar söyleyebiliyordu. İşin daha da ilginç tarafı ise kuşlarla iletişim kurabilmesiydi.
Uzun doğa yürüyüşleri yapmayı seven Kellogg, çocukken ormanda duyduğu kuşların seslerini taklit ederek ülkede kısa sürede popülerliğe kavuştu. 22 yaşında geldiğinde ise bu yeteneği televizyon şovları aracılığıyla ulusal anlamda inanların dikkatini çekmeyi başardı. Televizyon dünyasına adım atmadan önce yüzlerce canlı performans sergiledi.
Ünlü performans sanatçısının sesinin ardından pek çok rivayet ortaya atıldı. Bunlardan en dikkat çekeni ise Kellog’un güçlü sesiyle alevi söndürebilmesiydi.
Kellog’un otobiyografi türündeki kitabında yer alan bilgilere göre bilim insanları tarafından sesi kontrol edilmiştir. Bu doğrultuda Kellog’un sesinin saniye başına 40.000 devir vibrasyon yapabildiği ortaya çıkmıştır. Normal insanların sesi ise saniyede sadece 500 devri vibrasyon yapabilmektedir. Bu bilginin doğru olması durumunda ise Kellogg’un insan kulağının duyamayacağı bazı sesler çıkarttığı kanıtlanmıştır.
Popülerliğe kavuştuktan sonra doğa şarkıcısı ünvanını alan Kellog, lekabının hakkını vermek için uzun bir yolculuğa çıktı. “Seyahat Kütüğü” adını verdiği tekerlekli kulübesiyle macerasına başlayan Kellog, dev kızılçam ormanlarından bahsetmeyi tercih etti.
Kellogg’un “Ağaçları kurtarma” kampanyasını insanlara ulaştırabilmesi için hayat bulan “Seyahat Kütüğü“, şu ana kadar dört tekerleğin üzerine inşa edilmiş en çarpıcı taşıtlardan biriydi. 1917’de yapılan araç, ana mekanizmasında bir kamyonun motoru olarak kullanılan içi oyulmuş bir kızılçam kütüğünden oluşuyordu.
Kellogg seyahat kütüğünün içini yemek salonu, mutfak ve misafir odası olacak şekilde dizayn etmişti. Duvarlar 10 cm kalınlığındaydı. Charles Kellogg, bu ilgi çekici aracıyla tüm ülkeyi 1926’ya dek dolaştı. Bu süreçte ise yalnızca kızılçamların güzelliği ve büyüklüğünden bahsetmedi. Aynı zamanda bu ağaçların insanlar tarafından hızla yok edildiğine de dikkat çekti. Seyahatlerini tamamlayan Kellogg, kütüğü ana motordan ayırdı ve evinin bahçesindeki meşe ağacının dibine koydu.
1948 yılında Kellogg hayatını kaybettiğinde destekçileri kütükle Nash Quad adlı kamyonu tekrar birleştirip Tekerlekli Kızılçam’ı yeniden yaşattı. Şu an Weott, Kaliforniya’daki Humboldt Redwoods State Park Müzesi’nde bulunan Tekerlekli Kızılçam ziyaretçilere açık bir şekilde sergileniyor.