İSTANBUL (AA) - AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, doğu ve güneydoğulu kanaat önderlerinin desteğini beklediklerini belirterek, "31 Mart'ta İstanbul'u Cumhuriyetin 100. yılına taşıyacak kadroları seçerken ideolojik saplantıların ötesinde, şehri kalkındırmak, daha da zenginleştirmek, trafik sıkışıklığını çözmek, insanımızın hayatını kolaylaştırmak, İstanbul'da yaşayanların hayat kalitesini yükseltmek için canla başla çalışacak kadrolara özellikle destek vermenizi istiyorum." dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, doğu ve güneydoğulu kanaat önderleriyle Avcılar'da bir otelde bir araya geldi.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım da toplantıya video konferans yöntemiyle canlı bağlantı yaparak, katılımcılara hitaben bir konuşma gerçekleştirdi.
Yıldırım, bu topraklarda yaşayan herkesin binlerce yıllardır beraber ve öz kardeş olduğunu, fitne ve fesada asla prim, aksini söyleyenlere, bölmek isteyenlere yüz vermeyeceklerini söyledi.
Erzincan'ın Refahiye ilçesinden Hacı Topal Dursun'un oğlu, Anadolu yaylasının bir evladı olduğunu dile getiren Yıldırım, "Bu ülkede bakanlık, başbakanlık, meclis başkanlığını milletimin duası ve desteğiyle Rabb'imin nasip etmesiyle yaptım. Şimdi de Türkiye'nin incisi, ortak sevdamız, evimiz, barkımız, işimiz aşımız İstanbul'a hizmete talibim." dedi.
Doğu'dan 4 milyonun üzerinde vatandaşın İstanbul'da yaşadığını, ekmeğini bu şehirden kazandığını, geleceğini bu şehirde hazırladığını belirten Yıldırım, sadece hayatı değil aynı şekilde kaderi de paylaştıklarını ifade etti.
"Türk'üz, Kürt'üz, Arap'ız, Çerkez'iz, Laz'ız, Gürcü'yüz, Roman'ız, göçmeniz ama hepimiz kardeşiz." diyen Binali Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Ortak yanlarımız çok. Kavga etmemizi istiyorlar. Neden kavga edelim ki üretemeyelim, kalkınmayalım, geri kalalım. Türkiye büyük bir ülke. Türkiye sadece kendisi için değil, gönül coğrafyası için de yegane güvence. Bu büyüklük bazılarını korkutuyor. Bu kavgacılarla uğraşırken, kendimizi de gücümüzü de unutuyoruz. İstiyorlar ki Türkiye'nin hala dışa bağımlılığı devam etsin. İlaçlarını dışarıdan alsın, savunma sanayinde dışa bağımlılığı devam etsin. İstiyorlar ki Türkiye, arabasını, uçağını yapmasın. İstiyorlar ki Türkiye vatan toprağını savunmak için yerli ve milli sanayisini geliştirmesin. Sürekli onlara bağımlı olalım istiyorlar. Biz bu oyuna gelecek insanlar değiliz.
Kendimize geldik, silkelendik ve 17 yılda Türkiye, dünyanın 10 büyük ülkesi arasına yaklaştı. Ecdadımız nasıl karadan gemileri yürüttüyse, Peygamber müjdesi fetih gerçekleştirdiyse, biz de 'yapılamaz' denilenleri yaptık ve yedi tepeli güzel şehrimize Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni kazandırdık, hava yolunu halkın hava yolu yaptık. Dünyanın en büyük havalimanını İstanbul'a yaptık. Eğer kavga olsa bunlar olur mu? Biz önümüze ve işimize bakacağız."
Yıllardır bölücü terör örgütü PKK ile mücadele edildiğini anlatan Yıldırım, "Salondaki kardeşlerime soruyorum? PKK'nın 'Kürtler' diye bir sorunu var mı? Elbette yok. Ancak Kürt kardeşlerimizin de Türk kardeşlerimizin de PKK gibi bir baş belası var. Bunu bilmemiz lazım. Bu örgüt bizim kalkınmamızı, gelişmemizi, zenginleşmemizi engellediği gibi kardeşlerimiz ve vatandaşlarımız arasında da nifak tohumları ekiyor. Bize düşen bir olmak, beraber olmak, kardeş olmak, birlikte Türkiye olmak." dedi.
Yıldırım, 31 Mart seçimlerine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim İstanbul'da yaşayan, İstanbul'un sorunlarıyla uğraşan, İstanbul'da geleceğini arayan, doğduğu değil doyduğu yer olarak İstanbul'u kabul eden doğulu ve güneydoğulu kardeşlerimden önemli bir isteğim var; 31 Mart'ta İstanbul'u Cumhuriyetin 100. yılına taşıyacak kadroları seçerken ideolojik saplantıların ötesinde şehri kalkındırmak daha da zenginleştirmek, trafik sıkışıklığını çözmek, insanımızın hayatını kolaylaştırmak İstanbul'da yaşayanların hayat kalitesini yükseltmek için canla başla çalışacak kadrolara özellikle destek vermenizi istiyorum.
Bu bağlamda Esenyurt'ta Azmi Ekinci kardeşimi 31 Mart seçimlerinde destekleyeceğinize yürekten inanıyorum. Sadece Azmi Ekinci değil İstanbul'da 15-16 yıl bu ülke için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz demeden hizmet eden, yolları bölen, hayatları birleştiren, hava yolunu halkın yolu yapan bu kardeşinize de desteğinizi esirgemeyin."
Ortak gelecek için 31 Mart İstanbul seçimlerinin hayırlı olmasını dileyen Yıldırım, sözlerini Abdurrahim Karakoç'un "Allah bir, vatan bir, bayrak bir beden / Yanlış yola sapmayalım bilmeden / Doğu, batı diye ayırmak neden? / Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz" dizeleriyle tamamladı.
- "HDP'ye oy veren kardeşlerimizin hepsini bağrımıza basıyoruz"
AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım da bu seçimleri, genel seçim havasına sokmak isteyen grupların olduğunu, bunlara şiddetle karşı çıktıklarını, mümkün olduğunca adayla Türkiye'nin dört bir tarafında hizmetlerini anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Karşı tarafın anlatacağı bir şeyin olmadığını ve kafasının çok karışık olduğunu ifade eden Ayrım, "Dört benzemez bir araya gelmiş, Türkiye'nin kaderiyle oynamaya çalışıyorlar. Bu vatanın birliğini, beraberliğini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Kürt'üyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle, Şii'siyle biz biriz." dedi.
Güneydoğu ve doğulu seçmenin yoğun olduğu Esenyurt'ta HDP oylarının yüzde 22 olduğunu belirten Ayrım, "Biz HDP'ye oy veren kardeşlerimizin hepsini bağrımıza basıyoruz. Kesinlikle bir art düşüncemiz yok. Bütün hedefimiz, onlara bir takım doğruları anlatmak. Bir takım konuşmaları ters yöne çekip bizi yıpratmalarına müsaade etmiyoruz." diye konuştu.
Ayrım, devletin birliği ve beraberliğinin ve bu konuda doğu ve güneydoğulu kanaat önderlerinin desteğinin çok önemli olduğunu vurguladı.
- "Kardeşliğimiz için çalışıyoruz"
Toplantıya katılan kanaat önderlerinden Necip Kartal da 31 Mart seçimlerinin herhangi bir partinin seçimi olmadığını söyledi.
Bu seçimlerde üzerlerine düşen görevin yeni nesiller için iyi bir Türkiye yaratılması olduğunu belirten Kartal, şunları kaydetti:
"Bugün Van, Muş, Hakkari, Ağrı ve Kars vilayetse İstanbul bir devlettir, bir eyalettir. Buraya hepimizin canı gönülden hizmet etmemiz lazım. Biz kimsenin hatırı için çalışmıyoruz. Kendi namusumuz ve şerefimiz için çalışıyoruz. Kardeşliğimiz için çalışıyoruz. Bizi bölmek isteyenler var, aramızda yakınları olanlar da var. Biz kendi beynimize danışacağız, kendi sözümüze inanacağız, kendi aklımızı kullanacağız. Bugün unutmayalım, çocuğumuzun, torunlarımızın geleceğini düşünmemiz lazım."