Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ölümünden önce hastanede ziyaret ettiği eski Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in kendisine "Bosna'mı koru, Bosna'ma sahip çık. Buralar hep Evlad-ı Fatihan’dır, o size emanettir" şeklinde vasiyeti olduğunu açıkladı.
Bosna Hersek’in 25. kuruluş yıl dönümü sebebiyle düzenlenen "Saraybosna ile 25 yıl" programı kapsamında Ankara Congresium'da "Doğu Batı Arasında Aliya Sempozyumu" düzenlendi.
Etkinliğe eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Tunus Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannnuşi, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadavi ve yazar Süleyman Gündüz'ün yanı sıra Aliya İzzetbegoviç'in arkadaşları ile çok sayıda Türk ve Boşnak katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sempozyuma görüntülü bir mesaj gönderdi.
Erdoğan mesajında İzzetbegoviç’i ölümünden önce hastanede ziyaret ettiğini belirterek, “Kendisi buradaki sohbetimizde ellerimden tutarak 'Dualarımız sizinle' dedi arkasından da şu vasiyette bulundu: 'Bosna'mı koru, Bosna'ma sahip çık. Buralar hep Evlad-ı Fatihan’dır, o size emanettir' dedi.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bu vasiyeti yerine getirmek için tüm Balkanlar ve Bosna Hersek'e destek olmaya devam ettiğini söyledi.
Bosna halkının İzzetbegoviç’e haklarını helal ettiğini kaydeden Erdoğan, “O kara günlerde kardeşlerimize çok daha fazla destek olamadığımız, katliamların önüne geçemediğimiz Bosna'nın tüm mağdurlarından, mazlumlarından haklarını bize de helal etmelerini istiyoruz.” diye konuştu.
Sempozyumun açılışında konuşan Avcı da bakanlık yaptığı dönemde Bosna Hersek'e yaptığı ziyarete değinerek "İki kardeş ülke arasında yapılan protokollerle Türkçe Bosna Hersek'te, Boşnakça da Türkiye'de seçmeli ders haline geldi. Böylece yıllarca gönül diliyle anlaşan çocuklarımız birbirlerinin dilini anlamak için önemli bir imkana kavuştular. Bu tablodan Aliya İzzetbegoviç'in ruhunun şad olduğuna inanıyorum." dedi.
İzzetbegoviç'in yazar ve mütefekkir yönlerine dikkati çeken Avcı, "Bir taraftan din, siyaset ve felsefe alanında mühim bir entelektüel birikime sahip olmak diğer taraftan da bu birikimi pratik siyaset alanına dökmek gibi bir özelliğe sahip olmak 21. yüzyılda çok az entelektüele nasip oldu." ifadelerini kullandı.
Avcı, İzzetbegoviç'in Bosna'yı savaştan çıkaran bir lider olduğu kadar örnek bir entelektüel oluşuna işaret ederek, "Siyaset felsefesinde olanla olması gerekeni, amaçla araç ilişkisini ahlaki bir temele oturtmuş bir liderdi. 'Düşmanlarımıza benzersek savaşı kaybederiz' sözü de bu idrakin bir ifadesidir." dedi.
- "Aliya, Bosna için bir şanstı"
Sempozyuma katılan Nahda Hareketi lideri Gannuşi de "İzzetbegoviç sadece Bosna için değil Müslümanlar için de önemli bir liderdi. Biz Müslümanlar olarak maalesef onun gibi liderlerden mahrum kaldık." diye konuştu.
Gannuşi, İzzetbegoviç'in Bosna Hersek'te Müslümanların öldürüldüğü bir dönemde ülkesinin haklarına sahip çıktığını belirterek, "O, Bosna için bir şanstı. Bosna'daki güçler oradaki Müslümanları yok etmeye kararlıydı. Avrupalılar hiçbir şey yapmadılar, hatta sessizliğe bürüdüler. İzzetbegoviç, örnek bir mücadele göstererek ülkesinin haklarına sahip çıktı." diye konuştu.
İzzetbegoviç'in çözümü hep barışta aradığını söyleyen Gannuşi, "Karşısındakiler Müslümanlara karşı ittifak içerisindeydiler. Ancak Aliya ümitsizliğe kapılmadı ve aslanlar gibi savaştı. Bosna çok şehit verdi ama şehit vererek destan yazdı. İslam ordusuna nasıl dik duracağını gösterdi. İzzetbegoviç, aslında Bosna kadar İslam'ı da kurtarmıştır." ifadelerini kullandı.
- "Aliya bir kitle heykeltıraşıydı"
Açılışta konuşan eski milletvekili ve yazar Süleyman Gündüz de İzzetbegoviç'in evrensel bir Bosna bilinci oluşturduğunu söyledi.
Dünyadaki mazlum halkların da İzzetbegoviç'in liderliğinde bir mücadeleye giriştiğini kaydeden Gündüz, "Aliya, Bosna'yı bir toprak parçası olarak değil, insanlığın bir kurtuluş atası olarak görmüştür." diye konuştu.
Dünyanın kurmaya çalıştığı çok kültürlü yapının Bosna Hersek'te İzzetbegoviç liderliğinde kurulduğunu söyleyen Gündüz, "Aşağılanan, tahkir edilen, ülkesinden sürülmek istenen bir topluma liderlik yapmış ve o toplum idealleri için canından vazgeçebilecek bir dünyanın inşaacısı olmuştur. Aliya bir kitle heykeltraşıdır. Tıpkı bir heykeltraş, bir mermer bloku nasıl yontarak bir eser çıkarmışsa Aliya da bizim önümüze Bosna gibi bir eser çıkarmıştır." ifadelerini kullandı.