Dokuz aylık gebelik boyunca anne adaylarının en merak ettiği sorunun doğumun ne zaman ve nasıl başlayacağı sorusu olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, sürecin annenin düzenli kasılmalarının başlamasıyla birlikte başlayıp, rahim ağzında açılmayla devam ettiğini söyledi.Koru Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, "Doğum eylemini biz dört evreye ayırıyoruz. Birinci evrede annemizin aktif kasılmaları başlar, rahim ağzında açılması başlar ve rahim ağzının 10 cm kadar olan açılmasına kadar süren doğumun birinci evresidir. Doğumun en uzun evresidir. Bu evrede kasılmalar başlar. Bebek belirli hareketler yaparak doğum kanalında ilerler. İkinci evre rahim ağzı 10 cm olduktan bebeğin doğumuna kadar olan evre. Bu evrenin ortalama bir iki saatte gerçekleşmesini bekleriz. Üçüncü evre ise plasentanın çıktığı evre. Ortalama 10-15 dakika içerinde de plasenta kendiliğinden ayrılır. Dördüncü evre de bizim kanama kontrolü dediğimiz önemli bir evredir. Bu doğumdan sonraki ilk bir saatlik dönemdir. Bu süreçte biz kanama kontrolü yapıyoruz. Anneyi kanaması açısından sık takip ediyoruz. Doğumu bu şekilde biz dört evreye ayırıyoruz" dedi.En önemli belirtinin düzenli ve sık aralıklarla gelen doğum kasılması olduğunu söyleyen Op. Dr. Küçük, özellikle gebeliğin son dönemlerine doğru yalancı doğum sancılarının çok sık görüldüğüne dikkat çekti. Annenin bazen bu gerçek doğum sancısı mı değil mi, doğum kasılması mı diye ayırt etmekte güçlük çekebileceğini ifade eden Op. Dr. Zahide Küçük, "Biz bunu şu şekilde ayırt ediyoruz; eğer kasılmalar düzenli aralıklarla geliyorsa, yani diyelim ki 10 dakikada üç adet kasılma oluyor ve ortalama 40-50 saniye kadar sürüyorsa kasılma, dinlenmekle geçmiyorsa veya sıklığı, şiddeti gittikçe artıyorsa bizim için gerçek bir doğum kasılmasıdır. Doğumun gerçek bir belirtisi olabilir. Böyle bir durumda annelerimizin takip olduğu doktora başvurmasını isteriz" diye konuştu.Bir başka belirtinin annenin suyunun gelmesi olduğunu vurgulayan Op. Dr. Zahide Küçük, "Su gelmesi birden olabileceği gibi, bacaklarını ıslatır şekilde olabileceği gibi, az az sürekli de gelebilir. Böyle bir durumda da evlerinde beklemeyi istemeyiz, direkt doktorlarına başvurmalarını isteriz" dedi.Nişan gelmesinin de bir belirti olduğunu hatırlatan Op. Dr. Küçük, "Nişan dediğimiz olay da rahim ağzını mukus şeklinde tıkayan bir tıkaç, bebeğimizi enfeksiyonlara karşı koruyan bir tıkaç. Nişan gelmesi durumunda kanlı sümüksü bir akıntı olur annemizde, böyle bir durumda da annenin doktoruna başvurmasını isteriz. Nişan gelmesiyle birlikte belki doğum hemen başlamayabilir ama yine de takipte kalsın isteriz. Bu ortalama 2-3 gün içinde doğumun başlayacağının belirtisi de olabilir veya annemizin kanaması olabilir. Kanama gebeliğin her döneminde olabilir. Bizim için her durumda acil bir durumdur kanama. Doğumun başlangıç belirtisi de olabilir. Bu nedenle annemizin kanama olması durumunda da doktoruna başvurmasını isteriz" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz