İDLİB (AA) - Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin kuşatmasındaki Doğu Guta'dan tahliye edilmek zorunda kalanlar barınma ve temel ihtiyaç maddelerini sağlamakta güçlük çekiyor.
Başkent Şam'da Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin yoğun saldırılarına maruz kalan Doğu Guta'dan zorunlu tahliyeler kapsamında ülkenin kuzeyine göçler devam ediyor.
Şimdiye kadar 56 binden fazla kişi bölgeden çıkmak zorunda kaldı.
Doğu Gutalılar, ilk olarak İdlib ve Halep'in batı kırsalındaki geçici barınma merkezlerine, daha sonra da Fırat Kalkanı bölgesindeki Bab ilçesine yerleştirilmişti. Ancak tahliyelerin devam etmesi nedeniyle söz konusu bölgelerdeki merkezlerde boş yer kalmamıştı.
İdlib'deki Abrar Barınma Merkezinde AA muhabirine konuşan Doğu Gutalı Ebu Muhammed, rejimin tahliye için yanlarına hiçbir eşya almamayı şart koştuğunu söyledi.
Ebu Muhammed, "Şu anda bize tüm yaşam unsurları lazım. İdlib’de bir kilogram şekerin fiyatı 300 Suriye lirası (3 lira). Ucuz görünebilir ama bizde o para da yok." dedi.
- "Minder, yastık, battaniye, her şey lazım"
Sivil toplum kuruluşlarının geçici barınma merkezlerine yeterince ulaşmadığını dile getiren Ebu Muhammed, "Oturduğumuz yerde hasır üzerinde yaşıyoruz. Pencere yok. Minder, yastık, battaniye, her şey lazım.” diye konuştu.
- "Kadınların en basit ihtiyaç malzemeleri dahi yok"
Bir diğer Doğu Gutalı Ebu Ahmet de İdlib'de Doğu Guta'ya göre daha güvende hissettiklerini, birçok ürünün fiyatının çok daha ucuz olduğunu söyledi.
"Ucuzluk var ama bizde para yok. Doğu Guta’da hayat yoktu. 5 yıl arpa ekmeği yedik. Ona rağmen insan kendi toprağında yaşayınca psikolojisi daha rahat oluyor.” dedi.
Ebu Ahmet, “Gördüğünüz gibi müşterek tuvaletler kullanıyoruz. Yerler fayanssız, pencereler açık. Çok soğuk oluyor. Kadınların en basit ihtiyaç malzemeleri dahi yok. İnsan daha iyisini ister ama eve çıkıp kira ödemek için gelir olması lazım.” ifadesini kullandı.
- "Halı, elektrik ya da güneş panelleri lazım"
Diğer bir Doğu Gutalı Ebu Raşit de bölgedeki abluka şartlarına rağmen vatanlarından edilince adapte olmakta zorlandıklarını belirtti.
Ebu Raşit, "Burada sivil toplum kuruluşları kendi kısıtlı imkanlarıyla bizi ilk etapta geçici barınma merkezlerine yerleştirdi. Ondan sonra biz başka yere getirildik. Beklentimiz iyi olması değil, sadece kalınabilir şartlarda olmasını istiyoruz. Halı, elektrik ya da güneş panelleri lazım." ifadelerini kullandı.
- Camilere, okullara taşıyorlar
Abrar Geçici Barınma Merkezi sorumlusu Muhammed Tıkko, ilk aşamada Doğu Gutalıları geçici barınma merkezlerine yerleştirdiklerini, kontenjan dolduğunda ise camilere, okullara ve bir bölümünü evlere taşıdıklarını belirtti.
Tıkko, geçici barınma merkezlerinde kısıtlı imkanlarla gıda kolisi, içme suyu sağladıklarını ve mobil sağlık noktası ile sağlık taraması yaptıklarını söyledi.
Cami ve okullara yerleştirilen ailelerin en büyük ihtiyaçlarının barınabilecekleri sabit bir alan olduğunu söyleyen Tıkko, “Sivil toplum kuruluşları ailelerin çoğuna iki ay evlerin kirasını ödeme teklifi yaptı ama Doğu Guta’dan çıkan aileler yalnızca üzerindeki elbise ile çıktılar. Maddi durumları çok kötü. İki aydan sonra nasıl geçinecekleri sorusu ortaya çıktı.” dedi.
Tıkko, "Sivil toplum kuruluşlarının zanaat sahibi ve eğitimli kişileri iş hayatına yeniden kazandırmak için hizmet sağlaması gerekiyor." ifadesini kullandı.