Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Biyoloji Bölümü Başkanı ve İleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Beyarslan başkanlığında yürütülen çalışmalarla dünya için ilk sayılan yeni "parazitoit" türleri tespit ediliyor. Aralarında yüksek lisans öğrencileri ile araştırma görevlisi ve öğretim üyelerinin de bulunduğu bir ekiple araştırma yapan Prof. Dr. Beyarslan, tespit ettiği türlerden 54'ünün dünya için yeni olduğunu saptadı. Böcekleri atrap, malazya ve ışık tuzaklarıyla yakalayan ve tüplere yerleştiren Beyarslan ve ekibi, daha sonra bu böcekleri laboratuvarda inceliyor. Yeni türlerin tespiti için Viyana ve Budapeşte'deki doğa ve tarih müzelerinde de inceleme yapan Prof. Dr. Beyarslan, buldukları böceklerin yeni bir tür olup olmadığına da ekibi ile karar veriyor. TÜBİTAK'a sundukları proje kapsamında Bitlis, Van, Erzurum, Iğdır, Kars, Ağrı, Hakkari ve Ardahan'da çalışma yürüten Beyarslan, yeni türlerin tespiti için Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki diğer illerde de araştırmalarını sürdürüyor. Prof. Dr. Beyarslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 34 yıldan bu yana Türkiye'de yürüttüğü çalışmalarla 800 parazitoit türü tespit ettiklerini söyledi. Bu türlerden 54'ünün dünya için yeni olduğunu ve çalışmaların ardından bunları yayınlayacaklarını ifade eden Beyarslan, şöyle konuştu: "Parazitoit, Türkiye'de pek fazla bilinmeyen bir türdü. Bugün saptadığımız türlerin ancak yüzde 10'u biliniyordu. Turizm amaçlı ülkemize gelen yabancılar bu türleri tespit etmişler. Bizden önce Türkiye faunasıyla ilgili çalışma yoktu. Çalışmalarımızda 54 yeni tür tespit ettik. Bunların bir kısmı endemik olabilir. Bizler parazitoit böceklerin bölgedeki uzmanlarıyız. Doktora için komşu ülkelerden öğrenciler de yanımıza geliyor." -"Doğu, kuzey türlerinin ülkeye giriş kapısı" Beyarslan, Doğu Anadolu Bölgesi'nin zooloji coğrafyası açısından çok önemli olduğunu bildirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkede bu böcek türünün faunasını saptamaya çalışıyoruz. Tür çeşidi bakımından zengin olan Doğu Anadolu Bölgesi, kuzey türlerinin ülkeye giriş kapısı olma özelliğini taşıyor. Yeni türler tespit etmek bir şans. Bu, araştırmacı ve ülke için bir onur. Çünkü bugün ülkelerin gelişmişlik düzeyi, bilimsel araştırmalar ve buna dayalı dünya çapındaki dergilerde yapılan yayınlar ve patentlerle ölçülmekte. Bu önemli ve bunu sağlamaya çalışıyoruz. Çalışmalarımızda bölgenin biyo çeşitliliğini ortaya çıkarıp Türkiye faunası ve ülkedeki parazitoit çeşitlerini yazacağız." Heterojen bir bölgede tür sayısının fazla olduğuna dikkati çeken Beyarslan, "Diğer bölgelere oranla doğuda daha fazla çeşit saptadık. Bu türleri de yayınlayacağız. Bitki çeşitliliğine göre, zararlı ve yararlı böcek sayıları da artıyor" diye konuştu. Beyarslan, araştırmaları sırasında biyolojik savaşlarda ne tür böceklerin kullanıldığını da tespit ettiklerinin altını çizerek, dünyada parazitoit çeşidiyle ilgili İran ve Rusya'nın yanı sıra Avrupa ülkelerinde de geniş çaplı üretim yapıldığını, özellikle tarımda zararlı böceklere karşı parazitoitlerin kullanıldığını dile getirdi. Tarımda, çevreye verdiği zarardan dolayı kimyasal maddelerin artık kullanılmadığını anlatan Beyarslan, "Son zamanlarda çevre kirliliği arttı. Kimyasallar nedeniyle insan hayatı tehlikeye giriyor. Kanser olgularının artması büyük ölçüde çevre kirliliğine bağlı olarak ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz