Doğal aspirin kivinin faydaları

Doğal aspirin olarak bilinen kivi kanı sulandırması nedeniyle aspirin görevi görüyor. Kivinin bir diğer faydası da lif bakımından zengin olması. Lif bağırsaklardaki iyi bakterilerin artmasına yardımcı olur. İşte kivinin bitmek bilmeyen faydaları...

Kanı sulandırmasıyla bilinen kivinin faydaları saymakla bitmiyor. Doğal aspirin olarak bilinen kivi kolesterolü düşürür, kalp rahatsızlıklarını azaltır. Lif yönünden zengin olan kivi kolon kanserini de önleme de başarılıdır. Kivinin faydaları arasında bağırsak hareketlerini düzenlediği ve sindirimi kolaylaştırdığı da belirtilmiştir. Uzmanlar hazımsızlıktan şikayetçi olan kişilerde 4 hafta kivi tüketiminin ardından sorunlarında % 45 oranında azalma tespit etmiştir. Kivi aynı zamanda lif açısından da çok zengindir. 100 gram muzda 1.6 gram bulunan lif, kivide 3.4 gramdır. Bu sayede bağırsaklardaki iyi bakterilerin artmasına yardımcı olur. Kivi, kolesterolü düşürür ve kalp rahatsızlıkları riskini ciddi ölçüde azaltır. Bristol Üniversite tarafından yapılan bir araştırma da lif açısından zengin olan kivinin kolon kanserini önlemede başarılı olduğunu göstermektedir. Araştırmacılara göre bu lifler tarafından üretilen bir çeşit asit kansere sebep olan genlerin aktif hale gelmesini engellemektedir. Yapılan araştırmalar kivinin uyku kalitesini arttırdığını göstermektedir. Yüksek miktarda kalsiyum içerdiği için uyumadan bir saat önce yenilen bir adet kivi daha rahat bir uyku çekmenizi de sağlar. Aynı zamanda ruh halinizi de canlandırmaya yardımcı olur. Kanı sulandıran yapısıyla kivi, bu özelliği nedeniyle doğal bir aspirin olarak bilinir. Yani günde 1 aspirin içmek yerine bir adet kivi tüketmek çok daha sağlıklıdır. Çok fazla sayıda aspirin almak önerilmemektedir. Nitekim bağırsak duvarına zarar verebilir. Günde bir adet kivi, mide ağrısı, bulantısı ve kanama gibi ilacın yan etkilerini uzak tutmaya yetecektir. Kulak enfeksiyonlarından korunmak için de günde bir adet kivi yenilmesi önerilmektedir. Kivinin yapısında bulunan pektin maddesinin de mucizevi özellikleri bulunmaktadır. Bu maddenin en önemli özelliği ise vücutta bulunan toksinleri temizleme olarak gösterilmektedir. Yine bunun yanında, pektinin kolestrole de olumlu etkileri bulunur. Petkin tarafından kötü yapıdaki kolesterol düşürülür, iyi yapıdaki kolesterol ise artırılır. Kivi, bünyesinde sahip olmuş olduğu bütün etken maddeler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalıkların oluşma riskini en aza indirgemektedir. Kivinin yapısında bulunan bazı maddeler antimutajenik maddelerdir ve bu maddelerin en önemli özelliği kanseri önlemede yardımcı olmalarıdır.
Kivinin faydaları ile ilgili birçok araştırma yapılmaktadır. Bu araştırmaların bir tanesi ise İskoçya'da yapılmıştır. İskoçya'da yapılan bu araştırmada gönüllü kişiler 3 hafta boyunca kivi tüketmişlerdir. 3 hafta sonunda ise bu kişilerde lenfosistlerde meydana gelen DNA zararının oldukça aza indiği tespit edilmiştir. Kivinin solunum yolu hastalıklarına iyileştirici etkisi bulunmaktadır. Özellikle de astım ve de öksürük gibi sorunlara kivi iyi gelmektedir. Kivi, vücutta bulunan kılcal damarların yapısını güçlendirmektedir. Kivinin, kan inceltici etkisi bulunmaktadır. Bu etki sayesinde, kivi kanda yer alan yağ oranını düşürür ve de kan basıncını düzenlemede yardımcı olur. Kivinin, insan sağlığına bu denli etkileri bulunmaktadır. Birçok hastalıkların engellenmesinde etkin rol oynayan kivi, yeterli miktarda tüketilmektedir. Yeterli orandan fazla kivi tüketimi, kişide alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir. A ve C vitaminleri ile potasyum açısından çok zengin bir meyve olan kivi, ayrıca kalsiyum, demir ve magnezyum gibi mineraller açısından da zengindir. Besleyici değeri yüksek bir besin olan kivinin bir tanesi ile günlük A ve C vitamini ihtiyacı karşılanabilmektedir.

Reklam
Reklam

Kivi meyvesi, Çin'in güneyindeki Yangtse Vadisine özgü bir bitkidir. Avrupalılar tarafından 1850'li yıllarda keşfedilen bitkinin birkaç türü 1900'lü yılların başında Yeni Zelanda, İngiltere ve Amerika'ya yayıldı. Kivi meyvesi, Yeni Zelanda'ya ilk kez 1904 yılında geldi. 25 yıl süresince bahçıvanlar tarafından geliştirildi, yetiştirildi ve bazı büyük meyveli cinsler seçildi. 1935 yılında, büyük meyveli cinsler Kaliforniya, Chico'daki "Plant Introduction Station"'a gönderildi. 1960'ta, araştırmacılar Kaliforniya'da uygulanabilir metotlar geliştirmeye başlayarak, çiftçileri bu yeni ürünü ekmeleri için cesaretlendirdiler. Böylece 70'li yılların başında yeni bir endüstri doğdu. Kivi, üzüm gibi büyük ve odunsu bir gövdeye sahip ve yapraklarını her yıl döken bir asmadır. Kivi asmaları 4–5 m ara ile ekilir. 1,8–2 m yüksekliğinde güçlü sırıklarla desteklenir. Güçlü asmalar; sürülmüş toprağa, sık sulamaya ve rüzgardan korunmaya ihtiyaç duyar. Bitki sağlıklı bir şekilde büyümek için ılıman iklime gerek duysa da filizlerin büyümesi için kış soğuğuna ihtiyacı vardır. Bitki Mayıs ayında çiçek açmaya başlar ve ürün ekim ayı ortası ile kasım aylarında hasat edilir.Karadeniz bölgesinde yağiş fazlalığı nedeniyle sıcaklık düşük olur. Bu nedenle olgunlaşma aralık ayına da uzanır.

Reklam
Reklam