Doğu Karadeniz’de Çözüm Sürecine İlk Destek Gümüşhane’den Geldi

Doğu Karadeniz bölgesinde ilk kez Gümüşhane’de 27 sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek Çözüm Sürecine...

Doğu Karadeniz bölgesinde ilk kez Gümüşhane’de 27 sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek Çözüm Sürecine tam destek verdiklerini açıkladı.

Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosunda düzenlenen basın toplantısı ile çözüm sürecine destek vermek amacıyla “İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın Hizmet Platformu” kurduklarını deklare eden STK temsilcileri, silahların bırakılarak İslam kardeşliğinin en kısa sürede yeniden tesis edilmesini istedi.

Platform adına açıklamayı yapan Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu Başkanı Avukat İsmail Taştan, Türkiye’de 30 yıldır yaşanan terör olayların sona ermesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hükümetince yapılan kanın durdurulması kararlılığı ve çalışmalarını desteklediklerini ifade etti. Teröristlerinin sınır dışına çıkarılması için yaptığı çalışmaları da desteklediklerini ve bir an önce uygulanmasını beklediklerini ifade eden Taştan, “Kanın durması ve teröristlerin yurt dışına çıkarılması çalışmaları yapılırken, milletimizin ortak hassasiyeti olan konulardan hiçbir taviz verilmemesini istiyoruz” dedi.

Reklam
Reklam

“PROVOKASYONLARA DİKKAT “

Uzun yıllardır Türkiye’nin kanayan yarası ve en yakıcı sorunu olan terör meselesinin nihayete erdirilmesi hususunda, toplumdaki çözüm beklentileri ve umutlarının doruğa ulaştığı önemli bir süreç yaşandığını kaydeden Taştan, “Bugüne kadar on binlerce insanımızın hayatına mal olan, milyarlarca dolarlık mali kaynağı heba eden, derin sosyal yaralara yol açan, bütün ülke sathında toplumsal barışı tehdit eden bu meselenin demokratik çözümüne dair hükümet tarafından başlatılan ve benimsenen süreci önemsiyor, tarihi bir fırsat olarak görüyoruz, Yeni başlatılan bu süreçte tüm taraflar özverili ve samimi bir şekilde çaba göstermeli, süreci akamete uğratacak eylemlerden kaçınılmalı, toplumsal huzuru bozucu ve kutuplaştırıcı söylemlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca geçmişte defalarca denenen provokasyonlara karşı uyanık olunmalı ve bu tür eylem ve söylemlere kalkışanlar, tarafların ortak çabasıyla halkın vicdanında mahkûm edilmelidir. Toplumsal barışı sağlamış, adalet ilkesini hayata geçirmiş, demokratik bir Türkiye, bu coğrafyada yaşayan bütün vatandaşların menfaatinedir.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bin yıldır Türklerle Kürtleri bir arada tutan, onları et ve tırnak gibi birleştiren en önemli bağın İslam kardeşliği olduğuna vurgu yapan Taştan, din kardeşliğini, dini bağları ve sevginin yeniden güçlendirilmesi durumunda yarınlara daha güvenle bakılabileceğine inandıklarını söyledi.

“ÇÖZÜMÜN EN HAYATİ ADIMI: KARDEŞLİK”

Meselenin çözümü noktasında atılacak en hayati adımın Türkler ve Kürtlerin yüzyıllardır olduğu gibi kardeşlik, ittifak, muhabbet ve uhuvveti kuvvetlendirecek yegane birlik noktaları olan din, vatan, tarih, mefkure, kader ve menfaat birlikteliklerini yeniden canlandırıp tahkim etmek olduğunu dile getiren Taştan, şöyle konuştu:

“Türkler ve Kürtler yüzyıllarca bu topraklar üzerinde aynı mefkûreler etrafında bir arada kardeşçe yaşamışlardır. Malazgirt'ten İstanbul'un fethine, Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na uzanan süreçte bu coğrafyayı birlikte vatan yapıp, koruyup kollamışlardır. Ortak dini-tarihi tecrübe, müşterek vatan-coğrafya ve ortak gelecek tasavvuru, ilişkilerin uzun vadede sağlıklı ve yapıcı olması için en önemli zemindir. Bu zemini büyük güç oyunlarına, küçük siyasi hesaplara kurban etmemek, hepimizin ahlaki sorumluluğudur. Terör meselesini bölgesel ve uluslararası bir problem olmaktan çıkarmak için Türk'ü ve Kürt'ü ile topyekûn bütün Türkiye elini taşın altına koymalı ve cesur, samimi, özgürlükçü, kararlı bir toplumsal irade göstermek zorundadır. Artık silahların değil, fikirlerin konuşulacağı; anaların ağlamadığı, anaların gözyaşlarının sadece ve sadece mutluluk gözyaşları olduğu; sevginin, hoş görünün ve İslam kardeşliğinin tüm Türkiye'yi baştan başa kuşattığı bir iklimin, bir barış ve kardeşlik ikliminin tıpkı devr-i saadette olduğu gibi, tıpkı Selçuklularda ve Osmanlılarda olduğu gibi tüm coğrafyamızı yeniden sarmaladığı günlerin yakın olduğunu düşünüyoruz.”

Reklam
Reklam

Gümüşhane sivil toplum kuruluşları olarak, bu sürecin sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılması ve toplumsal barışın sağlanması için üzerlerine düşen her türlü desteği vereceklerini ilan eden Taştan, halkı da bu sürece sahip çıkmaya davet etti.

DOĞU KARADENİZ’DE SÜRECE DESTEĞİNİ DEKLARE EDEN İLK İL GÜMÜŞHANE

Baro Başkanı Taştan, bir gazetecinin sorusu üzerine Doğu Karadeniz bölgesinde sürece destekle ilgili ilk açıklamanın Gümüşhane'de olduğunu belirterek, "Bu süreci destekliyoruz inşallah çözüm süreci başarıya ulaşır." ifadeleriyle açıklamasına son verdi.

Öte yandan Gümüşhane İnsani Yaşat ki Devlet Yaşasın Hizmet Platformuna üye sivil toplum kuruluşları şöyle:

“Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu, Gümüşhane Şehit ve Gazi Ailelerine Yardım Derneği, Memur-Sen, GİKDER, Denge Hukuk Derneği, Gümüşhane Muhtarlar Derneği, Gumushanedenhaber.com haber sitesi, Gümüşhane İş Adamları Derneği, Gazeteciler Cemiyeti Derneği, Seher Yıldızı Derneği, Teknik Elemanlar Derneği, Engelliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Çevre ve Tüketiciler Derneği, Kadın Aile ve Toplum Derneği, Yakamoz Derneği, Semerkand Derneği, Pestil ve Köme Üreticileri Birliği, Anadolu Gençlik Derneği, Şefkat Eli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Beşir Derneği, Enerji Bir-Sen, Beyaz Ay Derneği, Girişimci Kadınlar Derneği, Proje Yapma ve Geliştirme Derneği, Büro Memur-Sen, Torullular Derneği, Torul Budak Köyü Yardımlaşma Derneği”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz