Doğanın Armağanı, Tıbbın Emrinde Olan 5 İlginç Bitki

Yaklaşık 350.000’e yakın tür sayısıyla bitkiler; farklı flora yapılarında dünyanın hemen her yerinde yetişen, canlılar aleminin belki de en önemli parçasıdır. Flora; ise en basit tanımıyla ‘bitki örtüsü’ demektir. Yani; Sibirya gibi dünyanın en soğuk yerlerinde bile o iklime adapte olmuş özel bitkiler yetişir.

Ekolojik dengenin beşiği konumundaki bitkiler, bildiğiniz üzere yalnızca yaşadığımız çevreyi güzelleştirmekle kalmıyor, bununla birlikte çok eski zamanlardan bu yana tıbbi amaçlı olarak da kullanılıyor.

Şimdilerde ‘Alternatif tıp-Geleneksel tıp’ olarak adlandırdığımız, eskilerin ‘Kocakarı ilacı’ dediği yöntemlerin hepsinin temeli bitkilere dayanır. Üstelik modern tıbbın bilimsel verilerle geliştirdiği sentetik ilaçların kökeninde bile hala bitkiler yer alıyor. Ancak çoğu zaman doğanın bize sunduğu bitkilerin olağanüstü etkilerini görmezden gelerek onlara haksızlık ediyoruz.

Reklam
Reklam

Bizler de bu konuya değinmenin zamanı geldi diyerek küçük bir araştırma yaptık. Şimdi, eski tedavi metotlarına karşı önyargılarınızı bir kenara bırakıp, bugün çağdaş tıbbın tamamlayıcı-destekleyici tedavi olarak önerdiği mucize bitkilerle tanışmaya hazır mısınız?

1. Unutkanlığı Rafa Kaldırın: Mabet Ağacı

Bir bitki düşünün ki; hafızayı güçlendiriyor, iltihabı kurutuyor ve bununla da yetinmeyip adet öncesi gerginlik sendromuna (PMS) iyi geliyor. Evet, anavatanı Çin-Japonya olan Ginkgo Biloba’dan bahsediyoruz.

Her yaştan insanın zeka gelişimine katkıda bulunduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bu ilginç ağacın yaprakları, Alzheimer’ın ilk semptomlarından olan hafıza kaybı riskini azaltıyor. Bunun yanı sıra Ginkgo Biloba, regl dönemlerinin korkulu rüyası göğüs hassasiyetini de ortadan kaldırıyor. Mabet ağacı ya da Çin yelpaze çamı olarak bildiğimiz bu ağaç, yeryüzünde hala yaşayan gerçek bir fosil.

Unutkanlığı rafa kaldıran bir bitkiye de 270 milyon yıl öncesine uzanan bir tarih yakışır, öyle değil mi? Dinazorlarla bile arkadaşlık etmiş bu ağacın yapraklarında ‘flavonoidler’ olarak bilinen en etkili antioksidanlar bulunmaktadır.

Reklam
Reklam

Terpenoidlerin de dahil olduğu Gingko yapraklarında 40 çeşit faydalı bileşen bulunur. Kan inceltici özelliği bulunan Gingko besin takviyesi olarak alınırken hipertansiyon, antidepresan, epilepsi ilaçları ve karaciğerde işlenen ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Fazla alınması halinde baş ve mide ağrısına sebep olabilir. Gingko-ilaç etkileşimleri ve daha fazlasını doktorunuza danışabilirsiniz.

2. Kadınlara Özel: Çin Melekotu

İlim Çin’de de olsa gidip alıyor ve sizi bilimsel adı Angelica Sinensis olan Çin melekotu ile tanıştırıyoruz! Kadınlara özel bu mucizevi bitki regl düzensizliklerinden, menopoz belirtilerine kadar neredeyse bütün jinekolojik rahatsızlıklarda destekleyici tedavi olarak kullanılır.

Östrojen hormonunu dengeleyerek regl boyunca yaşanan ağrı, depresif ruh halleri ve krampları azaltan Çin melekotu, ani sıcak basması ve tekrar üşüme, yorgunluk ve gerginlik gibi menopoz dönemi belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur.

Dong Quai olarak da bilinen bu bitki, içerdiği A, B12 ve E vitaminleri sayesinde IgE antikorlarını baskılayarak, polen ve toz kaynaklı bahar alerjilerinin önlenmesine yardımcı olur. Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün raporuna göre; Çin melekotunun başka bir faydası ise anlık endişe, kaygı ve tedirginlik hallerinin baş gösterdiği anksiyete bozukluklarının tedavisinde rahatlatıcı bir etki göstermesidir.

Reklam
Reklam

Son olarak; hali hazırda kan pıhtılaşması probleminiz varsa kan dolaşımını hızlandıran Çin melekotunu zencefil ya da sarımsakla birlikte kullanmanızı öneririz.

3. Migren Krizlerine: Krizantem

Bilimsel ismi Tanacetum Parthenium olan krizantem, migrene karşı yeni silahınız olmaya aday. Süs amaçlı olarak da yetiştirilen bu güzel çiçek, bildiğimiz kasımpatıdan biraz farklı. Yaklaşık 30 türü olan krizantemin bahsettiğimiz türü, ışık hassasiyeti ve migren kaynaklı mide bulantısı da dahil olmak üzere baş ağrısından muzdarip olanlara şifa niteliğinde.

Çalışma prensibi tıpkı bir anti-enflamatuara benzeyen krizantem, migren ve tansiyonun neden olduğu kılcal kan damarları spazmını azaltır. Amerika’nın önde gelen botanikçilerinden olan James A. Duke, defalarca basılan ‘The Green Pharmacy Herbal Handbook’ kitabında krizantem için; migrene karşı 1 hafta gibi kısa bir süre boyunca düzenli olarak kullanıldığında atakların önüne geçilebileceğini belirtiyor.

Saç ekimi hakkında merak ettiğiniz her şey!

4. Derin Bir Uykuya Hazır Olun: Çarkıfelek

Reklam
Reklam

Insomnia’dan yıllardır gözüne uyku girmeyen, stresten gerginlikten kendini alamayan tüm okuyucularımıza iftiharla sunarız! Bilimsel ismi Passiflora İncarnata olan bu güzel çiçek sayesinde, derin bir uyku artık hayal değil.

Anavatanı Güney Amerika olan çarkıfelek, yalnız bakınca insanı içine çeken çiçekleriyle değil, lezzetli meyveleriyle de oldukça seviliyor. Genellikle çay şeklinde tüketilen çarkıfelek; insomnia, histeri, zona, epilepsi,

Parkinson ve menopoz semptomlarının azaltılmasında Amerika ve Avrupa’da uzun yıllardır kullanılıyor. Kanı inceltme özelliği bulunan çarkıfelek çiçeğinin sakinleştirici ilaçlarla birlikte alınmaması gerekiyor. Ayrıca gebelik ve emzirme dönemlerinde de kullanılmamalıdır. Eğer bu hassas grupta değilseniz, her gece yatağa girmeden 15 dakika önce 1 fincan çarkıfelek çayı içerek deliksiz bir uyku çekebilirsiniz.

5. Geçmişten Gelen Şifa: Meyan Kökü

Son olarak bir başka tarihi bitkiden bahsedelim sizlere. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının baş düşmanı: meyan kökü. Bilimsel ismi Glycyrrhiza Glabra olan meyan kökü, Mısır firavunlarının bile şifa olarak kullandığı bir bitkidir. Antik Hint tıbbı Ayurveda sisteminde de gençlik kaynağı olarak kullanılan meyan kökü, içerdiği asparajin, glikrizin ve flavonoidlerle oldukça kuvvetli bir antioksidandır.

Reklam
Reklam

Meyan kökünün en etkili formu olan çayı; boğaz ağrısı, bronşit, astım, alerji, vitiligo, mide ve bağırsak ülserine karşı etkilidir. Bağışıklık sisteminin emrinize amade askerlerini, yani interferonları harekete geçiren meyan özütü bu özelliği ile verem ve hepatite karşı alternatif bir tedavi yöntemidir.

Doğal yapısıyla çay şekerinden 50 kat daha tatlı olan meyan kökünün tüketimi sırasında ekstra şeker kullanılmamalıdır. Tüm bu faydalı etkilerine rağmen, hipertansiyon ya da diyabetiniz varsa meyan kökü takviyesinden uzak durmalısınız.

BONUS: YAŞLANMAYA MEYDAN OKUYAN 7 GENÇLİK İKSİRİ YİYECEK