Doğru Söyleyeni Neden Köyde Barındırmazlar?

Bu hepimizin bildiği, zaman zaman da maruz kaldığı bir durumdur. Öncelikle bunun temel sebeplerinden biri, gerçeklik algısının öznel olmasıdır.

Öyle ki; yaşanılan döneme, sahip olunan bilgi düzeyine, öngörüde bulunabilme kapasitesine ve hatta bebekliğimizden beri edinilen tecrübelerin ilişkilendirildiği duygusal algıya göre dahi değişebilen bu kavram, bir çok insana kötü muameleler yaşatmıştır. Tabi bu günümüze özgü bir sorun değil. Tarihte de bu öznel gerçeklik algısı, zekası ve öngörü kapasitesi topluma oranla yüksek olan insanların, çokça eziyete maruz kalmasına neden olmuştur. Şüphesiz ki bu işkencelerden en korkunç olanı engizisyon mahkemeleridir. Zaten anlaşılamıyor olmak bile başlı başına bir işkenceyken, bir de zulümle karşılaşmış bu yüce insanlar, iyiliğini istedikleri toplumlar tarafından hunharca katledilmiştir.

Reklam
Reklam

Mümkün olsaydı bunca vahşeti yaşatan öngörü kapasitesi olmayan insanların, günümüzdeki bilimsel gelişmelere şahit edilerek aptallıklarıyla yüzleştiklerini görmek güzel olurdu. Evet devir artık değişti. Tarihte yargılanma sebebi olan söylemlerin doğruluğu çoktan ispat edildi. Ancak engizisyon mahkemeleri her ne kadar kalkmış olsa da kafalarda var olmaya devam ediyor. Topluma doğruları anlatmaya çalışan kişilere, fiziksel olmasa bile psikolojik işkence acımasızca sürdürülüyor. Üstelik ülkemizde de hala düşünce suçundan mahkemede yargılanan ve hatta mahkum edilen insanlar var. Ancak doğruları anlatmaya çalıştığımız insanların ve toplumların algılama kapasitesiyle doğru orantılı bir zaman kaybı yaşanacak olsa bile, en nihayetinde doğruların kazanacağını insanlığın tecrübelerinden de biliyoruz. Bunu Galileo’nun mahkeme kararından sonra mırıldandığı söz de ifade ediyor aslında:

”Dünya yine de dönüyor…”

Yağmur Muhsinoğlu
Yazının tamamını merak ediyorsanız nedenolmaz.com'u ziyaret edin.