"Doğu Batı Arasında Aliya" Sempozyumu

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Karadaği: - "Evi birkaç odadan oluşuyordu. Cumhurbaşkanlığının eviymiş, kendi evi değilmiş. Maaşını da bölgedeki fakirlere, ihtiyaç sahibi ailelere dağıtırdı" - Nahda Hareketi lideri Gannuşi: - "Aliya isteseydi Batı'nın istediği İslam'ı sunardı halkına. Batı'nın istediği gibi muamele edebilirdi. Ama onların istediği gibi olmamak için savaştı"

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin Karadaği, Aliya İzzetbegoviç’in mütevazı bir hayata sahip olduğunu belirterek "Evi birkaç odadan oluşuyordu. Cumhurbaşkanlığının eviymiş, kendi evi değilmiş." dedi.

"Doğu Batı Arasında Aliya" sempozyumunun ikinci oturumu Karadaği, Nahda Hareketi lideri Raşit El Gannuşi, Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı, Sırbistan Müftüsü Prof. Dr. Mevljiud Dudic ve eski Başbakanlık Balkan İşleri Koordinatörü Mustafa Kahramanyol'un konuşmalarıyla yapıldı.

Sudanlı yazar Dr. Fatih Ali Hasaneyn Muhammed Şerif ise toplantıya canlı bağlantıyla katıldı.

Reklam
Reklam

Karadaği, İzzetbegoviç'in mütevazı bir hayata sahip olduğunu belirterek "Evi birkaç odadan oluşuyordu. Cumhurbaşkanlığının eviymiş, kendi evi değilmiş. Maaşını da bölgedeki fakirlere, ihtiyaç sahibi ailelere dağıtırdı." diye konuştu.

İzzetbegoviç'in çevresiyle istişareler yaptığını ve müzakerelerde çok başarılı olduğunu söyleyen Karadaği, "Dayton Anlaşması'nı kabul edince kendisiyle görüştük. Rahatsız olduğumuz noktaları ilettik. Yanımızdaki gençlerden biri şiddetli bir tepki gösterdi. Aliya bana şeriatın barışla ilgili ne söylediğini sordu. Hudeybiye Anlaşması’nı hatırlattım. Bazı maddeler aleyhimizeydi ama uzun vadede bize faydası olacaktı. Buna çok sevindi." ifadelerini kullandı.

Filozof yönüyle de ön plana çıkan İzzetbegoviç’in eserlerine değinen Karadaği, "Kitaplarının adına bile baksanız Aliya’nın ümmetin dertleriyle dertlendiğini görüyoruz." dedi.

Sempozyumda konuşan Gannuşi, Osmanlı’nın çekilmesinin ardından Bosnalı Müslümanların yaşadıkları sıkıntılara rağmen benliklerini yitirmediklerini söyledi. Gannuşi, "Aliya isteseydi Batı'nın istediği İslam'ı sunardı halkına. Batı'nın istediği gibi muamele edebilirdi. Ama onların istediği gibi olmamak için savaştı." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

İzzetbegoviç'in tüm İslam davasına sahip çıktığını söyleyen Gannuşi, "Gerçek İslam'ı anlatmak ve savunmak İslam'ı hedef alan Batılılarla bile diyalog içindeydi. İslam düşmanları tarafından oluşturulan kalıpları yok etti." dedi.

- "Bizim Bosna'yı düşündüğümüz kadar onlar da bizi düşünüyor"

Sempozyuma Sudan'dan canlı bağlanan Şerif, Bosna savaşı sırasında sık sık arkadaşlarıyla bir araya geldiklerini söyleyerek "Oraya gidip gelen arkadaşlarımızla buluşup bilgiler alıyor, Bosna’yı düşünüyorduk. Ama biliyorduk ki bizim onları düşündüğümüz kadar onlar da bizi düşünüyor." diye konuştu.

Konuşmacılardan Kavakçı da İslam dünyasının İzzetbegoviç gibi liderlere ihtiyacı olduğunu belirterek "21. yüzyılda hem mütefekkir ve hem siyasetçi olan kişiler arasında Aliya en önde gelendir. İslam’ın serhaddi, Osmanlı'yı temsil edenler, haçlıların önünde duranlar ve Batı zulmünü çekenler Bosnalılardır. Onların lideri de Aliya’dır." ifadesini kullandı.

İzzetbegoviç’in Sırbistan’ın Sancak bölgesinde yaşayan Boşnaklara ayrı bir önem verdiğini söyleyen Dudic, "Uluslararası toplantılara gittiğinde Sancak Müslümanlarının sorunlarını dile getirirdi. Aliya, buradaki Müslümanlara çok önem veriyordu." dedi.

Reklam
Reklam

Sancak ve Novi Pazar’daki Boşnakların sık sık İzzetbegoviç ile buluştuğunu belirten Dudic, Aliya'nın kendilerini milli şuuru ve kimliği oluşturmak konusunda cesaretlendirdiğini dile getirdi.