Her Çarşamba izleyenleri ekran başına kitleyen Doğduğun Ev Kaderindir dizisi, Gülseren Budayıcıoğlu’nun romanından uyarlama olarak ekranlara geliyor. Doğduğun Ev Kaderindir dizisinin başrollerinde Demet Özdemir ve Engin Öztürk yer alıyor. Dizinin başından beri Demet Özdemir ile başrolü paylaşan ve Mehdi karakterini canlandıran İbrahim Çelikkol ise bilindiği üzere ölerek diziye veda etmişti. Doğduğun Ev Kaderindir dizisi, 14 Nisan Çarşamba günü 39. Yeni bölümü ile TV 8 ekranlarında izleyici ile buluşuyor.
Gülbin bir yabancı olarak, Nesrin adıyla Zeynep’in hayatına sızsa da geride bıraktıkları kız çocuğu Gülbin olarak karşılarına çıkmak için doğru zamanı bekleyecektir.
Ailelerin gençlerin yas sürecini toparlamak ve kırılmış oklar gibi dağılan gençlere şifa getirmek için yaptıkları plan ise tıkır tıkır işlemeye başlar.
Zeynep annesinin şirketin yönetimini devralma kararını Barış ve Nesrin’in desteğiyle kabul eder. Nesrin yaptığı plan doğrultusunda abisi olarak Tarık’ı şirkete, Zeynep’in yanı başına aldırmanın bir yolunu bulurken, Barış Zeynep’i ve Nermin’i yalnız bırakmayarak huzur bozmaya gelenlerin huzurunu kaçıracaktır.
Aileler açacakları restoranı tutar, Nuh da onlara karışıp, uzun zaman sonra ilk kez hayallerine ve kendine dönerken beklenmedik bir ayrılık kapısını çalacak, Benal’in kurmak istediği yeni hayat uğruna Cemile’yle ayrı düşecektir.
Tarık ve Nesrin kendilerini sevdirmeye, hızla kabul ettirmeye başlamıştır. Ancak Barış’ın gözleri hayatlarına aniden giren bu iki yabancının üzerindedir.
Mehdi’nin ölümünün ardından, belki de yaşadıkları bu son sarsıcı acıyla herkes hayattan son büyük dersini almıştır. Bunca olayın üzerine belki de göz göre göre yaşanan bu son kimse istemese de yüreklere ateşi düşürmüştür.
Zeynep, Cemile ve Benal darmadağındır, onların etrafında kenetlenen herkes yaslarını tutmaları, acılarını yaşamaları için bir aradadır şimdi. Barış, yas süreci boyunca Zeynep’i kendi düşünceleriyle baş başa bırakarak ama gözünü de üstünden ayırmadan bir adım geri çekilir. Herkes yavaş yavaş normallerini, hayatlarını, aslında nasıl yaşadıklarını hatırlamaya başlar.
Çok geçmeden Zeynep başta olmak üzere herkes iyileşmek için çaba göstereceğinin sinyallerini vermeye başlar. Ama en önemlisi, görmüş geçirmiş yetişkinler olarak aileler duruma el koyar ve acılar etrafında savrulan gençlerin tamamı için bir krizden çıkış planı yaparlar. Hem kendileri için hem gençler için çalışmak, yorulmak, bir arada olmaktan daha iyileştirici ne vardır ki?
Ancak beklenmedik bir konuk geçmişin sırlarını yüklenmiş, falda çıkar gibi çıkıverir Zeynep’in karşısına. Hayat mı tesadüflerle doludur, tesadüfler mi hayatla?