TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Abdullah Doğan, açıklanan buğday taban fiyatının üreticinin maliyetini dahi karşılamaktan uzak olduğunu söyledi.
Doğan, yaptığı açıklamada, iklim koşullarından dolayı buğday hasadının ilk olarak Mayıs sonunda Çukurova’da başladığını hatırlatarak, buğday hasadına başlamadan alım fiyatlarının açıklanmasının önem arz ettiğini, Toprak Mahsulleri Ofisi alım fiyatlarının tüccar alım fiyatlarında belirleyici olacağını ifade etti.
Ton başına sert ekmeklik buğdayın bin 350 TL, diğer ekmeklik buğdayların bin 275 TL, düşük vasıflı ekmeklik buğdayların bin 125 TL olarak açıklandığını kaydeden Doğan, "Odamızın Tarla Bitkileri Komisyonu’nun çiftçi bazında yapmış olduğu çalışma sonucunda 2019 yılı buğday maliyetinin ton başına bin 500 TL olduğu tespit etmiştir. Bu bedel sadece üretim için harcanan paradır. Bu maliyet bedeline yüzde 20 üretici karı eklendiğinde buğday fiyatının karlılık ve sürdürülebilir bir üretim için ton başına bin 800 TL olması gerekmektedir. Gübre, mazot, tohum, ilaç ve diğer girdilerdeki bir yıllık fiyat artışının ortalama yüzde 50’nin üzerinde olduğu dikkate alındığında, açıklanan alım fiyatı üretimin devam etmesini sağlayacak bir fiyat değildir" diye konuştu.
Üre yüzde 54 arttı
Geçen yılın aynı döneminde üre gübresinin fiyatının ton başına bin 300 TL iken bu sene yüzde 54 artışla ton başına 2 bin TL olduğuna dikkat çeken Doğan, 1 ton buğday karşılığında 807 kilogram üre satın alabilen üreticinin bu sene açıklanan fiyatla 1 ton buğdayla 675 kilo üre satın alabileceğini kaydetti.
Tarım ve çiftçinin, piyasanın acımasız koşullarına terk edildiğini, maliyetlerin düşürülmediği sürece çiftçinin üretime devam etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Doğan, “Odamız tarafından geçen yıl için tespit edilen fiyat ton başına bin 390 liradır. Daha sonra yapılan ithalatın ton başına bin 500 lira olarak gerçekleştiği bilinmektedir. Tarım üreticileri buğdayın, sonraki tarımsal faaliyetlere finans oluşturması ve stratejik önemi açısından buğday üretiminden para kazanmak zorundadırlar. Aksi durumda üreticiler kırsalı terk edip kentlerin varoşu olmaya, vasıfsız işçi kitleleri oluşturmaya devam edeceklerdir. Topraklar üretim dışı kalırken tarımsal üretim düşmekte tarım ürünleri ve gıdada ithalat dışarıya bağımlılık artarken yabancı ülkelerin çiftçileri desteklenmektedir” dedi.