Anadolu Üniversitesi (AÜ) Yer ve Uzay Bilimleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alper Çabuk, depremlerin, Türkiye coğrafyasının biyolojik ve tabii güzellikler açısından bu kadar zengin, güzel olmasını sağlayan doğa olaylarıdır. Ancak bu doğa olaylarını, yeri ve yeri oluşturan sistemleri tam olarak anlamadan yaptığımız müdahaleler ve oluşturduğumuz yerleşimlerle afetlere çeviriyoruz
Prof. Dr. Çabuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enstitülerinin vizyonunun çevreye tehdit olmayan, çevrenin ve afetlerin tehdit etmediği insan yerleşimlerini oluşturabilmek için yeri ve yeri oluşturan sistemleri tanımak olduğunu belirterek, yerin hava, katı ve sıvı hallerini anlamaya çalıştıklarını kaydetti.
Uzaydan gelen görüntülerle, yerde yaptıkları çeşitli jeodezik, jeofizik, jeolojik, geoteknik çalışmalarla yeri ve yerde oluşturan sistemleri tanımaya çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Çabuk, şöyle konuştu:
"Anadolu toprakları bulunduğu yerin özellikleri ve konumu nedeniyle, bir yandan Arap Yarımadası'nın, diğer yandan Afrika kıtasının baskısıyla depremler açısından çok hareketli bir bölgededir. Bu, yanlış yerleşim yeri seçimleri, yanlış planlamalar, tasarımlar, yanlış yapısal çözümler nedeniyle büyük bir sorun yaratıyor. Depremler, Türkiye'de ağır hasarlara yol açıyor. Aslında yeri ve yeri oluşturan sistemleri iyi anlayıp, yer yüzüne uyumlu oluşturulacak planlar, tasarım kararları ve mühendislik çözümleriyle Türkiye'de can ve mal kayıpları açısından depremler sorun olmaktan çıkabilir."
-Son 100 yılda büyüklüğü 7 ve üzerinde 11 büyük yer sarsıntısı meydana geldi-
"Van'da meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremle, son 100 yıldaki büyüklüğü 7 ve üzerindeki 11 büyük yer sarsıntısı kayıtlara geçti" diyen Prof. Dr. Çabuk, şöyle devam etti:
"Bu depremlerde resmi kayıtlara göre yüzbinlerce insanımız hayatını yitirdi ya da yaralandı, yüzbinlerce insanımız evsiz kaldı. Bu şiddetteki depremlerde yapıların hasar görmesi beklenir ancak bu şiddetlerdeki depremlerde bu kadar büyük can ve mal kayıplarının yaşanması, bizlerin önemli bir ayıbıdır. Bu, tasarım, planlama anlamında, yer seçiminde, yapıların inşasında çok fazla ihmalin olduğunun açık göstergesidir. 1999 sonrası bu kayıpların azaltılması anlamında yapılan yeni düzenlemeler önemli bir aşamadır. Ancak son yaşanan Van depreminde yıkılan ve ağır hasar gören yapıların yüzde 40'dan fazlasının, 1999 yılı sonrası inşa edilmiş yapılar olduğunu göz önünde bulundurursak, hala mevzuatta, tasarımda, uygulamada, denetimde önemli eksikliklerimiz olduğu kolayca anlaşılabilmektedir. Depremler, aslında Türkiye coğrafyasının biyolojik açıdan, tabii güzellikler açısından bu kadar zengin ve güzel olmasını sağlayan doğa olaylarıdır. Ancak bu doğa olaylarını, yeri ve yeri oluşturan sistemleri tam olarak anlamadan yaptığımız müdahaleler ve oluşturduğumuz yerleşimlerle afetlere çeviriyoruz."
-Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası-
Prof. Dr. Çabuk, Van depremin ardından yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Yasası'nın doğru planlama, mühendislik, tasarım çalışmalarıyla, soruna parçacılı değil, bütüncül yaklaşarak uygulamaya geçmesi halinde, Türkiye için önemli bir fırsat olabileceğini bildirdi.
Türkiye'deki kentlerin sosyolojik, kültürel, fiziksel, tarihi ve doğal gibi niteliklerinin de göz ardı edilmeden, dönüşüm çabalarının ortaya konulması gerektiğine değinen Prof. Dr. Çabuk, "Bu kapsamda kentlerimizin bilimsel çalışmaların ışığında doğal, kültürel ve fiziksel çevre özelliklerinin dikkatli şekilde irdelenmesiyle yapılacak dönüşüm çalışmaları çevreye duyarlılık, enerji verimliliği, küresel iklim değişiklikleri ve bunlara bağlı ortaya çıkacak afet ve diğer riskler gibi faktörlerin de değerlendirilmesiyle yürütülmelidir. Geleceğimizi sağlıklı şekilde şekillendirmeye odaklanmamız gerekiyor. Ancak o zaman, bizim için depremler, afetler, çevre sorunları sadece çözümünü hayata geçirdiğimiz sıradan olaylar olacak" diye konuştu.
Muhabir: Deniz Açık
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz