Doğru tüketilmezse zararları da var! Kalıcı hasar bırakabilir

Çok eski tarihlerden bu yana kullanılan bitki çaylarının birçok faydası vardır. Günümüzde en basit tedavi yöntemi olarak görüldüğü için neredeyse her bitkiyi çay olarak tüketiyoruz.

Özellikle kış aylarında bağışıklığı desteklemek, vücut direncini artırmak ve metabolizmayı hızlandırmak için kullanılan bitki çayları genellikle çok hızlı hazırlanıp hızlı şekilde de tüketiliyor.

Ancak daha kaliteli bitki çayı için çay hazırlanacak demlik ya da fincanların kaliteli porselen olması, kapaklı fincan kullanılması önerilmektedir.

Çay hazırlarken yeni kaynatılmış ve yumuşak kalitede içme suyu kullanmaya da özen göstermek gerekir.

Şifa deposu olan bitkiler eğer bilinçsizce kullanılırsa zararlı da olabilir.

Reklam
Reklam

Bitki çaylarının genellikle kaynamış suda bir kaç dakika demlemeye bırakılarak içilmesi önerilir.

Birçok hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanılan bitkiler kesinlikle bir uzmana danışılarak tüketilmelidir.

Bitki çayları ne sıklıkla tüketilmeli?

Kuşburnu

Kuşburnu, içerisindeki C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini korur ve güçlendirir. Soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi enfeksiyonlu hastalıklar ile romatizma gibi iltihabi hastalıkların doğal tedavisi için de son derece etkili ve kullanışlıdır.

Ancak gün içerisinde yaklaşık üç fincandan fazla tüketimi deride kaşıntı gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ağızda ve sindirim sisteminde tahrişe yol açabilir.

Yeşil Çay

İçerisindeki kafein türevlerinin yüksek tansiyon hastalarında tansiyonu yükselttiği ve gastrit ya da ülser gibi mide sorunu olanlarda mide asidi artışına bağlı şikâyetleri tetiklediği biliniyor.

Ayrıca yeşil çayın bileşenlerinden olan "kateşinler" büzücü özellikleri nedeniyle mide ve kabızlık sorunu yaşayanları olumsuz etkileyebiliyor.

Reklam
Reklam

Ekinezya

Bağışıklık sistemini güçlendirici etkisiyle ekinezya soğuk algınlığında çok sık kullanılan bir bitki çayı. Soğuk algınlığı kalıntılarının önlenmesi ve tedavisinde yardımcı. Mevsim değişimlerinin etkilerini hafifletmek, hastalıklara karşı vücut direncini artırmak için ekinezya çayı bir ay düzenli kullanılabilir.

Ancak bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Doğum kontrol, alerji ve kolesterol ilaçları ile etkileşimi olduğundan, bu ilaçları kullananlar bir uzman tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanmamalı.

Sinemaki Çayı

Zayıflama çaylarında sıkça karşımıza çıkan sinemaki, özellikle kabızlık tedavisinde sıklıkla kullanılıyor. Ancak 3 haftadan fazla tüketilmesi durumunda bağırsakta kalıcı hasara hatta uzun vadede tümörlere bile neden olabilir.

Ayrıca sinemaki, bağırsaklarda kronik bir tembellik de ortaya çıkarabiliyor.

Biberiye Çayı

Biberiye çayının yağ yakıcı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış. Bu özelliğinin yanında sindirime yardımcı olduğu da biliniyor.

Reklam
Reklam

Biberiye uçucu yağının içindeki "keton" bileşenlerinin karaciğer toksisitesi yapması nedeniyle çok fazla miktarda tüketiminden kaçınılması gerekiyor.

Adaçayı

Soğuk algınlığı tedavisinde adaçayı ve gargarası çok etkili. Sinüsleri ve akciğerleri temizliyor. Adaçayının içinde bulunan cineol isimli bileşen sayesinde öksürüğü önlemeye yardımcı oluyor.

Özellikle ağız ve boğaz enfeksiyonlarındaki etkisiyle bilinen adaçayı, uykuya eğilimi artırdığı için sakinleştirici ilaç alanlarda ve gebelikte kullanılmamalı. Ayrıca kasılmalara da neden olduğundan hamilelerin adaçayı tüketmemesi gerekiyor.

Zencefil

Zencefilin, soğuk algınlığı, mide ve bağırsak rahatsızlıkları ile diyabet üzerine olumlu etkileri biliniyor. Ancak bu şifalı bitki, safra salgısını artırdığı için safra kesesiyle ilgili rahatsızlığı olanların uzman kontrolünde tüketmesi şart.

Ayrıca hamilelikte; bulantı ve kusmayı önlediği için de zencefil kullanılıyor. Ancak 1 gr üzerinde zencefil alınması adet söktürücü etkisiyle düşük riskini meydana getirebileceği için, uzmana danışarak güvenli doz aralığında kullanılmalı.

Reklam
Reklam

Zerdeçal

Zerdeçalın içerisinde bulunan kurkumin vücudumuzda hasara, kanser ve iltihaba yol açan maddelerin oluşumunu önlüyor.

Yapılan çalışmalar kemoterapi ve radyoterapi uygulanan kanser hastalarında tedavinin daha etkili olmasını sağladığını gösteriyor. Ancak zerdeçalı safra kesesinde taş olanlar kullanmamalı. Çünkü safra akışını artırıcı etkisi var.