ELAZIĞ (İHA) - Doğu Anadolu fay hattının yakın gelecekte hasar yapıcı büyük bir depreme yol açabileceği öne sürüldü.
Elazığ Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Murat İnceöz, sismik bakımdan dünyanın en aktif bölgelerinden biri olan ve Akdeniz deprem kuşağında yer alan Türkiye'nin Afrika-Arabistan ve Avrasya levhaları arasında kıtasal çarpışmadan kaynaklanan karmaşık bir deformasyon alanına sahip olduğunu ifade ederek, "Doğu Anadolu fay hattı üzerinde bulunan Elazığ'ın 133 yıldır önemli bir deprem üretmeyen fay sistemi, yakın gelecekte hasar yapıcı önemli depremler üretebilir" iddiasında bulundu.
Murat İnceöz, '22 Mayıs 1971 Bingöl 6.8' ve '11 Ağustos 2004 Sivrice 5.5' depremleri haricinde 20. yüzyılda önemli bir deprem üretmeyen Doğu Anadolu fay hattının stres dolu olduğunu söyledi.
İnceöz, söz konusu fay hattının kuzeydoğuda Karlıova üçlü eklem noktası ile güneybatıda Karataş-Adana arasında uzanan Kuzeydoğu gidişli 30 kilometre genişliğinde, 700 kilometre uzunluğunda sol yanal bir doğrultu atımlı fay sistemi olduğunu anlattı. İnceöz, Doğu Anadolu fay hattının, boyut ve geometreleri birbirine benzeyen bir dizi paralel ve yarı paralel fay zonları, fay takımları ve tekil faylardan oluştuğunu belirterek şöyle konuştu: "1874'teki Gölcük, Sivrice-Elazığ depreminden bu yana 133 yıldır
önemli bir deprem üretmeyen fay sistemi, yakın gelecekte büyük depremler üretebilecektir."
Keban mikrolevhasını sınırlandıran bu aktif fay zonları üzerinde özellikle tarihsel dönemlerde çok sayıda yıkıcı deprem meydana geldiğini anlatan İnceöz, sözlerine şöyle devam etti: "Bu aktif ana fay zonlarının dışında, Keban mikrolevhasının içerisinde ana faylar ile eşlenik ve boyutları değişken çok sayıda tekil fay ve fay zonları bulunmaktadır."
Özellikle Doğu Anadolu fay sistemi üzerinde orta büyüklükteki depremlerle yaklaşık 5 yıldır süregelen bu sismik etkinliğin gerek Doğu Anadolu fay sistemi gerek sistemle kesişen faylar üzerinde önümüzdeki süreçte de devam edeceğini söyleyen İnceöz, "Özellikle aletsel dönemde büyük bir depremin yaşanmadığı Elazığ ve yakın çevresinde gerek zemin koşulları ve gerek inşaat kalitesi açısından yıllardır biriken sorunların ortadan kaldırılabilmesi için kısa, orta ve uzun vadede çözüm yolları üretilmelidir" diye konuştu.