Doğruya Doğru, Eğriye Eğri

Kamu tesislerinde barındırılan sayıları oldukça azalmış durumdaki depremzedelerin çıkarılması kararı ile ilgili bir değerlendirme.

Van'ı üst üste sarsan depremlerden sonra devletimiz ve milletimiz yapılması gereken ve yapılması mümkün olan her şeyi yaptı.

Kimi insan kaynaklı engeller nedeniyle bu yapılan şeylerin bir kısmı az çok aksamış olsa da Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti güçlü bir devlet olduğunu, milletimiz de zor zamanlarda hangi bölge olursa olsun ulaşabileceğini, destek verebileceğini kanıtladı.

Önce çadırlar geldi ve çadır kentler kuruldu, sonra da imalatları tamamlandıkça tırlarla Mevlana Evleri ve konteynırlar taşındı Van'a ve konteynır kentler oluşturuldu.

Reklam
Reklam

Depremezedeler arasında ağır kış koşulları nedeniyle çadır ve konteynırlardan daha etkili olacağı düşünülen bir başka şey konuşuluyordu. O da "ülkenin dört yanındaki kurum ve kuruluşlara ait sosyal tesislerin Van depremzedelerine açılması, onların bu yolla barındırılması" idi.

Ülkede geçmişte yaşanmış başka benzer felaketler düşünüldüğünde bu olmayacak bir şeydi. Halk arasında konuşuluyor olmasına rağmen gerçekleşeceğine inanan insan sayısı fazla değildi. Ülkenin her yerindeki tesislerde bulunan söz konusu tesislerin yönetimlerinin bir kısmı dahi olsa buna direnç gösterecekti, Güçlü bir iradenin onları ikna etmesi ve onbinlerce insanın taşınmasına vize vermesi, katkı sağlaması gerekiyordu.

Halk şüphe ile yatıp kalkarken Van Valiliği nezdinde kurulan kriz merkezi sessiz sedasız faaliyete geçmişti. Bir taraftan başvurular ve gidilecek yerlerle ilgili tercihleri alınmaya, bir taraftan da hasta ve yoksullar başta olmak üzere depremzedeler tesislere gönderilmeye başlamıştı. Durumu işiten halk akın akın merkeze gelip kayıt yaptırmaya başladı.

Reklam
Reklam

Ülkenin dört bir yanında çok sayıda tesis Van'lı depremzedeleri özenle kabul etti, sorunsuz yerleşmelerini sağladı. Kendi olanaklarıyla bu tesislere ulaşan ve Van'dan geldiğini kanıtlayan insanlar da bu tesislerde yer buldular.

Kurum ve kuruluşlar bildiğim kadarıyla pek çok yerde depremzedeler daha fazla mağdur olmasın diye valiliklerin atadığı kriz yönetimlerinin de katkılarıyla kapasitelerinin üzerinde depremzedeyi kabul ettiler.

Elbette gelip bu merkezlere ulaşan insanların çok önemli bir bölümü evleri hasar görmüş olanlar ya da devam eden artçı depremler nedeniyle ağır hasar görme ihtimali olanlardı. Çok az sayıda insan da evleri ciddi hasarlı olmadığı halde sırf korku belasına gelip yerleşmişti buralara ve bunların sınıflandırılması o an için mümkün değildi.

Nitekim bahar mevsimimin gelmesi, artçı depremlerin azalmasıyla tesislerde kalan ve evleri hasarsız, az hasarlı olan depremzedelerin önemli bir kısmı başkaca bir uyarıya gerek kalmaksızın Van'a dönmüşlerdir.

Bir tahmin yapmak gerekirse halen bu durumda olup da tesislerde kalan Van'lı depremzede sayısı ilk zamanlar yerleştirilenlerin yüzde yirmisi bile değildir. Pek çok yerde bu oranın çok altındadır.

Reklam
Reklam

Şu an hala o tesislerde kalanların önemli bölümünün evleri ile ilgili ciddi sorunları vardır. Ya ağır hasarlı ya da orta hasarlı ev sahipleridir. Bir kısmı da evsiz olanlardır.

Ağır hasarlı olanlar devlet tarafından yapılmakta olan TOKİ binalarının tamamlanmasını, orta hasarlı olanlar da evlerindeki güçlendirme çalışmalarının bitmesini beklemektedirler.

Van'da ve Erciş'te hızla tamamlanmakta olan TOKİ binalarının teslim edileceği tarih yaklaşmıştır.

Güçlendirme ile ilgili yapılacak yardımların ilan edilen hak sahiplerine, dolayısıyla güçlendirme firmalarına verilmesi ile de güçlendirmeler hız kazanacaktır.

Bu arada Ramazan ayı da girmiştir. Tesislerde kalan depremzedeler hiç olmazsa Ramazan'ın sonuna kadar buralarda barınabilecekleri düşüncesinin rahatlığını yaşarken beklenmedik bir gelişme olmuştur.

TOKİ binaları teslim edilmeden, güçlendirmeler yapılmadan, Van'da ev kiraları tavan yapmışken il valiliklerine Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan Sayın Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay imzalı bir yazı ulaşmıştır.

Reklam
Reklam

Söz konusu yazı ile "geçici barınmaları sağlanan afetzedelerin 31.07.2012 tarihine kadar ilgili genelge doğrultusunda ihtiyaçlarının karşılanması, bu tarihin sonu itibariyle ayrılmalarının sağlanması" talimatı verilmiştir.

Yazıda ayrıca "afetzedelerin barınmaları esnasında sosyal tesislerde meydana gelen hasarlarla ilgili bakım ve onarım masraflarının ilgili kurumlarca karşılanacağı" da bildirilmiştir.

Bu talimatla devletimiz bir anlamda bugüne kadar büyük bir özveriyle bu güne kadar barındırdığı ve sayıları oldukça azalmış olan çoğu gerçek ihtiyaç sahibi vatandaşlarını konut sorunları çözülmeden ve ramazanın ortasında bulundukları tesislerden çıkartma kararı aldığını beyan etmiştir.

Sorunları çözülmemiş olduğu için tesislerde kalmak durumunda olanların bundan sonra nerelere yerleştirilecekleri, kendileri ile ilgili nasıl bir yol izleneceği bu talimatta belirtilmemiştir. Uygulamanın ramazan ayının ortasına rastladığı dikkate alınmamıştır.

Yani bu talimatla bu güne kadar vatandaşın yanında olduğunu her türlü ifade etmiş olan devletimiz adeta birden bire desteğini çekmiş ve onu yalnız, kendi haline bırakmıştır.

Reklam
Reklam

Bu hiç şık olmamıştır.

Doğruya doğru, eğriye eğri.

‎21 ‎Temmuz ‎2012 ‎Cumartesi

12:00

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz