Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, yaylalar bakımından zengin Doğu Karadeniz’in bir ‘Yeşil Koridor’ mantığıyla geliştirilmesi ve bu gelişimin özellikle kırsal gelişime kazandırılması için planlama faaliyetleri bir süre önce başlandığını söyledi.Ordu’da faaliyete geçecek olan Çikolata Parkı projesinin turizmde farklı bir atılım olacağını belirten Kaldırım, “Geçtiğimiz yıl düzenlenen uluslararası eko turizm konferansı ile bu hedefteki çalışmalara başlandı ve bu çalışmalar dünyada eko turizmde marka olmuş Japonya benzeri bir modelle Japon Uluslararası İşbirliği Teşkilatı (JICA) işbirliğine devam etmektedir. Ordu’da faaliyete geçecek olan Çikolata Parkı Projesi turizmde önemli değer olabilecek marka projelerden olup bu konudaki uygulama faaliyetlerine başlanmıştır. Kaçkarlar Milli Parkı Alt Yapı Geliştirme Projesi ise bölgede en çok ziyaret edilen noktalardan biri olan milli parkın alt yapısının turizme hazırlanması adına önemli bir proje olup Avrupa Birliği finansmanı desteklidir” dedi.Tarihi ve kültürel mirasların turizme kazandırılması, restorasyon, rekreasyon ve peyzaj düzenlemeleri, kayak ve kış turizmi potansiyelinin değerlendirilmesi için planlama ve yatırım faaliyetlerinin hemen her ilde yürütüldüğünü kaydeden Kaldırım, “Yaylalar bakımından zengin Doğu Karadeniz’in bir ‘Yeşil Koridor’ mantığıyla geliştirilmesi ve bu gelişimin özellikle kırsal gelişime kazandırılması için planlama faaliyetleri bir süre önce başlamıştır. Bölgesel turizmin geliştirilmesi adına üretilen önemli projelerden biri de bölgenin 2023 yılı vizyonunda yer alan, dünyada bazı ülkelerde görülen turizm yatırım adalarının oluşturulması turizm gelişim alanlarının oluşturulması adına yüksek önemi haiz projeler olarak görülmektedir. Bölgesel turizmin planlı gelişmesi ve konsept - iyi model projelerin geliştirilmesi için de girişimler başlamıştır. Bölgede özel sektör yatırımlarının sürükleyici unsuru olarak kamu kurumları tarafından turizmin geliştirilmesine yönelik yoğun faaliyetler yürütülmektedir. Bunlar arasında tarihi ve kültürel mirasların turizme kazandırılması, restorasyon, rekreasyon ve peyzaj düzenlemeleri, kayak ve kış turizmi potansiyelinin değerlendirilmesi için planlama ve yatırım faaliyetleri hemen her ilde yürütülmektedir. Yürütülen projeler, tanıtım faaliyetleri ve turist yoğunluğu son 3 yıldır turizm konusunda bölge genelinde önemli derecede farkındalık oluşmasını sağlamıştır ki en önemli kazanımlarımızdan birinin bu olduğu söylenebilir. Çünkü turizmin tutunması her şeyden önce bölge insanı ve kurumlarının turizmi benimsemesi ve sahip çıkması ile alakalıdır” ifadelerini kullandı.Geçtiğimiz yıl bölgeyi ziyaret eden yaklaşık 4,5 milyon turistin yüzde 83’ünü yerli turistlerin oluşturduğunu ifade eden Kaldırım, “Yerli turistlerin önemli oranda günü birlik geziler ve kısa süreli turlar yoluyla bölgenin doğal ve kültürel güzelliklerini ziyaret ettikleri görülür. Bunun yanı sıra bölgenin eko turizm değerleri ve faaliyetleri önemli sayıda yerli turisti çekmektedir. Yabancı turistler arasında ise son dönemde özellikle Körfez ülkelerinden gelenlerin başı çektiği görülmektedir. Körfez ülkelerinden bölgemizi ziyaret eden turist sayısı 2010 yılında 34 bin kişiyken bu sayı 2012 yılında 92 bine çıkmıştır. Bu sayının bu yıl sonu itibariyle 150 bini geçmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.Her yıl yüzde 50 oranında artan Arap turist sayısının bu yıl 150 bine ulaşmasını beklediklerini söyleyen Kaldırım, “Arap turistler için ülkemizdeki en önemli 4 destinasyondan biri haline gelen Trabzon’a artan Arap turist ilgisi, kendisini bölge genelinde sosyal hayat, alışveriş ve ticaret, konaklama tipleri, gayrimenkul satışları ve yatırım talepleri anlamında yoğun olarak hissettirmektedir. Yine, geçtiğimiz aylarda Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dan doğrudan tarifesiz uçak seferlerinin başlaması bu ilginin en önemli neticelerindendir. Bazı verilere göre bu ilginin çıktılarından biri olarak Arap turistlerin her yıl bölgede yaklaşık 200 milyon dolarlık hacim oluşturdukları söylenebilir. Turizm, ülkemiz için yeni bir olgu değildir. Ancak Doğu Karadeniz’in turistik keşfi ve alternatif turizm olgusu/talebi henüz yeni sayılabilir. Son yıllardaki yoğun turizm hareketi, sektörde sürdürülebilir büyümeyi, doğanın dengeli kullanımını, turist beklentisinin karşılanmasını, turizm ve kültürde markalaşmayı ve en önemlisi katma değeri yüksek bir turizm olgusuna ulaşmayı zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda sektör, kurum ve sivil toplum işbirliği içinde çalışmalı, fırsatlar kaçırılmamalı ve en önemlisi de turizm bir kültür olarak bölge yaşantısına yerleştirilebilmelidir. Unutulmamalıdır ki turizm, getirisi yüksek olduğu kadar hassas bir olgudur” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz